~~ İngilizce United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization kelimelerinin baş harflerinden oluşan UNESCO, ülkemizde "Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu" olarak bilinmektedir.
UNESCO Birleşmiş Milletler (BM)'in bir özel kurumu olarak 1946 yılında kurulmuştur. Bu Kurumun Yasası 1945 yılı Kasım ayında Londra'da 44 ülkenin temsilcilerinin katıldıkları bir toplantıda kabul edilmiştir. Türkiye, bu Yasayı imzalayan ilk yirmi devlet arasında onuncudur. UNESCO Sözleşmesi, ülkemizde 20 Mayıs 1946 tarihli ve 4895 sayılı kanunla onaylanmıştır. UNESCO kuruluş yasasının 7 nci maddesi gereğince UNESCO Genel Direktörlüğünün ülkemizdeki tek ve yasal temsilcisi niteliğinde olan UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 25/08/1949 tarihinde faaliyete geçmiştir.
UNESCO eğitim, bilim ve kültür alanlarındaki amaçlarını, kendisine üye olan her devlette kurulan Milli Komisyonlarla gerçekleştirmeye çalışır. Diğer yandan, uluslararası anlayış ve kültüre katkı sağlamış ve insanlığın kültürel mirasının zenginleşmesinde rol almış şahsiyetler ve olaylar, 1956 yılından bu yana UNESCO tarafından ilan edilen günler vesilesiyle anılmakta ve kutlanmaktadır.
37.UNESCO Genel Konferansı'nın 7 Kasım 2013 tarihinde gerçekleştirilen oturumunda, Türkiye Milli Komisyonu'nun önerisi üzerine;
1- Matrakçı Nasuh'un ölümünün 450.Yıldönümü nedeniyle “2014 Matrakçı Nasuh Yılı” olarak kabul edilmiştir.
Matrakçı Nasuh; minyatürcü, hattat, tarihçi ve matematikçi olarak bilinmektedir. Ansiklopedik kayıtlarda Matrakçı Nasuh, özellikle geometri ve matematik alanlarında önemli bir bilim adamı olarak belirtilmekte olup uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış ve bu konuda kendinden sonra gelenlere önderlik etmiştir. Matematikle ilgili Cemâlü'l-Küttâb ve Kemalü'l-Hisâb ile Umdetü'l-Hisâb adlı iki kitap yazmış ve bu eserlerden ikincisi döneminde uzun yıllar matematikçilerin el kitabı olarak kullanılmıştır.
2- İsmail Gaspıralı'nın ölümünün 100.Yıldönümü nedeniyle (Ukrayna'nın desteğiyle) “2014 İsmail Gaspıralı Yılı” olarak kabul edilmiştir.24 Eylül 1914 (Bazı kaynaklar göre 11 Eylül 1914) tarihinde vefat eden İsmail Gaspıralı; Türk Dünyasında önemli bir yeri olan ve “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” düsturunun sahibi, gazeteciliğinin ötesinde fikir ve düşünce adamımızdır. Diğer yandan, İsmail Gaspıralı'nın eğitime ne kadar önem verdiği malûmdur. Yaşadığı dönemde eğitimde reform denilecek işler yapmış ve birçok eser yazmıştır.
3- Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin kuruluşunun 100.Yıldönümü nedeniyle kutlama yapılması kabul edilmiş olup, Anadolu'daki Türk-İslam eserleri sergilenecektir.
4- Halide Edip Adıvar'ın ölümünün 50.Yıldönümü nedeniyle “2014 Halide Edip Yılı” olarak kabul edilmiştir. Halide Edip; yazar, gazeteci, akademisyen gibi çok yönlü bir kişiliği ve sanatçı yönü olan değerlerimizdendir.
5- Ayrıca, Abdülkadir Meraği'nin müzikoloji alanındaki eseri “Mekâsıd ül Elhan”ın yazılışının 600.Yıldönümünün kutlanması, İran'ın önerisi ve Türkiye ile Azerbaycan'ın desteğiyle kabul edilmiştir.
Bu değerli şahsiyetlerimizle ilgili kendi çapımda daha uzun araştırmalar yaparak bilmediğim birçok konuyu öğrenmiş bulunmaktayım. Hem kendim öğrendim ve hem de çevremdeki insanlara uygun ortamlarda ve yeri geldikçe anlatmaktayım.
Geçmişte yaşamış, milletimize hizmet etmiş, eğitimimize, kültürümüze katkı sağlayan büyüklerimizi öğrenmek ve öğretmek zorundayız. Bunları biz yapmazsak, bu iletişim çağında çocuklarımızı başka kültürlerin etkisine terk etmiş oluruz. Dolayısıyla geleceğimizi de -kendi ellerimizle- karanlığa bırakırız.
Bu çerçevede üniversitelerimizin, STK'larımızın, çeşitli kurumlarımızın yapacakları her türlü faaliyetlere katılarak öncelikle kendimizi bilgilendirmemiz lazımdır. Özellikle öğretmenlerimize çok iş düşmektedir. Boş zamanlarını bu tür faaliyetlerin yapıldığı yerlerde geçirmeleri, hele bu şahsiyetlerin ağırlıklı alanları ile ilgili öğretmenlerin faydasına olacağını düşünmekteyim. Zaten kişinin mesleki gelişimi ve bilgisini yenilemesi; kongre, sempozyum, panel ve benzeri bilimsel toplantılara katılarak, sunulacak bilgileri takip ederek olabilecektir.
Bu nedenle; sizlerde gerekli araştırmaları yaparak çevrenizdekilere, çocuklarınıza, öğrencilerinize bu şahsiyetleri tanıtmanız gerekmektedir. Bilgi edinme ve kültür aktarımı ancak böyle yapılabilmektedir.