Genel Merkez Genel Kurulunu Cumartesi-Pazar Günü tamamlayan Eğitimin Gücü Sen sendikası 14. Mart bu gün kamuoyuna "Eğitim Müfettişleri Yönetmeliği Yaş Sınırı Maddesinin" İptali dava açtığını duyurdu.
Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Yavuz'un haber sitemize yolladığı duyuru aynen şöyle:
"1 Mart 2022 tarihinde 31765 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Müfettişleri Yönetmeliğinin 8. maddesinin 1. fıkrasının b bendinde yer alan “Yarışma sınavının yapıldığı yılın ocak ayının birinci günü itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olmak” hükmünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne ve sair mevzuata aykırı olması nedeniyle öncelik ve ivedilikle yürütülmesinin durdurulmasına; akabinde İPTAL’ine karar verilmesi talebi ile Danıştay İlgili dairesine başvuruda bulunduk.AÇIKLAMA1 Mart 2022 tarihinde 31765 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Müfettişleri Yönetmeliği ile birlikte eğitim müfettişleri ve eğitim müfettiş yardımcılarının nitelikleri, yarışma ve yeterlik sınavları, yetiştirilmeleri, atanmaları, yer değiştirmeleri, görev, yetki ve sorumlulukları hakkında bazı düzenlemeler getirilmiş ve bu düzenlemelere Dayanak olarak da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 320. ve 327. maddeleri ile 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 24. maddesi gösterilmiştir. Bununla birlikte anılan Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının b bendinde yer alan “Yarışma sınavının yapıldığı yılın ocak ayının birinci günü itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olmak” hükmü Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 320. ve 327. maddelerine ve sair mevzuata aykırı olduğundan huzurdaki iptal davasını açma mecburiyeti hasıl olmuştur.
- İptali İstenen Düzenleme Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10., 13., 49. Ve 70. Maddelerine aykırıdır. T.C. Anayasasının 10. maddesi; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. … Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. … Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” hükmünü amirdir. Belirtmek gerekir ki; 10. maddede belirtilen eşitlik mutlak bir eşitlik gibi anlaşılmamalıdır. Eşitlik kavramı, yatay ve dikey eşitlik kavramı olarak ikiye ayrılmakta olup benzer durumda olanların aynı hükümlere tabi tutulmaları ile yatay eşitlik, farklı durumda olanların farklı hükümlere tabi tutulmaları ile dikey eşitlik gerçekleştirilmektedir. Ne var ki dava konusu düzenleme ile yazılı sınava katılacaklarda, 657 sayılı Kanunun 48. maddesinde sayılan genel şartlara ek olarak “Yarışma sınavının yapıldığı yılın ocak ayının birinci günü itibarıyla otuz beş yaşını doldurmamış olmak” şartı getirilerek hukuki ve bilimsel bir gerekçe gösterilmeksizin açıkça eşitlik ilkesine aykırı bir düzenleme yapılmıştır. Örnek vermek gerekirse; 36 yaşındaki bir kimse eğitim müfettiş yardımcısı kadrosuna atanmak istediğinde aranan bütün liyakat şartlarını taşıyor olsa dahi, sırf 35 yaşını doldurmuş olduğundan ilgili kadroya atanma imkanı olmayacaktır. Böyle bir ayrım getirilmesi birebir aynı yeterlilikleri haiz iki aday arasında yatay eşitlik kavramına aykırı bir hukuki statü farkı yaratacak ve yalnızca yaş nedeniyle elenen kişi hakkında Anayasamızın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı bir işlem tesis edilmesine sebebiyet verecektir. Anayasamızın emredici hükmü karşısında böyle bir düzenlemeye gidilmesi hukuka aykırı olup; salt bu nedenle dahi, ilgili düzenlemenin anılan bendinin iptali gerekmektedir. Bununla birlikte T.C. Anayasasının 13. maddesi “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak KANUNLA sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” şeklinde düzenlenmektedir. Yine Anayasamızın Temel Haklar ve Ödevler başlıklı İkinci Kısmında yer alan 49. maddesi “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.” diyerek çalışmayı herkes için hem bir hak hem de bir ödev olarak düzenlemiştir.