Bildiğiniz üzere Milli Eğitim Bakanlığı Cumhuriyet tarihinde bir ilki gerçekleştirerek sınavla atadığı okul müdürlerini kanunla görevden aldı. Her ne kadar evirip çevirseler de büküp kıvırsalar da dost düşman herkes biliyor ki bu karar siyasiydi ve benden olmayanı, biat etmeyeni ben de istemem anlayışının hayata geçirilmesiydi. Takiyecilik konusunda gül gösterip diken batırma konusunda, sizin için deyip her şeyi nefislerini tatmin konusunda uzman olan bir ekip gerekçelerini şöyle anlatıyorlardı. Efendim sınavla müdür mü olunurmuş, liyakatli müdür seçmek için mutlaka mülakat yapılmalıdır, gibi bir sürü hile kokan aldatma kokan söz. İstediklerini yaptılar ve şu an ki haliyle Milli Eğitim Yöneticilerin %85-90 arasında aynı sendika mensubu kişilerden oluşmuştur. Eğitim Bir Sen li Müdürler geldi de ne oldu? Olduğu şudur:
Eskiden okullarda ekip ruhu öne çıkıyordu şimdi sendika ruhu öne çıkıyor.
Eskiden okullar veli yardımıyla yalnız kendi yağlarıyla kavrulurdu. Veliden yardım istenince elli takla atılırdı, bazen de şikayet edilir hemen soruşturma geçirirlerdi. Şimdi müdürler önce İHH ya yardım topluyor sonra kalırsa okullarına yardım topluyorlar.
Eskiden Kızılay, Yeşilay veTürk Hava Kurumu izin alarak yardım zarfları dağıtırlardı. Şimdi bu zarfların yerine İHH nın yardım kumbaraları sınıflara dağıtılıyor.
Eskiden okullara Kaymakam, İlçe Milli Eğitim Müdürü birlikte gelirlerdi. Şimdi Kaymakam Eğitim Bir Sen’in İlçe temsilcisiyle kahvaltılara birlikte katılıyorlar.
Eskiden Okulların yaptıkları etkinliklere İlçe Müdürü ve Şube Müdürleri katılır İlçe Müdürü konuşma yapardı. Şimdi birçok okulda AKP ilçe başkanı bile değil mahalle temsilcisi katılıp tanıtılıyor kimini de konuşturuyorlar.
Eskiden İlçe Müdürler Okul Müdürleriyle toplantı yaparken sendika propagandası yapmıyordu. Şimdi hem sendika propagandası yapıyor hem de sendika yetkilisine dönerek konuşuyor. Olur da hata yapar da azar yerim endişesi taşıyor.
Eskiden Okul Müdürleri müdür yardımcılarını ilçeye teklif ediyor onların onayıyla alıyorlardı, Şimdi Eğitim Bir Sen İlçe temsilcisi inhasıyla okul müdürünün teklifiyle ilçe müdürünün geleni emir telakisiyle gerçekleşiyor.
Eskiden problem olan müdür yardımcıları ilçeyle konuşulur sorun çözülürdü. Şimdi müdürler önce EBS İlçe temsilcisiyle konuşarak sorunu çözerlerdi.
Eskiden stajyer öğretmenler müdürlerine danışır danışman öğretmenden bilgi alırlardı. Şimdi hiç bir şeye gerek yok üyelik formunu doldurdular mı her şeyi öğrendiklerini sanıyorlar. Müdürlere sordukları tek bilgi ise üyelik formunun neresine imza atayım demekten başkası değildir.
Eskiden Müdür yardımcıları öğrencileriyle konuşur problem çözerlerdi. Şimdi konuşma işi taciz timine havale edilerek öğrencini etek boyu uzatılıyor.
Eskiden orta okul öğrencileri için başın açık mı kapalı mı muhabetti pek yapılmazdı. Şimdi kimi densiz müdür yardımcıları başın eteğin şöyle olmasa tacizi hak ediyorsun tehdit ederek problem çözüyor.
Eskiden Okul Müdürler her on beş günde işinden edilip sendikanın düzenlediği kahvaltılara çağrılmazdı. Şimdi her ilçede iki haftada bir ballı börekli müdür toplantıları yapılıyor, müdürler okul yerine kayıntılarda geziniyor ve toplantılara giderken baskıyla yaptıkları üye formlarını temsilcilere teslim ederek bağlılıklarını bildiriyor.
Eskiden İlçe Müdürleri az da olsa müdürlük yapıyorlardı. Şimdi İlçe Müdürleri Sendika İlçe Başkanlığı yardımcılığını yapıyorlar.
Eskiden müdürler sınavla atandıkları için kimin tetikçisi oldukları pek belli olmuyordu ve kısmen bir saygınlıkları vardı. Şimdi müdürlerin yaklaşık yüzde doksanı kimin tetikçisi oldukları herkesçe biliniyor bu yüzden güven duyulmadığı gibi saygı tamamen zorunlu kısmından öteye geçmiyor.
Sonuç böyle bir yapının amacı eğitime hizmet midir, yoksa tamamen siyasete hizmet midir, bu kararı da vicdanı olanlar versin.