Uygur kardeşim; ben senin sesini duyuyor, çektiğin acılarını ise yüreğimde hissediyorum. Sen de bilirsin ki, biz koca bir çınarın kollarıyız. Aynı rüzgarda ses verir, aynı güneşte kavrulur, aynı yağmurlarla ıslanır, aynı kuş sesleriyle şenlenir, aynı zamanda yaprak döker veya yeşilleniriz ve birlikte gölge verip insanların dinlenip sağlık içinde yaşamalarına hizmet ederiz.Tabi ki sonsuz yaşamımız sürerken her canlıda olduğu gibi bizim de bazı dallarımız kuruyarak istenmedik hastalıklara maruz kalıp ızdıraba kark olur veya ölebilirler. İşte o kuruyan dalların esen rüzgarlar karşısında ses verişi farklı olabilir. Onların tipi ve fırtınalar anında verdikleri kötü seslerine bakıp da sakın ola yeise kapılıp hüzünlenme. Geride nice dallar var ki, seninle aynı türküyü söyleyip, hep birlikte neşelenir ve büyüyebilirsin. Çünkü seni besleyen gıda ve taşıdığın gen yüce Türk kanıdır. Dayanıklılığın ve varoluştaki sırrın nedeniyle başka ırklar seni çekemeyip, varlığından dolayı gölgede kalmaları nedeniyle rahatsız olduklarından dolayı sana zarar vermeye her daim yeltenmişler ve yeltenmeye devam etmektedirler. Sendeki güç ve kararlılık bunları hep bertaraf etmiş, bugünlere gelmene nasıl vesile olmuşsa bundan sonrada varlığını yok etmeye çalışanlara karşı ayakta kalıp benliğini koruyacaksındır. Ama sen dün nasıl bunlara karşı verdiğin mücadeleler sonucu bu günlere geldiysen bundan sonrada o güzel geleceğine de azimle yürüyeceksin.
Uygur kardeşim; hani her Türkün söylediği "Adriyatik'ten Çin denizine kadar Türkçe konuşulur." sözü var ya, nedense bu günlerde ağızlara pek alınmaz oldu. Senin bayrağının yer aldığı Cumhurbaşkanlığı forsu kullanılmasına rağmen, o bayrak pekte görülmek istenmiyor. On altı büyük Türk devletinden biri ve en eskisi olduğunda söylenmiyor. Kırk çeriyle Çin sarayını bastığın ve bugün dünya harikası sayılan Çin seddinin yapılmasına vesile olduğunda nerede ise tarih sayfalarından silinerek çıkarılacak hale geldi. Senin bu kadar büyük, ulu, güçlü bir millet olman Kızıl Çin'i yeniden korkutur olsa gerek ki, o Kızıl Çin sana zulmü reva görerek asimile olmanı sağlama yoluna gitmektedir. Unutulan ise Türklerin Zümrüdü Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğudur. Türkün tarihi okunduğunda bu milletin bir çok zalim milletlerin nasıl zulümlerine mazur kaldığı, ne badireler atlattığıdır. Türk'ün tüm bunlara rağmen ayaklarının üzerinde dimdik durmayı başararak tarih boyu var olduğudur. İnşallah bu seferde aynısı olacak, bu durumu en iyi bilen Çine gereken cevap verilmiş olacaktır.
Ey benim karındaşım, kan kardeşim, ırkdaşım; olanları ben hiç anlayamıyorum. Kızıl Çin benim ezeli düşmanım elbette benim yok olmamı isteyecek. Bu nedenle bana zulmün her türlüsünü reva görecektir. Bense buna gücüm oranında karşı koyacağım. Ancak Türküm diye ortalarda dolanıp da Çin ağzıyla konuşup bana DEAŞ, FETÖ ve PKK terörist diye yafta vuracak kadar ileri giden bir parti liderini anlayamıyorum. Türkçü olduğunu ileri sürüp de 2000 yılların başında başbakan yardımcısıyken Çin devlet başkanının övünç madalyasıyla ödüllendirilen ve halen o ödülü taşıyan lideri de anlayamıyorum. Müslüman geçinip de Arap hayranlığı ile Rabia işaretiyle selam verenleri hele hiç anlaşılır bulmuyorum. Tarihe iyi ve gören gözle bakarsanız biz Uygurların Türk ve Müslüman olduğunu çok iyi görürsünüz. Bizler Kızıl Çin'in içinde yaşayıp mücadele verirken sizler neden korkuyorsunuz? Yoksa üç kuruşluk ticaret karşılığı bizi yok mu sayıyorsunuz? Her şey paramı demektir? Tüm dünya bize yapılanları kınarken neden sizin sesiniz çıkmaz? Değil Türk, insan olan hiç kimseyi çıkarı uğruna insan satmaz. Türk Türk'e sadece bugün değil her zaman lazımdır. Değilse neden "Türkün Türk'ten başka dostu yok" diyorsunuz? Sizler dostluk göstermediğinize göre nesiniz veya neyin peşindesiniz?
Kavim kardeş büyük Türk ulusu Allah aşkına şöylesine bir titre de kendine dön. Kardeşlerinin namusu ve canı için bir ses ver. Artık bizim birbirimizden başka dostumuzun olmadığını gör. Uygur kardeşim; şunu iyi bil ki üç yüz elli milyon Türk seninle birlikte. Yöneticiler ne düşünürse düşünsün, ne yaparsa yapsın unutma ki onlar bugün var yarın yoklar ama büyük Türk ulusu her daim var ve var olmaya devam edecek. O Kızıl Çin, hayranlarıyla, ondan korkanlar ve ondan çıkarı olanlar elbet bir gün bu asil millete yaptıklarının hesabını verecektir. Tarih bu hainleri yazacak gelecek nesiller bunların yaptıklarını okuyarak büyüyecektir. Bugün milyonlar bir şey yapmıyor görünse de her vakit sizlere dua edip Allahtan özgürlüğünüze kavuşmanızı istiyorlar. Nasıl ki düne kadar esaret altında zulüm gören milyonlarca Türk Rus mezaliminden kurtulup da hürriyetine kavuşmuşsa, seninde hürriyetine kavuşman yakındır. bugün yanında olmayanlar işte o zaman senden özür dileyip bağışlanmasını isteyeceklerdi.