Paraya değil insanlığa ve bilime önem veren Ülkemizin yetiştirdiği en önemli kalp damar cerrahisinin duayenlerinden Prof. Dr. Cevat YAKUT Hocamızın vefatı; hastalarına, yakınlarına, bilim dünyasına ve tüm Türkiye’ye ye derin bir üzüntü yaşattı.
Ülkemizde kalp hastaları 1980’li yılların ortalarına kadar genellikle medikal yöntemle tedavi edilirken, Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yetişen Cevat Hoca, 1985 yılında Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesini kurduktan sonra ekibi ile birlikte kardiyovasküler cerrahisinde yeni bir çığır açtı ve 1989 yılında gerçekleştirdiği ilk başarılı kalp nakli ile kalp hastalığı, hastaların korkulu rüyası olmaktan çıkarttı.
Hocamız hiçbir zaman paraya önem veren birisi olmadı. Feneryolu’nda açtığı özel muayenehanesinde hastaların çoğundan ücret almazdı. Zaten çok kısa bir süre sonrada muayenehanesini kapattı. Bütün enerjisini ve zamanını hastaneye, hastalarına ve asistanlarına verdi. Hastaneye en erken gelen ve en son çıkan yine kendisiydi. Hatta hafta sonlarını Van’da ameliyat yaparak geçirmesi fedakârlığının zirve noktasıdır. Düzenli, disiplinli ve özverili çalışması nedeniyle asistanlar hocamızın öğrencisi olmak için adeta yarış halindeydi. Hocamızın büyük emekleri sonucunda binlerce cerrah yetişti. Yaptığı ameliyat videoları dünyanın en ünlü tıp fakültelerinde ders videosu olarak öğrencilere izlettirildi.
Hocamız sadece başhekimlik makamında oturmazdı, sadece ameliyathanede bulunmazdı. Poliklinikleri ve hasta servislerini sık sık ziyaret ederdi. Kendisi kâh kazan dairesinde kâh lavabolarda kontrollerini yapardı. Bir gün bahçedeki çiçeklerin bakımının nasıl yapılması gerektiğini personeline anlattığına bizzat şahit oldum. Kısaca hocamız hastanenin her yerindeydi.
Prosedürlere takılmaz, çözüm odaklı çalışıyordu. Onun makam odası aynı zamanda muayene odasıydı. 1997 yılının Temmuz ayında rahmetli annemin kontrolü için hocamıza gittiğimizde bizleri makam odasında kabul etti. Annemin muayenesini yaptı ve tedavisini düzenleyerek bizleri kapıya kadar uğurlamasını unutamıyorum. İnsana değer vermek, insana dokunmak bu olsa gerek.
Hocamızın gözünde bütün hastalar eşittir. Hastaların sosyo-ekonomik durumlarına bakmadan tüm hastalarına aynı ihtimamı, aynı hassasiyeti, aynı ilgiyi ve aynı yakınlığı gösterirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın yakın çevresi de dâhil olmak üzere toplumun tüm katmanlarını oluşturan hasta portföyü, hocamızın sihirli elleri sayesinde şifa bulmalarına vesile olması, insanlara eşit yaklaşımına en güzel örneğidir.
Hocamız, ünü dünya çapına ulaşmış çok başarılı bir cerrahtı. Zaman zaman bilimsel gelişmeleri yakından takip etmek için gittiği Amerika’da yaptığı ameliyatı izleyen Amerikalı hekimler hayranlıklarını; “Sizde bu kadar başarılı cerrahlar varken niçin Türkiye’den hastalar buraya geliyor.” sözleriyle ifade etmişlerdir.
Hayatını bilime ve insanlığa adayan paraya, makama ve şöhrete hiçbir zaman tamah etmeyen Hocamıza Allah’dan rahmet diliyor, insan ve bilim odaklı çizgisinin genç hekimlerimize ilham kaynağı olmasını da temenni ediyoruz.
Ülkemiz son yıllarda yapılan sağlık yatırımlarıyla dünyanın en önemli sağlık merkezi haline geldi. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirilen şehir hastaneleri ne kadar önemli bir proje olduğu pandemi döneminde çok iyi anlaşıldı. Gelişmiş Batı ülkeleri ve Amerika’da hastalar kaldırımlarda çaresizlik içerisinde ölümü beklerken, Ülkemizde hastalar yoğun bakım ünitelerinde beş yıldızlı otel konforunda tek kişilik odalarda tedavi gördüler.
Şehirlerimizin gurur kaynağı olan görkemleriyle muhteşem binalarından oluşan şehir hastaneleri en son teknolojilerle donatıldı. Ancak hastanelerimiz, hastalarımız ve asistanlarımız Hocalarımızın hastaneleri şenlendirmelerini özlemle ve hasretle bekliyorlar.
Çok Değerli Hocalarımız,
Sizlerin el emekleri ve göz nurları para ile asla ödenmez. Ancak devletimiz sizleri altı yıl boyunca tıp fakültelerinde okuttu. Bilgilerinizi geliştirmek ve yeni teknolojileri yakından takip etmeniz için yine devletimiz hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan başta Amerika ve İngiltere olmak üzere yurt dışında ihtisasa gönderdi. Şimdi devlete ve aziz milletimize karşı ödevinizi yerine getirme zamanı.
Çok Kıymetli Hocalarımız,
Ne olur A Sınıfı özel hastanelere haftanın bir günü gidin. Nişantaşı’ndaki özel muayenehanelerinize haftanın bir günü gidin. Haftanın en az iki veya üç günü şehir hastanelerine gidin. Binlerce şifa bekleyen hastalarınıza dokunun. Yüzlerce öğrencilerinize o derin bilgilerinizi aktarın. Onlarca asistanlarınıza tecrübelerinizi ve uygulamalarınızı gösterin. Bu yakarış, eşi iki ayrı onkolojik (Kolon+Renal) hastalığı bulunan bir hasta yakının yakarışı olarak değil, binlerce şifa bekleyen hasta ve hasta yakınlarının yakarışlarıdır. Bu çağrımızın cevapsız kalmayacağını umar tekrar Cevat Hocamıza gani gani rahmetler dileriz.
Yıldırım DEMİRCİ
Not: Hocamızın cenazesi 09 Mayıs 2024 Perşembe günü bugün Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camiinden kaldırıldı.