Öğretmenin eğitim ve öğretime odaklanmasına bir türlü ortam sağlanılmıyor. Bir taraftan sürekli değişiklik ve yoğun gündemle öğretmen meşgul edilirken öte yandan öğretmen görev tanımında yer almayan birçok angarya görev dayatılmaktadır.
Bunlar nelerdir diye baktığımız zaman öne çıkan başlıklar şöyle sıralanabilir.
1- Misafir öğretmen projesi: Sakıncaları düşünülmeden uygulaması düşünülen bu proje birçok olumsuz sonuçlar doğurması muhtemel olan bir uygulamadır. Buna rağmen öğretmenler ev ziyareti yapmaya zorlanmakta, gitmeyenler çeşitli tehditlere maruz kalmaktadır.
2-Angarya Nöbetler. Kimi okullarda iki hatta üç nöbet yazılarak adeta sürekli nöbetçi öğretmen olmaları sağlanmaya çalışılmaktadır.
3-Okul servislerini kontrol: Bu konuda da çokça şikayet gelmektedir. Hangi öğrenci servisle geliyor, servisin durumu öğrenci taşımaya elverişli midir? Ya da okulun anlaştığı servis dışında biriyle geliyorsa velinin onayı alınmış mıdır gibi birçok soru öğretmene sorulmaktadır. Yaşanan aksiliklerde hemen öğretmenin yakasına yapışılmaktadır.
4-Okul kantinleri: Bu konuda da öğretmenlere görev verilmektedir. Öğretmenler kurulunda alınan karar gereği kantin denetimine seçilen bir yere kadar tolere edilebilir. Ancak öğrencilerin öğretmenler tarafından dışarıdan yiyecek getirilmemesi kantinde alışveriş yapılmaya zorlanması kabul edilemez.
5-Okul için para toplanması: Özellikle ilkokullarda öğretmenler idareciler tarafından para toplamaya zorlanmakta toplamayan öğretmene şaşı bakılmaktadır. Orta Okullarda ise zarf dağıtmak ya da okula getirilen tiyatro, cep sineması gibi eğlenceler için para toplama görevi öğretmenlere verilmektedir. Bu da kabul edilir bir durum değildir.
6-Çeşitli dernek ve vakıfların yardım kampanyalarına katılma: Başta İHH olmak üzere okulları mesken tutan birçok dernek ve vakıf yardım toplamaktadır. Öğretmenler odasında öğretmene zimmetlenen kumbaraları öğrencileri zorlayarak ya da ikna yoluyla doldurmaları istenmektedir.
7-Sivil toplum kuruluşların toplantılarına katılma ve öğrenci taşıma: Çoğunlukla velinin bile haberi olmadan öğrenciler öğretmenler nezaretinde bu tür toplantılara götürülmekte, gitmeyen veya öğrenci götürmeyenler öteki götürülmektedir.
8-Okuma kitapların seçimi: Kitap seçimi tamamen tek taraflı olan bu uygulamada yukarıdan talimatla seçilen kitapların okutulması dayatılmakta ve öğretmenlerin bu kitapları tavsiye etmesi veya idarece verilen kitapların dağıtılması talep edilmektedir.
9-Özel anketler: Birçok özel firmanın çalışması verilen izinlerle öğretmen adeta denek olarak kullanılmakta ve bu anketleri doldurmaya zorlanmaktadır.
10-Siyasilerin toplantılarına gönderilme: Hiç kuşkusuz ki bu bağlamda muhalefetin toplantılarına hiçbir okul ve ilçe müdürü öğretmen gönderme cesaretinde bulunamaz. Ancak iktidara mensup ya da iktidara yakın kişilerin eğitimin problemleri takma adlarla düzenledikleri toplantılara bazen zorunlu ibaresi yazıp sonra da itirazlar gelince gönüllük esasına dayalı öğretmen gönderilmesi talepleriyle sıklıkla karşılaşmaktayız. Birçok öğretmen aman müdür bana takmasın düşüncesiyle istemeye istemeye bu görevlere gönüllüymüş gibi yapıp gitmektedir. Aslında gönüllü olduğu yok, sadece geleceğinden endişe ederek görevi kabul etmektedir.
Sonuç olarak; öğretmenin görev tanımında yeri olmadığı halde birçok okulda öğretmene birçok görev dayatılmaktadır. Bunun hiçbir hukuki yönü bulunmamaktadır. Muktedirler memuru devletin değil de kendilerinin olduğu, sanki öğretmen maaşını bu zatların cebinden alıyormuş gibi bir anlayışla hareket edip her gün yeni bir angarya görevi öğretmene dayatmaktadırlar. Bu durum kabul edilemez. Gerçekten gönüllü yapılan her işe evet, ama baskı ile gönüllü yapıyormuş gibi davranmaya kesinlikle hayır diyoruz!...