Prof. Dr. Halil İnalcık’ın, “Rönesans Avrupası” adlı (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları – 2011) kitabından alıntılar yapmaya devam edelim.
“Cenevizliler, 1261’de Paleologların Latinlerden İstanbul’u geri almalarına yardım ederek, rakipleri Venedik’e ilk darbeyi vurdular. Bunun getirisi olarak da, Karadeniz’de Venedikliler yerine kendi ticari hegemonyalarını kurdular. Cenevizliler bu tarihten itibaren Karadeniz kıyılarında bir koloni imparatorluğu kurdular (1261) ve Kırım’ın güney kıyılarına, özellikle Kefe’ye yerleştiler.
Osmanlılar başlangıçtan itibaren Venedik’e karşı Cenevizlilerle geleneksel bir dostluk kurdular. Osmanlıların Trakya’da yerleşmesine Cenevizliler yardım etti. Orhan, Cenevizlilerle bir antlaşma bile imzaladı (1352). Boğaziçi savaşında Orhan, Ceneviz’in müttefiki oldu. Papalar bu sıkı dostluğu hoş görmemeye başladılar.
Venedik ve Ceneviz, doğuda kendi ticari çıkarlarını korumak için Osmanlılar ile iyi geçinmeye bakıyor ve haçlı seferi için yardım isteklerine pek aldırmıyordu. Bunlar Mısır Kölemenlerine, ordularının esasını kuran Kıpçak kölelerini taşıyarak esir ticaretinden elde ettikleri kazanımları her şeyin üstünde tutuyorlar ve bu konuda Papa’nın uyarılarını dinlemiyorlardı. Osmanlılarla Cenevizliler arasında imzalanmış ve bugüne kadar metni kalmış olan ilk antlaşma 8 Haziran 1387 tarihini taşır. Bu, Pera ile serbest ticareti, gümrük vergilerini ve diğer ticari maddeleri içeren bir ticaret antlaşmasıdır.
Sakız Cenevizlileri, İzmir’de yerleşen Cüneyt Bey’e karşı Çelebi Mehmet’le birlikte hareket ederek Osmanlılara eski bağlılıklarını yinelediler. 1422’de II.Murad, “Düzmece” Mustafa’ya karşı Foça Mahonlarından asker ve donanma bakımından yardım gördü. Hatta 1444’te Haçlı ordusu Balkanlar’da yürürken; Papa, II.Murad’ın Çanakkale’den Rumeli’ye geçmesine engel olmasını onlardan istediği halde Cenevizliler tersine, gemilerini Murad’ın hizmetine sundular. Milano, II.Murad’dan beri Osmanlı sarayına elçiler göndererek Venedik’e karşı yardım ve destek bekliyordu. İstanbul’un Türkler tarafından alınmasının İtalya’da uyandırdığı dehşetten sonra Papa bu mücadeleye son verdirdi ve Lodi Barışı’nda (1454), Venedik karada aldığı Cremeno şehrini elinde tuttu.
Galata’daki Cenevizliler İstanbul’un kuşatması sırasında iki taraflı bir siyaset güttüler.
İstanbul alınınca… Fatih, Cenevizlilerin Pera’da kalmasını istiyordu. …İstanbul kuşatmasına bazı Cenevizlilerin katıldıkları ortaya çıktı. Bunu ileri süren Sultan, Pera’nın Bizans dönemindeki bağımsız idaresine son verdi. Fatih, Ege ve Karadeniz’de bütün Ceneviz kolonilerini vergi vermeye zorladıktan ve eski vergileri artırdıktan sonra fırsat buldukça bunları imparatorluğa kattı. Amasra, Sinop ve Trabzon ile Kefe, Azak ve … Kopa ve Anapa ele geçirildi. Ege’deki adalar zamanla birer birer alınmıştır.
