Araba, uçak, gemi, silah, oto yol, köprü, hastane ve bir çok şey yapabilirsin. Yapılanları kendi insanınız ve ürettiklerinizle de meydana getirebilirsiniz. Bu yapılanlar hiç bir zaman milli ve yerli olmak anlamına gelmez. Milli ve yerli olmanın olsa olsa onlarca parçasından birini oluşturur ki, oda yeterli olmaz. Milli ve yerli olmak demek; mensup olduğu milletinin değerlerine bağlı, inançlı ve ideal sahibi olarak yetişmiş insanları oluşturmak demektir. Bu vasıflarla yetişmiş insanların eliyle üretim yapılması ve kullanılmasıdır yerlilik ve millilik. Eğer insanınız da o meziyet ve duygu yoksa, ürettiğinden ya çalar, ya planlarını dış güçlere satar veya yaptığını maddi bir çıkar karşılığı için yapar ki, bu da faydadan çok bu aziz millete zarar verir. Nitekim robotlarda çok şey yapıyor, ama ülkeye değil yaptıranın arzu ve isteği doğrultusunda emir komutayla hizmet ediyor. Vatan savunmasında ön planda olma yerine, idarecisi tarafından söyleneni yapıyor. İşte öyle anlarda milli şuurdan yoksun olarak ne ürettiklerinizin, nede yaptıklarınızın bir anlamı kalıyor. Geriye kala kala ancak hüsran, göz yaşı, açlık, sefalet, hürriyetini yitirmiş yerlerde sürünen, namusundan, şerefinden ve değerlerinden yoksun bir yığın insan topluluğu kalıyor. O topluluk da ancak karın tokluğuna başkalarına uşaklık edenlerden oluşuyor.
Milli ve yerlilik geçmişinin bir bölümüne sahip çıkıp bir bölümüyle kavgalı olmanı da gerektirmiyor. O geçmiş ki iyi, kötü, acı ve tatlı yönleriyle senin geçmişindir. Olanları olduğu gibi kabul edip, ders çıkararak ileriye yeni hamleler yapmaktır millilik ve yerlilik. Yoksa bugün olduğu gibi Yunan'a methiyeler dizip Atatürk'e küfredenlerin ziyaretinde bulunmak ve cenazelerine katılarak topluma mesaj vermeye kalkmak değildir. Dış güçler hesabına casusluk yapanları ölüm yıldönümlerinde anmak hele hiç değildir. Hizmet ediyorum diyerek milletin anasına küfredenleri beslemek için halkı inim inim inletmekte olmamalıdır. Kınalı kuzuları o yaşta toprağa düşürüp bu vatan için şehit olanların üç oy daha fazla alma uğruna kemiklerini sızlatmak asla değildir. Milli ve yerlilik valilere emir vererek teröristlerin silahlanmasına göz yumarak hendek teröründe yüzlerce vatan evladını şehit verdirmek, şimdilerde ise milli ve yerli kelimeleri kullanarak başkalarını terör yandaşı ilan etmek ise asla değildir. Millete açlığı ve perişanlığa karşı şükretmeyi öğütleyip, kurallara uymayanlara ceza yazarak salonları lebalep doldurarak kongreler yaparak cenaze namazlarına katılmakta olmamalıdır. Milli ve yerlilik "Türküm demekle Türk olunmaz" diye beyanat vermekte değildir.
Milli ve yerlilik bebek katili ve bölücü teröristler istedi diye "Ne mutlu Türküm" sözlerini sildirtmek, resmi kurumlarının tabelalarından "T.C" isimlerini kaldırmak ve milli bir şuurla yetiştirilmeye çalışan çocuklarımızı ota döndürmek için "Andımızı" yargıya taşıyarak yasaklanmasına sebep olmakta değildir. Cumhuriyetimizin kurucusunun resmini devlet madalyalarından kaldırmakta değildir. Gelecek seçimler için bir yerlere göz kıpmak, "Cuntacıların bak biz sağdan da soldan da idamlar yapıyoruz" dedikleri gibi bir yol izlemekte olmamalıdır. Eğer yargı kararı diyecekseniz, üç yıl önce aynı yargının verdiği kararla andımızın okullarda okutulması kararını tanımamakta değildir. Ayrıca "Varlığım Türk varlığına armağan olsun" sözünden adı milli olan bir bakanlık neden gocunurda yargıya gider, milli ve yerli olmak için mi? Olayın İstiklal Marşının kabulünün yıl dönümüne denk getirilerek verilen mesaj sıra İstiklal marşına geldi mesajımıdır? Reform reform deyip dururken, yoksa yarınlarda Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesi provalarımı yapılmaktadır? Bizim "Ne Mutlu Türküm" dememiz kimi neden rahatsız eder? Ne diyelim yani Arap'ım, İngiliz'im yoksa feslinin istediği gibi Yunan'ım mı diyelim? Kim ne düşünürse düşünsün yaradan beni Türk yaratmış Türk olarak öleceğim.
Hani iktidar anlıyoruz, Türklüğe ve Atatürk'e karşı bir antipatisi var. Ya siz Türk milliyetçilerinin oylarıyla meclise girip de bunların yapılmasına seyirci kalan siyasiler size ne demeli? Biz sizlere böylelerine payanda olun, değerlerimizi yok saymalarına karşı seyirci kalın diye mi oy verdik. Seçimi "Beka" meselesi görürken, değerlerimizin yok olmasına yardımcı olmakta mı yoksa bir "Beka" meselesi oluyor? Bizi yok sayıyorsunuz anladıkta Ruzili mahşerde bunu hesabını Allah'a nasıl vereceksiniz? Hele oraya gidinceye kadar düşünürüz diyorsanız, öncesinde sandık konunca Türk'üm diyenlere nasıl hesap vereceksiniz. O koltuklar sizi kurtaracak mı, yoksa kullanıldıktan sonra müsvedde kağıdı gibi bir taraflara savrulacak mısınız? Bizim duygularımızla ve inançlarımızla oynamanız sizleri hiç mi rahatsız etmiyor , iktidarın küçük ortakları partilerin liderleri olan Sayın Bahçeli ve Destici beyler? Konuşurken başkalarının kimin yanında olduğunu soruyorsunuz, peki sizler kimin ve neyin yanındasınız? Sizler yanlışa yanlış diyecek kadar cesur mu değilsiniz, yoksa çıkarınız galebemi çalıyor?. Sizlerinde büyük ortağınız gibi milli ve yerlilik anlayışınız aynımı? Beğenmediğimiz kırk ambardan oluşan ABD bile okullarında çocuklarına kendi milli şuurlarını vermek için marşlar okuturken, siz neden varlığım Türk varlığına armağan olsun sözünden korkarsınız. Korkmuyorsanız gereğini yapın. öyle suçu yargıya atarak ve susarak kurtaracağınızı sanıyorsanız yanıldığınızı göreceksiniz.