ŞİLE'DEKİ PKK YANDAŞLARINA TÜRK EĞİTİM SEN'DEN TOKAT GİBİ CEVAP

Şile'e pkknın gövde gösterisine dönüştürülen Hdp Gençlik Şölenine katılan öğretmenler masum, tepki gösteren milliyetçi öğretmenler suçlu gösterildi.Bölücü hainler ve sempatizanlarının karşısında yine Türk Eğitim Sen vardı.

Reklam
Reklam

            Yaklaşık 9 ay önce Şile Grand Otel'de yapılan Hdp Gençlik Şöleni, asılan pkk paçavraları, teröristbaşı öcalan posteri ve terörist leşlerinin fotoğrafları altında saygı duruşunda bulunulması ile pkknın gövde gösterisine dönmüştü. Pkk propagandası yapılan bu programa katılan öğretmenler hakkında daha önce Türk Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Hasanpaşaoğlu, Şile'de bir basın açıklaması yaparak duruma tepki göstermiş ve yetkilileri göreve davet etmişti.



             Pkknın propagandasına katılan öğretmenler hakkında bugüne kadar adli işlem yapılmazken, pkk programına katılan öğretmenler, bu olaya tepki gösteren öğretmenler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundular. Savcılık tarafından ifadeye çağırılan Burak Candaş ve Ahmet Ertürk adlı öğretmenler olaydan duydukları şaşkınlıklarını gizleyemez iken yine Türk Eğitim Sen, bu yanlışın karşısında durdu ve 4 Eylül 2015 - Cuma günü Şile Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak olaya tepki gösterdi. Basın açıklamasında bulunan Türk Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Hasanpaşaoğlu'nu Şile Mhp İlçe Başkanı Hüseyin Özgür, Habererk Genel Yayın Yönetmeni İsmail Türk, Sancaktepe Türk Eğitim Sen İlçe Başkanı Ahmet Ekinci ve Şileliler yalnız bırakmadı. Suçlanan öğretmenler Burak Candaş ve Ahmet Ertürk de basın açıklamasında hazır bulundu.



             Ali İhsan Hasanpaşaoğlu basın açıklamasında; "Şilede geçtiğimiz sene bölücü bir parti tarafından düzenlenen Hdp Şölenine 6 öğretmen de katılmıştır. Bu toplantının özelliği nedir; içeride Türk Bayrağı yok, Atatürk posteri yok ve İstiklal Marşı okunmuyor. Ölen teröristler için saygı duruşunda bulunuluyor. Biz öğretmenlerin pkk propagandası yapılan böyle bir toplantıya katılmalarının yanlış olduğunu belirten basın açıklamamızı bundan yaklaşık 5 ay önce Şile Meydanında yaptık. Basın açıklamamızın ihbar kabul edilip, bu kişiler hakkında gereğinin yapılması lazımdı. Ama geldiğimiz noktada görüyoruz ki bu kişiler bizim arkadaşlarımız hakkında şikayetçi oluyorlar ve bizim arkadaşlarımız Şile Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifade verilmeye çağırılıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Çözüm süreci diye ihanet sürecinin peydah edildiği, hergün Türkiye Cumhuriyeti topraklarında şehit cenazelerini kaldırdığımız günlerde bu bölücülerin ve onlara sempati duyan kişilerin halen bu aymazlık içerisinde bulunmaları kabul edilebilir şeyler değildir. Bu kişilerle ilgili gereğinin yapılması zorunludur. Bu kişilere çocuklar emanet edilemez.Bunların, Türk Milli Eğitimine, Çocuklarımıza, geleceğimize verecekleri hiçbir şey yoktur. O yüzden derhal Şile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kaymakamlık harekete geçip bu kişilerle ilgili gerekli soruşturmaları en kısa sürede yapmak zorundadırlar. Tabi çözüm sürecinin hızlı devam ettiği süreçte bu aymazlıklar devam ediyordu. Ama bugün geldiğimiz noktada devletin en tepesi bile çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığını söylüyorsa biz o zaman soruyoruz; Bu yüzsüzlük değil midir, bu aymazlık değil midir, bu kişiler bu cesareti kimden alıyorlar? Herkes ayağını denk alsın. Türk Milliyetçilerini şikayet ederek, Türk Milli Eğitimine şanla şerefle hizmet eden öğretmenleri mahkeme kapılarına çağırarak kimse hiçbir şey kazanamaz! Daha bugün Adana’da toprağa verdiğimiz şehidin cebinden çıkan mektup ortadadır. Eğer bu devletin askeri, polisi cebinde vasiyetname ile geziyorsa ve şehit olursam benim cenazeme hükümetin hiçbir yetkilisi katılmasın diyorsa, ve çocuğunu devlete emanet etmiyorsa, bu utanç bu devleti yönetme iddiasında bulunanların yedi sülalesine yeter! Herkes bundan payını alsın.Herkes de ayağını denk alsın.” Dedi.



                  Hakkında Şikayette bulunan öğretmenlerden Burak Candaş, DHA Muhabrinin “Neden ifade verecksiniz?” sorusu üzerine ise; “Bizler, bu pkk sempatizanı öğretmenlerin pkk gövde gösterisine dönüşen programa katıldığını dile getirmişiz, ve bu öğretmenlerin can güvenliği yokmuş. Bunların yaptığı şikayet 20 Mart tarihinde ve çözüm süreci denilen malum sürecin en cafcaflı olduğu dönemdeydi. Şimdi 7 Haziran sonrası geldiğimiz süreçte bakalım o zamanki şikayetlerinin arkasında durabilecekler mi? Bize karşı idareciler aynı tavrı devam ettirecekler mi merak ediyoruz. Bizler bu ülkenin milliyetçi muhafazakâr gerçek sahibi Türk öğretmenleriyiz. Kimsenin de bizi kendi topraklarımızda, öz vatanımızda garip, öz vatanımızda parya göstermeye hakkı yoktur. Bunu yapmaya çalışanlara da her halükarda haddini bildiririz.” Dedi.



             Açıklamanın ardından, hakkında şikayette bulunulan öğretmenler ifade vermek üzere Şile Adliyesine geçtiler.