SAYIN BAKAN GÜNAHINIZ ÇOK BÜYÜK!

Şu mübarek Ramazan günü haksız yere görevden aldığınız müdire hanımın gözyaşları sizlerden çok şey alacaktır.

Reklam
Reklam

          

  Okullara her gittiğimizde öğretmenler en çokta rotasyon konusunda sorular yöneltiyorlardı. Çünkü o kadar çok bilgi kirliliği vardı ki öğretmenin aklı karışıktı. Peki onların karışıkta bizim berrak mıydı? Kesinlikle hayır! Rotasyon ne zaman başlar, nasıl uygulanır ben etkilenir miyim gibi onlarca soru karşısında tek cevabımız vardı. Sayın Hocam Milli Eğitim Bakanlığının sağı solu pek belli olmaz. Şimdi biz size uygulanır diyeceğiz uygulanmaz, sonra sizi aldatmış oluruz. Ya da tersi olur uygulanmaz deriz uygularlar. Peki süre nasıl olacak. Beni kapsar mı,diye sorduklarında omuz silkelemekten başka bir şey yapamıyoruz. 8-12 yıl diyorlar ama, amadan ötesi yoktur. Kesinlikle güvensizliğimizin nedeni bakan veya müsteşarı bu konularda açıklama yapıp tekrar vazgeçtikleri ve farklı bir açıklama yaptıkları çokça durumdan kaynaklanmaktadır. Ya nasıl olur koca bakan yalan mı söyleyecek? Onun takdiri sizin sayın hocam; yalan mı doğru mu söylüyorlar test edeceksiniz.

    Şimdi hepiniz canlı canlı rotasyonun 8-12 yıl olarak uygulanacağını duydunuz mu, duyduk. Sonrada bakan bey belki uygulamaya biliriz dedi mi, dedi. Şimdi resmi gazetede yayınlanan atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde 12-15 yıl deniyor mu, deniyor. Rotasyon bu yıl 12 yılını dolduranlara uygulanacak diye binlerce öğretmen il içinde yer değiştirmek zorunda kaldı mı, kaldı. Peki bu insanların günahı kime vebali kime dahası ah ederlerse ahları kime?

  Atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde ki bir başka başlık aday öğretmenlere uygulanacak mülakat ile ilgilidir.

     Ey Sayın Bakan ve Milli Eğitimin bürokratları; Şu mübarek Ramazan ayında bir muhasebe yapmayı düşünüyor musunuz? Bizler mülakatla binlerce idarecini canını yaktık ve yakmaya devam ediyoruz. Bu canları yanan idarecilerin bizlere hayır hasenat okumadıkları malum! Ya içlerinde duası makbul bir yakınları var da bize ah edip sonra da bu ahları tutarsa halimiz nice olur, diye düşünüyor musunuz? Bugünün yarını da vardır. Belki de sizi atayan iradenin gözündeki perde bir gün kalkar da size hesap sorar o zaman bu hesabı nasıl verirsiniz. Bu dünyada verdiniz diyelim ahrette yakanıza yapışan mazlumlara ne diyeceksiniz. Mülakat uygulamalarınız tam anlamıyla bir katliam iken, ötekileştirmenin aracı iken, hak gaspı için kullanılıyorken bu uygulamadaki ısrarınız nedendir? Hem mülakat diyerek yandaş sendikanıza bütün stajyerleri üye de yaptırdınız daha ne istiyorsunuz?

      Derdiniz daha çok vebal altına girmek midir, daha çok ah almak mıdır, toplumun daha çok ayrışması mıdır? Yoksa arkadaş ben emir kuluyum bana ne deniyorsa onu yapmak zorundayım mı diyorsunuz. Eğer öyleyse şunu mu diyorsunuz? Yanlışa hayır diyecek kadar gücümüz ve takatimiz yoktur. Bize denileni yapmak gibi bir mecburiyetimiz vardır.

    Sonuçta günah bataklığında yüzen bir dediği ötekisini tutmayan TEOG Sınavlarını bile yüzüne gözüne bulaştıran bir Milli Eğitim Bakanlığımız vardır. İlginçtir bu kadar yanlışın bataklığında yüzen yetkililer bir de hiç çekinmeden “Bakanlığımız kasıtlı olarak yıpratılmaya çalışılıyor”diyor. Güler misin ağlar mısın demek tamda bu bu kafa içindir desek yeridir. Günahınız büyük Sayın Bakan ve taifesi. Şu mübarek Ramazan ayında görevden alındığı için bunu hak etmedim diyerek gözyaşı döken müdire hanımın ahına şahit oldum ya!... Gaybi ancak Allah bilir ama bana öyle geliyor ki bu ahlar sizlere ne dünya da ne de ahirette huzur vermeyecektir.