101.yıldönümü nedeniyle Çanakkale Savaşı hakkında, bir haftadır epey bilgi sahibi olduğunuza inanıyorum. Bu yazıda Çanakkale Savaşı’nı anlatacak değilim. Ama Çanakkale savaşı ile doğrudan bağlantılı başka bir konudan bahsedeceğim.
Agamemnon’u duyduğunuzu sanıyorum. Bu isim, dünya tarihinde -benim öğrendiğim kadarıyla- üç yerde geçmektedir. Birincisi Truva Savaşı’nda, ikincisi Çanakkale Savaşı’nda, üçüncüsü ise Mondros Antlaşması’nda… Bunları çok kısa olarak açıkladıktan sonra, esas varmak istediğim sonucu söyleyeceğim. Öncelikle bu üç hadiseye bakalım.
1.Hadise: Truva savaşını hepiniz bilirsiniz. Savaşın “Troy” adı ile filmi de çekilmişti. Zaman zaman televizyonda gösterilmektedir. Homeros, “İlyada Destanı”nda Troya savaşını ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Truva’lı Paris’in, Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen’i kaçırması sonucu, Akhalıların Anadolu'daki Truva kentine saldırısını konu alan savaştır. Sparta Kralı Menelaos, ağabeyi Mykenai (Miken) Kralı Agamemnon’u yardıma çağırır. Agememnon, ordunun başında Truva (Troya)’ya gelerek, uzun kuşatmanın sonunda savaşı kazanır. Yani Agamemnon Truva'yı fetheden –bazı kayıtlarda Yunanlı-komutandır.
Bu savaş, tarihte batı dünyası ile Asya arasındaki ilk büyük çarpışma kabul edilir. Savaşın yapılıp yapılmadığı konusu tarihçiler arasında tartışmalıdır. Bazı tarihçiler böyle bir savaşın olmadığını söylemektedirler.
Ancak, 1870 yılında Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından başlatılan ve Amerikan arkeolog Blegen tarafından yapılan kazılar sonucu, bugünkü Çanakkale’nin güney-batısında Hisarlık tepesinde çok eski bir şehir bulunmuştur. Burası Homeros’un anlattığı Truva’dır. Ayrıca, Hititoloji bulgularına göre, günümüzden 3.000 yıl önce Truva’da Hititlerin yaşamış olduğu ortaya çıkmıştır.
Truva halkının bir kısmı İtalya’ya giderek Etrüskler medeniyetini kurmuşlardır. Herodot'a göre Etrüskler, Anadolu (Lidya)’dan İtalya'ya göç etmişlerdir. Pek çok tarihçi, Etrüskler ile özellikle Truva başta olmak üzere Anadolu uygarlıkları arasında bağ kurmaktadırlar. 2004 yılında Turin Üniversitesinden Alberto Piazza tarafından yapılan genetik çalışma, Etrüsklerin bugünkü Türkiye'den İtalya'ya göç ettiklerini doğrulamaktadır.
2.Hadise: Agamemnon adlı savaş gemisi, Britanya (İngiltere) kraliyet donanması için inşa edilmiştir. I.Dünya Savaşı’nda Akdeniz’de görev yapmıştır. İngiliz Savaş Konseyi’nin boğazlara saldırı kararı ve İtilaf Devletleri’nin 28 Ocak 1915’de boğazları geçerek İstanbul’un işgaline karar vermesi üzerine Çanakkale Deniz Savaşı’na katılmıştır. Bütün ihtişamına rağmen Türk topçusunun kesif (yoğun) ateşi sonucu aldığı yedi yara ile savaş dışı kalmıştır.
3.Hadise: Mondros Mütarekesi; I.Dünya Savaşı sonunda İtilaf devletleri ile Osmanlı Devleti arasında, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan ateşkes antlaşmasıdır. Antlaşma; Çanakkale’ye yakın -Yunanistan himayesindeki- Limni adasının Mondros Limanında imzalanmıştır. İngilizler, Çanakkale yenilgisini hazmedemedikleri için, anlaşmayı 3,5 yıl sonra Mondros Limanına demirleyen Agamemnon zırhlısında imzalatmışlardır.
Tekrar olması açısından Mondros Ateşkes Antlaşmasının sadece 3 maddesini buraya almak istiyorum. Bu maddelere dayanarak, daha sonra İtilaf Devletleri’nin ülkemizi nasıl işgal ettiklerini biliyorsunuz.
* Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz’e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkâmlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.
* Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.
* İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.
Farklı görüşler olmakla birlikte Fatih Sultan Mehmet’in Truva’yı gezdikten ve Atatürk’ün de Dumlupınar Savaşı’ndan sonra: “Troya’nın, Hector’un öcünü aldık.” dediklerini belirtmek isterim. Bu yazıyı çeşitli kitapları ve yazıları araştırarak derledim.
İki savaş Truva ve Çanakkale, ikisi de Çanakkale sınırları içinde yapılmış, ikisi de savunma savaşıdır. Çanakkale savaşı, Osmanlı’nın Plevne Savaşı’ndan sonraki en önemli savunma savaşıdır.
Evet… 18 Mart 1915’de yedi düvele “Çanakkale Geçilmez” dedik. Dedik, ama çok fazla sürmedi. Mondros Mütarekesi ile birlikte İngiliz donanması, 9 Kasım 1918’de Çanakkale’yi ve 13 Kasım 1918’de de İstanbul’u işgal ederek Dolmabahçe Sarayı’nın önüne demir atmıştır.
Agamemnon ismini duyduğumda, benim aklıma, “Bizde mi tarih şuuru var, yoksa İngilizlerde mi?” sorusu gelir.Bir de siz düşünün bakalım, ne diyeceksiniz?