Türk Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube'den Üyelerine Boğazda Sabah Kahvaltısı

 

Türk Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanlığı üyelerine Anadoluhisarı Sabancı Öğretmen evinde sabah kahvaltısı verdi.

Sabancı Öğretmen Evinde iç ve dış salonlardaki masalar bütün üyeler tarafından dolduruldu. Beş yüz kişiden fazla üyenin katıldığı kahvaltı üyelerinin çok yoğun ilgisine mazhar olmuştur. Türkiye sevdalı olan üyeler kendi aralarında eğitim meselelerini kahvaltı esnasında dahi konuşmaktan geri durmadılar...

Kurucu Şube Başkanı Kadir Kara, Eski Şube Başkanı Mehmet Arslan, eski yönetim kurulu üyeleri ve ilçe yöneticilerinin katılım göstediği kahvaltının bitiminden sonra Türk Eğitim-Sen Beykoz İlçesi Temsilciliğine başlayan  Alp Arslan kısaca kendisini tanıttıktan sonra konuşmasını yapmak üzere  Şube Başkanı Ali İhsan Hasanpaşaoğlu'nu mikrofona davet etti.

Şube yönetim kurulu başkanı Ali ihsan Hasanpaşaoğlu konuşmasında:

"Bu tatil günününde bütün olumsuzlukları anlatarak hem zamanınızı hemde tatilinizi almak istemiyorum. Ama Ülkemizin olmazsa olmazı olan eğitim - öğretimin  iyi gitmediğini, ülkemizin geleceğini şekillendirecek olan ve   Milli Eğitim Bakanlığıındaki olumsuzlukları ve yanlışları anlatmak bizim vazifemizdir.

Bu hükümet yılllardan beri yanlış üzerinme yanlışlar  yapıyor. Sadece MEB'teki kadrolara değil bütün kamuya  kendi emrinden dışarı çıkmayacak insanları yerleştirme gayretleri içerisindedir. Kamu kurumlarının tamamına yakınını parti emriyle hareket edebilecek kişilerin yerleştirme işini tamamlamıştır...

Görevden alınan çeşitli yöneticileri,  bir çok idari yargı kararları almalarına rağmen hukuku hiçe sayarak eski görevlerine iade etmemektedir..

2009 Yılında Milli Eğitimde 657. Sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. Maddesine dayanılarak FETÖ'nün eğitim derneklerinin onayından geçirererk seçtikleri insanlar bizzat Milli Eğitim Bakanı H. Çelik tarafından (bakan ataması adıyla)  bir çok eğitim kurumlarına amir olarak atanmıştır...

2010 yılında KPSS de yapılan yolsuzluğu Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk basında dile getirererek haksızlığın önlenmesini talep etmişti... O zamanın seçme yerleştirme başkanı, miili eğitim bakanı, başbakan, yandaş olan sarı sendika, yandaş basın, FETÖ yandaşları sayın genel başkanımızı iftira atmak ve kargaşa çıkarmakla suçlamıştı...Hatta bazıları ergenekoncu olmakla suçlamaya yeltenmişlerdi... O zamanlar bütün kamu kurumlarının makam odalarında ergenekon kumpasının hazırlanmasında çok katkısı olan "Zaman ve Taraf Gazateleri" okunuyordu...Daha sonra paralel yağpı dedikleri  kişilerle siyasi iktidarla tam bir uyum içersinde çalışarak devlet kadroları FETÖcülere peşkeş çekiliyordu. Bu duruma karşı çıkan herkes Ergenekoncu olmakla şuçlandığı zamanda Başta Genel başkanımız Sayın Koncuk olmak üzere bütün Kamu-Sen yönetici ve üyeleri itiraz ediyordu...Siyasi iktidar ancak 17- 25 Aralık ve 15 Temmuz kalkışmasından sonra KPSS yolsuzluğunu araştırma başlamıştır...

Şimdi devletin kadrolarını FETÖ'cülere peşkeş çekenler nerede? Onlardan neden hesap sorulmuyor?....

Ne istedinizde vermedik diyenlere neden bir şeyler yapılmıyor?...Bu durum neden dava konusu olmuyor?... Binlerce insan görevinden el çektirildi veya açığa alındı ama darbe kalkışmasının zemininin oluşmasına katkıda bulunan siyasiler nasıl serbestçe dolaşabiliyor?... Bir an önce gerçek şuçlular bulunmalı ve olağanüstü hal durumu kaldırılarak demokratik düzene geçilmelidir.

Eğitimciler başta olmak üzere devlet çalışanları çeşitli  şekillerde  itibarsızlaştırmaya çalışılmaktadır... Bunun en son iki örneği hükümet destekli yandaş-sene üye olmayıp Türk Eğitim-Sen'e üye olan  bir eğitimci hanımefendi kardeşimizin çalıştığı devlet okulunda bulunan mescitte namaz kılmasının okul müdürü tarafından yasaklanmasıdır... Allaha ibadet etmeyi yasaklayan bu okul müdürü kime ve neye güvenmektedir?

Yine veli toplantısı öncesi bir okul müdürü kendi öğrencileri tarafından öldürülüyor....İtibarsızlaştırılan ve herkese karşı devamlı horlanan, bir eğitimci değilde "azarlanıcı" olarak görülen öğretmen ve yöneticilerin dövülmesi, darbedilmesi, yaralanması ve öldürülme olayları çoğalmasının ana sebebleri yaşatılan itibar kaybıdır...

Temennimiz tez zamanda Allah C.C. "İşi ehline verin" ayetin hayata geçirlmesi ve kamuda torpil, adam kayırma ve haksızıkların ordadan kalkmasıdır...

Türk Eğitim-Sen olarak nerede haksızlık varsa karşında olacağımızı bildiriyor....Camiamıza ve Bütün Türk Milletine mutlu yarınlar diliyoruz..." diyerek konuşmasını bitirmiştir.

Şube başkanın konuşmasınının akabinde üyeler boğaza sıfır olan çay bahçesi kısmında çaylı sohbetlere devam ettikten sonra fotoğraflar çekildiktan sonra kahvaltılı toplantıya son verilmiştir..

kamudannethaber.com