Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, MEB müsteşarı olduğu süreçte; 14 Mart 2014 tarihinde TBMM'den çıkarılan 6528 sayılı (kamuoyunun dershanelerin kapatılması yasası olarak bildiği) yasaya eklenen bir madde ile mevzuata "Proje Uygulayan eğitim kurumu" kavramı girdi. Köklü liselerin de aralarında bulunduğu birçok okul, proje okulu ilan edildi. Daha sonra bazı mesleki ve teknik liselerle imam hatip liseleri de listeye eklendi.Bu uygulama ile proje okullarında yapılacak öğretmen ve idareci atamaları sınavsız bir şekilde doğrudan Millî Eğitim Bakanı’na bağlandı. Proje okul statüsü kazanan okullardan yüzlerce öğretmen ve idareci ayrılmak zorunda kaldı. Ayrıca taban puan şartı sağlanmadan nakil uygulamasına izin verilerek düşük puanlı öğrencilerin köklü okullara girmesinin yolu açıldı.Proje okulu ayrımının öncesinde, eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin atanmalarında ve yöneticilerinin görevlendirmelerinde hizmet puanı, görevlendirme formu gibi somut kriterler esas alınıyordu. Proje okulları adımı ile bu atamalar tamamen MEB'in insiyatifine bırakıldı.
Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi öğrencileri öğretmenleri için "karanlığa sırtımızı döndük" sloganıyla oturma eylemi yaptı. Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencileri 'Maarif susar mı sandınız?' pankartı açtı' 
Türkiye'nin en iyi okullarından mezun öğretmenler hiçbir gerekçe gösterilmeden bir anda açığa alındı. Şimdi bizden okul tercihi yapmamız isteniyor. Biz bu tercihleri yaparken "Hiçbir gerekçe olmadan açığa alındığımızı" belirtecek şekilde kağıtlara şerh düştük."
okulu diyor. Peki farkı ne? Örneğin ben matematik öğretmeniyim. Eee, ben oradaki okulda da çalışsam aynı
müfredatı anlatıyorum. Adı proje okulu olmayan yerde çalışsam aynı müfredatı anlatıyorum. Yani
aslında okulun proje okulu olunca farklı bir müfredatın, farklı bir işleyişin olduğu okullar da
değildi yani bunlar. Ama ne, ne var burada? Biraz daha imkanları, çevresi ya da çocukların tercih ettiği sınavla girebildiği işte fen liseleri gibi okulların tamamının önüne proje
okulu ismini koyarak bütün atama yetkisini bakanlığa aldılar.Yani önceden nasıldı? Öğretmen hizmet puanına göre tercihini yapıyordu. Hangisinin hizmet puanı yüksekse o okula gidiyordu. Ya da, sınavla öğrenci alan okulsa, hatta daha önceki yıllarda öğretmen de sınava giriyordu. Mesela fen lisesinde öğretmen olmak için. Şimdi artık tamamen, bakanlığın, kriteri olmayan bir şekilde keyfi atamalarına kalmış durumda. Bir bakıyorsun ki otuz yıllık öğretmen. Doktoralı, başarı belgesi var. Ama bakanlık diyor ki hayır, diyor. Seni atamıyorum buraya diyor. Ama beş yıllık, AKP'li, yandaş sendika referanslı tarikat cemaat referanslı birini atayabiliyor. Arada tabii ki bizim arkadaşlarımız da var. Ama o da nasıl oluyor? İşte diyelim ki Denizli'de,
biyoloji konusunda bilinen, öğrencilerin sevdiği bir öğretmen. Yılların öğretmeni. Hani bu kişiyi
elediklerinde zaten o okulda da sıkıntı yaşayacaklar. Yani onun bir, muadilini bulamadıkları
için böyle bizim arkadaşlarımızdan da oluyor. Ama bir kere başta yönetici kadrosu tamamen,
bunların belirlediği isimler oluyor. Seksen bine yakın öğretmen var şu anda burada. Seksen bin! Beş binin üzerinde idareci var. Direkt bakan onayıyla atanan...
BİNLERCE ÖĞRETMENİN YERİ BİR ANDA DEĞİŞTİRİLDİ
14 Mart 2014 tarihinden bu yana proje okullarında yaşanan atamalar sıkça 'torpil' iddialarıyla gündeme geldi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın gerekçesiz atamalarıyla 8 Nisan'da gerçekleşen yer değişiklikleri bir kez daha binlerce öğretmenin mağduriyet yaşamasına neden oldu. Türkiye'nin en köklü okullarındaki binlerce öğretmenin bir anda yeri değiştirildi.Yüzlerce eğitim kurumunda örneği olan gerekçesiz atamalarda 'yandaş sendika referanslı öğretmenlerin kayırıldığı' iddiaları gündeme oturdu.90 öğretmenin görev yaptığı İzmir Atatürk lisesinde 60’ın üzerinde öğretmenin ataması yapılmadı. Gebze'deki bir kurumda atama talep eden okul müdürü; 'unutuldu' yanıtıyla karşılaştı ve kadrosu boş kaldı.ÖĞRENCİLER ÖĞRETMENLERİ İÇİN EYLEMDE
Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri öğretmenlerinin sürgün edilmesine karşı okullarının bahçesinde eyleme geçti.