Venedik’in zenginliği ve gücü Akdeniz’deki Doğu (Levant) ticaretinden kaynaklanmaktadır. Onun için Fatih, İstanbul’u kuşattığı zaman Venedik balyozu Bizans İmparatorluğu’nun yanında savunmaya katılmıştı. Osmanlılar, Bizans’ın güçsüz hükümeti gibi Latinlere dizginleri kaptırmayacak, tersine onları kendi amaçlarına hizmet eden bir duruma getirecektir. Venedik, her şeyi büsbütün yitirmemek için yeni koşullarla Türklerle anlaşmaktan başka çare bulamamıştır. (18 Nisan 1454)
Fatih, vaktiyle Bizans İmparatorluğu’na bağlanmış yerlerin doğal mirasçısı gibi hareket ediyor, bütün Yunanistan’ı ve Ege adalarını kendisine bağlamaya çalışıyordu. Bir taraftan donanmayı geliştirirken öbür taraftan Çanakkale Boğazı’nın iki kıyısına kaleler yaptırarak (Sultaniye/Çanakkale ve Kilidülbahr/Eceâbâd) Gelibolu ve İstanbul üslerini Akdeniz’den gelecek bir tehlikeye karşı güven altına almıştı. Fatih’in siyaseti, Venedik’in yüzyıllarca çalışarak Doğu’da kurduğu imparatorluğu temizlemek, buralarda Osmanlı egemenliğini kurmak amacını güdüyordu. Avrupa ile ticaretin büyük yararlarını gören Osmanlı Devleti de, keskin yollara başvurmuyordu.
Osmanlılarla Venedik arasında 16 yıl süren uzun bir savaş (1463-1479) başladı. Akkoyunlular’ın Hükümdarı Uzun Hasan ile Venedik arasında ilişkiler yoğunlaştırıldı, askerî harekât ve barış koşulları üzerinde anlaşma yapıldı. Venedik, bu Türkmen hükümdarına kuşatma topları verdi. …Fakat Uzun Hasan 1473’te Otlukbeli’nde Osmanlı ordusuna yenildi. Venedik elçileri Uzun Hasan’ı savaşa yeniden sokmak için ısrar ettilerse de, sonuç alamadılar. Bundan sonra Venedik, Osmanlılarla yeni bir savaştan dikkatle kaçınma politikası güttü.
1482’de Venedik’in Ferrara üzerindeki baskısı yüzünden bütün İtalyan devletlerinin katıldığı bir savaş çıktı. Napoli Krallığı, Floransa, Milano, Venedik’e karşı ittifak içindeydiler. Ferrara Dukalığı da Osmanlı Devleti ile dostça ilişkilere girdi. Sonuçta, bütün İtalya iki cepheye ayrıldı. İki yıl süren bu savaş esnasında Napoli kuvvetleri Kilise Devleti topraklarını istila ederek Roma kapılarına kadar ilerledi.
İtalyan devletleri, denge politikası ile birbirlerine bağlı bir devletler manzumesi oluştururlar. İtalya devletlerinin zaman zaman birliğini sağlayan tek etken, dışarıdan, daha doğrusu Türkler tarafından gelen tehlikedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunun İtalya tarihi üzerindeki etkileri büyüktür. Hatta Fatih’in son yıllarında Osmanlılar doğrudan İtalya’nın işgaline başlamış bulunuyorlardı. Fatih’in ölümü bu girişimi sonuçsuz bırakmıştır.
Avrupa’da para ticaretinin ve bankacılığın merkezi 16.yüzyıla kadar Floransa idi. Batı’da ilk altın parayı, Flori’yi Floransa bastırdı. Doğu Akadeniz’le Karadeniz’de ikisi de birer deniz imparatorluğu kurmuş olan iki cumhuriyet, Venedik ve Cenova, İtalya’yı servet ve refaha kavuşturan Doğu ticaretinde en başta gelen şehirlerdi. Venedik, demokratik bir cumhuriyet şeklinde, yavaş yavaş plutokratik, yani belirli zengin aileler tarafından yönetilen bir hükümet şekline dönüşmüştü.
Venedik’in İtalya’daki üstün durumunu çekemeyen devletler, Venedik’in Türkler ile dostluk kurduğunu ve Hıristiyanlık aleyhine çalıştığı haberini yaymaya başladılar. Bu dönemde Osmanlı korkusu, İtalya iç politikasında daima rol oynamakta idi. İşte bu koşullar altında Papa’nın Venedik aleyhine kurmak istediği ittifak hızla oluştu. Müttefikler görünüşte Türklere, gerçekte ise Venedik’e karşı Cambrai ittifakı kurdular (1508). 1509 baharında Venedik, Papa tarafından aforoz edildi. Venedik dükü, son anda tehdit olarak Türklerle ittifak yapmaktan başka çare kalmadığını bildirmişti. Bu yeni ittifaka Mukaddes İttifak adı verildi.
Kanuni’nin 1538 Korfu Seferi, aslında Roma ve İtalya’yı istila için planlanmıştı. Portekizlilerin girişimlerinde büyük tehlikeyi gören Araplar, Venedikliler, Osmanlı Türkleri ve Güney Asya milletleri, direniş gösterdilerse de Portekizliler deniz egemenliklerini ellerinden bırakmadılar.”
Haftaya devam…