Her yıl yaptığım gibi, bu Ramazan’da da Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini tekrar okudum. Gördüm ki, 100’den fazla ayette “iyi ve iyilik” sözcüğü ile bağlantılı ifadeler geçmektedir. Bu sözcüklerin sayısı, meal kitaplarına göre değişiklik göstermektedir. Ben, köşemde ancak iki sayfaya sığacak kadar “iyi ve iyilik”le ilgili ayetleri alabildim. Daha fazlasını Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı veya diğer sitelerden öğrenebilirsiniz.
Eğer siz de Kur’an-ı Kerim’in meallini okuduysanız anlamışsınızdır: Allah, insanların bu dünyada mutlu, huzurlu ve iyi bir hayat sürmesini istiyor. Ahiret hayatı ise, insanın dünya hayatına bağlı olarak gelişecektir. İnsanlar, dünya hayatında Allah’ın emirlerine uyup, O’nun istediği şekilde yaşamışsa mesele yoktur. Her şey ayetlerde yazıyor, buyrun…
(Bakara 177) İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, ancak onlardır. (Bakara 195) Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever. (Bakara 201) Onlardan bir kısmı da: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru” derler. (Bakara 224) Yeminlerinizden dolayı, Allah’ın adını iyilik etmenize, O’ndan sakınmanıza ve insanların arasını düzeltmenize engel kılmayın. Allah işitir ve bilir.
(Âl-i İmrân 92) Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir. (Âl-i İmrân 104) Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. (Âl-i İmrân 134) Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever. (Âl-i İmrân 148) Allah da onlara hem dünya nimetini hem de ahiretin güzel mükafatını verdi. Allah güzel davrananları sever. (Âl-i İmrân 193) “Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al.” (Âl-i İmrân 198) Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah katından bir konaklama yeri olarak, içinde ebedi kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah katında olan şeyler iyiler için daha hayırlıdır.
(Nisâ 40) Şüphesiz Allah zerre kadar zulüm etmez. (Yapılan) çok küçük bir iyilik de olsa onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir mükâfat verir. (Nisâ 78) Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, “Bu, Allah’tandır” derler. Onlara bir kötülük gelirse, “Bu, senin yüzündendir” derler. (Ey Muhammed!) De ki: “Hepsi Allah’tandır.” Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar! (Nisâ 79) Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse nefsindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter. (Nisâ 114) Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı yahut da insanların arasını düzeltmeyi emredenler hariç, onların aralarındaki gizli konuşmaların çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah’ın rızasını kazanmak için yaparsa, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.
(Mâide 93) İman edip iyi işler yapanlara; Allah’a karşı gelmekten sakındıkları, iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra Allah’a karşı gelmekten sakındıkları ve iman ettikleri, sonra yine Allah’a karşı gelmekten sakındıkları ve iyilik ettikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından dolayı bir günah yoktur. Allah iyilik edenleri sever.
(En’âm 160) Kim bir iyilik yaparsa ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.
(A’râf 156) “Bize, bu dünyada da bir iyilik yaz, ahirette de. Şüphesiz biz sana döndük.” Allah buyurdu ki: “Kimi dilersem onu azabıma uğratırım, rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.” (A’râf 168) Biz onları yeryüzünde parça parça topluluklara ayırdık. Onlardan iyi kimseler vardır. İçlerinden öyle olmayanları da vardı. Belki dönüş yaparlar diye onları iyilik ve kötülüklerle sınadık.
(Tevbe 50) Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musibet gelirse, “Biz tedbirimizi önceden almıştık” derler ve böbürlenerek dönüp giderler. (Tevbe 112) Bunlar; tövbe edenler, ibâdet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. O müminleri müjdele!
(Hûd 114) (Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır. (Hûd 115) Sabret! Çünkü Allah iyilik edenlerin mükafatını zayi etmez.
(Ra’d 6) (Müşrikler) senden, iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorlar. Oysa onlardan önce ibret alınacak birçok azap gelip geçmiştir. Şüphesiz Rabbin, insanların zulümlerine rağmen bağışlama sahibidir. Bununla beraber Rabbinin azabı pek şiddetlidir. (Ra’d 22) Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır.
(İsrâ 7) İyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz. …
(Furkân 70) Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
(Neml 11) “Ancak kim haksızlık eder, sonra (yaptığı) kötülüğün yerine iyilik yaparsa, bilsin ki ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim.” (Neml 89) Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler.
(Kasas 54) İşte onların, sabredip kötülüğü iyilikle savmaları ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcamaları karşılığında, mükafatları kendilerine iki kez verilecektir. (Kasas 84) Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.
(Zümer 10) (Resûlüm!) de ki, “Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için bir iyilik vardır. Allah’ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükafatları elbette hesapsız olarak verilir.”
(Fussilet 34) İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde önle. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki candan bir dost olur.
(Şûrâ 23) İşte bu Allah’ın, inanıp iyi işler yapan kullarına müjdelediği şeydir. De ki: “Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden, akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik işlerse onun sevabını fazlasıyla veririz. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
(Tûr 28) “Gerçekten biz bundan önce O’na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O’dur.”
(Mümtehine 8) Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever.
(Müddessir 6) Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.
İyi ve örnek bir Müslüman olmak için; önce iyi bir insan olmak, insanlar arasında ayırım yapmamak ve Allah’ın yarattığı her şeyi sevmek gerekir. Yunus Emre’nin dediği gibi: “Ben gelmedim davi için / Benim işim sevi için / Gönüller dost evi için / Gönüller yapmaya geldim”. “Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım/ Sevelim, sevilelim / Dünya kimseye kalmaz”.
Tavsiyem: Herkesin mutlaka “Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali”ni okumasıdır. Kulaktan duyma bilgilerle yetinilmemeli, gerçek kaynağından öğrenilmelidir.
Herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlarken; artık huzurlu ve mutlu bir ülkede yaşamak istiyorum: İyi olmak istiyorum. Hem kendimiz ve hem de ülkemiz için iyi olmak ve iyilik yapmak zamanı…