Nedir kardeşim şu proje ısrarınız? Neden bu okulların adını proje okulu yaptınız? Çok mu başarılıdırlar, yoksa sürekli proje mi üretiyorlar, kerameti nerede saklı söyleyin biz de bilelim!..Gerçekten safiyene hiçbir art niyet taşımadan üzerinde düşünüldüğü zaman bir türlü çözülemeyen bir mantıkla karşı karşıya kaldığımız acaip bir durum var ortada!..
Düşünün 2020-2021 puan sıralamasına göre Sınavla öğrenci alan okullar listesinde 499 puan ile öğrenci alan GS. lisesinde okuyan ve 0,01 dilimine giren öğrenci de nitelikli proje okulu öğrencisidir. 154 puan alan B. A. Yük. İmam Hatip Lisesi’nde 99,92 dilimdeki sıralamaya giren öğrenci de proje okulu öğrencisidir. Adının aynı olması aynı kaliteyi doğurmadığı değişmez bir gerçektir. Okulun kapasitesi aldığınız öğrencinin kapasitesiyle paralel yürür daha fazlası olmaz. İki okulu aynı görmek dayıya eze amcaya bibi demekte hiçbir sorun görmemek gibidir.
Şimdi sırlaması 99,92 olan hatta 50 olan bir okulu proje yapmak ve bu puanla okula giren öğrenciye proje okulunda okuyor demek kime ne yarar sağlayacaktır? Bu uygulamada ısrarlı olan yöneticilerin amacı ne olabilir? Dostlar alış verişte görsün müdür, yoksa bu okullara atanacak idarecilerin zinhar tek elden seçilme projesi midir?
Hal böyle olunca açmazlar da alıp başını gidiyor. Öğretmen üst limitteki okullara gitmek için devreye birçok kişiyi sokarken alt sıradaki okullar öğretmen bulmak için adeta kapı kapı dolaşmaktadır. Bugün bile İstanbul’un birçok yerinde en çok ücretli öğretmen çalıştıran adı proje olan bu okullardır. Evinde yok ayran aşı kendi gezer bölükbaşı misali sözleşmeli öğretmen çalıştıramıyorlar!.. Sözleşmeli çalıştıramıyor amma ücretli işletme, iktisat alakasız bölümlerde mezun kişiler bu okullarda öğretmenlik yapıyor. Bütün bunlar nedendir Allah aşkına!.. Hangi akıl bunda ısrarcıdır. Geçmişte İmam Hatiplilere kat sayı getiren zihniyet acaba bugün de İmam Hatip Liselerine başkaları müdür olmasın diye diğer bütün okulların geleceğini mi karartmaya çalışıyor?
Kuşkusuz bu okullara yönetici atama da başlı başına bir garabettir. Yöneticileri sınavsız atanan ayrı bir kast sistemi ayrıcalıklı bir durumla karşı karşıyayız. İmam Hatip okullarında İlahiyatçı Müdür, Meslek Liselerinde Meslekçi müdür olacakmış. İyi de siz ne zaman Milli Eğitimin başına bir öğretmen bakan atadınız? Bir bakarsınız avukat, bir bakarsınız mühendis ya da bir tek gün bile ilk ve orta dereceli okullarda öğretmenlik yapmayan bir akademisyen!.. Böyle bir şartı önce kendinize getirin sonra da bu okullara. Kaldı ki idarecilik bir vasıftır, meslekçiden ya da teknik personelden kimse yönetici seçmez. Çünkü onun işi teknik işlerdir. Günümüzde artık yöneticiliğin bir liderlik olduğunu iletişim ve halkla ilişkiler uzmanlığı olduğunu her halde bakanlığın çokbilmişleri dışında kabul etmeyen yoktur.
Düşünün bir okul proje olmadan emek vermiş, öğrenci, veli, öğretmen herkesin sevgisini kazanmış bir yönetici işini yaparken okulun proje olduğu görülüyor. Dört yılda bir yenilenen sistemde senin branşın uygun değil haydi sana güle güle denilebildiğini defalarca gördük. Çalışan çabalayan yöneticinin emeklerini bir anda heba etmek bu projenin bir parçası olsa gerektir. İşte böyle garip durumlar yaşandığı için bu okulların mantığını başka türlü izah etmek mümkün değildir. Onun için soruyor ve diyoruz ki Proje Okulları gerçekten bir proje midir?