~~Size iki sayıdan bahsedeceğim. 652 ve 6528.
Şimdi, bu sayılarda neyin nesi? diye soracaksınız. Haklısınız.
Bu rakamlar; son 2,5 yıl içinde Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanununda yapılan değişikliklerle ilgili çıkarılan, birincisi kanun hükmünde kararnamenin, ikincisi ise kanunun numarasıdır.
14 Eylül 2011 tarihinde 652 sayılı KHK ile “Yeniden yapılanmaya gidiyoruz.”, “Reorganizasyon yapıyoruz.” denilerek MEB merkez teşkilatında büyük değişiklik yapılmıştır.
Mevcut genel müdürlük ve daire başkanlıklarının bazıları kaldırılmış, bazılarının adları değiştirilmiş, bazılarının adlarına ise küçük bir ilave yapılarak teşkilatlanma tamamlanmıştır.
Ayrıca, genel müdür yardımcılıkları ve daire başkanlıkları kaldırılmış, bu unvandakiler -maaşları artırılarak- “havuz”a gönderilip bankamatik memur yapılmışlardır. Aynı KHK ile yerlerine grup başkanlıkları oluşturulmuş, sonrada bu birimlere ve unvanlara görevlendirmeler yapılmıştır. Kadrolarda akademisyen ağırlıklı bir görevlendirmeye gidilmiştir. Asaleten atama yok denecek kadar az olmuştur.
Bu arada Şube Müdürleri de yeni ihdas edilen “Şahsa Bağlı Kadro” lara atanmışlardır.
Tam 652 sayılı KHK ile “reorganizasyon, yeniden yapılanma tamamlandı.” diyecekken; yapılan işler yeterli görülmemiş ki, 2,5 yıl sonra 14 Mart 2014 tarihinde 6528 sayılı Kanun çıkarılarak MEB merkez teşkilatında yeni bir karmaşa yaratılmıştır.
Kanun’la genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı (Başbakanlık tarafından TBMM’ne sunulan kanun tasarısı komisyonda değiştirilerek) grup başkanı ve il müdürlerinin kadro ve özlük hakları korunurken; sadece şube müdürleri, il milli Eğitim müdür yardımcıları ve ilçe milli Eğitim müdürleri mağdur edilmişlerdir. 4 yılını dolduran okul müdür ve müdür yardımcılarının ise Haziran ayında görevleri bitecektir.
Özellikle “Merkez Şube Müdürleri” üzerinde yeni bir oyun oynanmıştır. Şöyle ki;
- Bu yasa ile yönetim basamağı olmayan ve özlük hakları itibariyle de daha alt kadro olan “Şahsa Bağlı Eğitim Uzmanı” kadrosuna atanmışlardır. (İl/ilçe milli Eğitim müdürlüklerindeki şube müdürleri görevlerine devam etmektedir.)
- Tecrübe, bilgi, birikim, kariyer, liyakat yönleriyle donanımlı, verilecek her görevin üstesinden gelebilecek kapasitedeki şube müdürlerine; bir üst görev verilmesi gerekirken, hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadan kadro/statü değişikliği ile yöneticilik görevleri ellerinden alınarak “tenzili rütbe” uygulanmış ve ötekileştirilmişlerdir.
- “Şahsa Bağlı Eğitim Uzmanı” kadrosuna geçirilen şube müdürlerinin maaşları dondurulmuştur. “Aradaki fark tazminat olarak ödenir” denilmekte ise de, fark kapanıncaya kadar maaşları artmayacaktır. Bu durum, şube müdürlerinin maddi kaybına ve mağduriyetine sebep olmuştur.
- Kanun’la yeniden 140 adet “Daire Başkanı” kadrosu ihdas edilerek, 2,5 yıl önce çıkarılan 652 sayılı KHK öncesine, yani eskiye dönüş olmuştur.
3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkındaki Kanun’un 16 ncı maddesine göre en az 3 Şube Müdürü olmadan Daire Başkanlığı kurulamayacağı için, şube müdürlerinin şahsa bağlı eğitim uzmanlığı kadrosuna geçirilmeleri tezat oluşturmuştur. Bakanlıkta 400’ün üzerinde şube müdürlüğü kadrosu da boştur.
- Devlet memurları, 657 sayılı Kanun hükümlerine tabi olup tüm görevlerini bu kanun çerçevesinde yerine getirmekte, çalışmalarından dolayı ödüllendirildiği gibi suç teşkil edecek eylemlerinden dolayı da cezalandırılmaktadır.
Şahsa bağlı eğitim uzmanlığına geçirilen şube müdürleri; hiçbir soruşturma geçirmemelerine, tespit edilmiş veya karara bağlanmış herhangi bir suçları bulunmamasına rağmen, 6528 sayılı Yasa ile toptan cezalandırılmışlardır.
- Şube müdürleri; Anayasaya, Devlet Memurları Kanununa, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na göre memur sendikalarına üye olabilmekte ve yönetimlerde görev alabilmektedirler. Dolayısıyla memur konfederasyonlarının hükümetle yaptıkları toplu sözleşme görüşmelerinde elde edilen zam ve tazminatlardan yararlanabilmektedir.
Örgütlenme ve toplu sözleşmeden yararlanma hakkına sahip şube müdürlerinin eğitim uzmanlığına geçirilip maaşlarının dondurulması, bu haklardan yararlanmalarını engellemektedir. Bu durum da anayasal bir hakkın yasa ile kaldırılması demektir.
Burada sorulması gereken; 652 sayılı KHK ile verilen hak; nasıl geri alınabilmekte ve alınmakla kalmayıp özlük hakları itibariyle –yönetici kademesi olmayan- daha alt bir göreve dönüştürülebilmektedir?
Oysa şahsa bağlı kadrolar, kişilerin; bir çeşit mülkiyeti sayılmaktadır ki, emekliliği, ölümü veya başka bir göreve atanması halinde ancak üzerinden düşmekte ve kadro hiçbir işleme ihtiyaç duyulmadan iptal olmaktadır. Şahsa bağlı kadroda şube müdürlüğünden şahsa bağlı kadroda eğitim uzmanlığına geçirilme nedeni de bilinmemektedir.
6528 sayılı Yasa’nın; bir amaca yönelik olarak hazırlandığı ve iyi niyet taşımadığı, hak, hukuk ve adalet gözetilmeden çıkarıldığı, Bakanlığın temel direği ve hafızası olan eski şube müdürlerini tasfiyeye yönelik olduğu düşünülmektedir.
Şube müdürlerine yapılan bu uygulamalar, her bakımdan Anayasamıza, ilgili ve ilişkili diğer mevzuata, taraf olduğumuz uluslararası anlaşma ve sözleşmelere aykırı görülmektedir.