Adana'nın en iyi okullarından biri olan Adana Anadolu Lisesi'nin emekçi öğretmenleri, yaşadıkları mağduriyeti şu sözlerle anlattı:
"Proje okullarında 4 yılın tamamlayan öğretmenler için yer değişikliği yapılacağını söylemişlerdi. Hepimize tayin istettiler. Bizler de, okulumuzda çalışan 30 yıllık, 20 yıllık 7-8 yıllık öğretmenlerle beraber hepimiz 4 yılımızı tamamladığımız için kaderimize razı olup; yer değişikliği için tayin istedik.'EĞİTİM-BİR-SEN'LİLERİN İSİMLERİ BAKANLIĞA GÖNDERİLMİŞ'
"Eğitim Bir-Sen'liler Milli Eğitim Bakanlığıyla beraber çalışma yürütmüşler. Bu çalışmada bütün Eğitim-Bir-Sen'lilerin isimleri, okulda kalmaları için bakanlığa gönderilmiş. Diğer Eğitim-İş'liler ve Türk- Eğitim- Sen'lilerin hepsini 'tayininiz çıkmadı, bakanlık tayininizi çıkarmadı' diyerek depo gibi bekletecekler. Bizim ne olacağımız belli değil. Şu an bizi il emrine verseler belki de ilçelere gönderecekler."'BİZ ÇALIŞTIK, SİZİN SENDİKALAR NEREDEYDİ?' DEDİLER
Sorun şu; madem 4 yıllıklar proje okullarından ayrılacaksa burada Adana Anadolu Lisesi'nde 30. 35. yılını çalışan öğretmen var. Neden onların tayini çıkmadı? Neden yandaş sendikaya üye olan ya da AKP'li olmaları ile bilinenlerin tayini çıkmadı? Bizim gibi işinin başında olan amacı sadece eğitim öğretim olan bu öğretmenlere bu haksızlık nasıl yaptı? Bunlar yaşanırken Eğitim- Bir- Senin temsilcisi 'biz çalıştık sizin sendikalar neredeydi?' gibi pişkin cümleler de kurdular. Yapılan bu haksızlıklara hepimiz itiraz ediyoruz."'HİÇBİR GEREKÇELERİ YOK'
İstanbul'un önemli liselerinden birinde yer değiştirme mağduriyeti yaşayan öğretmenlerden biri ise şu ifadeleri kullandı:"Bize söylenen bu kararın hiçbir gerekçesi, hiçbir dayanağı yok. İdari kadro odasında saklanıyor çünkü bize sunabilecekleri, yüzümüze gerekçe olarak okuyabilecekleri en ufak bir şey yok.Türkiye'nin en iyi okullarından mezun öğretmenler hiçbir gerekçe gösterilmeden bir anda açığa alındı. Şimdi bizden okul tercihi yapmamız isteniyor. Biz bu tercihleri yaparken "Hiçbir gerekçe olmadan açığa alındığımızı" belirtecek şekilde kağıtlara şerh düştük."
Milli Eğitim Bakanlığı yaşanan kaosa ilişkin henüz hiçbir açıklama yapmazken Eğitim-İş proje okulları için yaptığı açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığına şu soruları yöneltti:
Daha ne olması, ne yapması, ne tür başarıları göstermesi lazım öğretmenlerin?
"MEB’in verilerine göre şu an 2300 okulun adı proje okulu, proje okullarında 79 bin 286 öğretmen, 5 bin 318 yönetici görev yapmakta, yaklaşık 500 bin öğretmen de proje okullarına atama için başvuru yapma kriterlerini taşımaktadır. Bir proje okulunda 3 kadro varken, 4 kişinin başvurusu olmasına rağmen her nedense hiçbir atama yapılmamıştır! Neden? Kendinize uygun kişiyi bulamadınız mı? Çarpık sisteminiz mi yeteriz kaldı? Kıdemli birçok öğretmen, doktorası olan, yüksek lisansı olan, başarı ve üstün başarı belgeleri, maaşla ödüllendirilmesi olan, soruşturması, cezası olmayan, yıllardır aynı okulda görev yapan öğretmen atanmıyor. Neden? Ne olursa atanabilir, atanması için size tam olarak ne lazım, dürüst olun, buyurun açıklayın! Daha ne olması, ne yapması, ne tür başarıları göstermesi lazım öğretmenlerin? "Eğitim ve Bilim İş görenleri Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay SÖZCÜ'ye yaptığı özel açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi bugün iki bin üç yüz okulun adı Proje Okulu. Yani, iki bin üç yüz tane, önüne proje koydukları okul var. Ne yapıyorlar mesela? İstanbul'un en iyi okulunu düşünün. İşte Erkek Lisesi diyor ki artık burası bu saatten sonra projeokulu diyor. Peki farkı ne? Örneğin ben matematik öğretmeniyim. Eee, ben oradaki okulda da çalışsam aynı
müfredatı anlatıyorum. Adı proje okulu olmayan yerde çalışsam aynı müfredatı anlatıyorum. Yani
aslında okulun proje okulu olunca farklı bir müfredatın, farklı bir işleyişin olduğu okullar da
değildi yani bunlar. Ama ne, ne var burada? Biraz daha imkanları, çevresi ya da çocukların tercih ettiği sınavla girebildiği işte fen liseleri gibi okulların tamamının önüne proje
okulu ismini koyarak bütün atama yetkisini bakanlığa aldılar.Yani önceden nasıldı? Öğretmen hizmet puanına göre tercihini yapıyordu. Hangisinin hizmet puanı yüksekse o okula gidiyordu. Ya da, sınavla öğrenci alan okulsa, hatta daha önceki yıllarda öğretmen de sınava giriyordu. Mesela fen lisesinde öğretmen olmak için. Şimdi artık tamamen, bakanlığın, kriteri olmayan bir şekilde keyfi atamalarına kalmış durumda. Bir bakıyorsun ki otuz yıllık öğretmen. Doktoralı, başarı belgesi var. Ama bakanlık diyor ki hayır, diyor. Seni atamıyorum buraya diyor. Ama beş yıllık, AKP'li, yandaş sendika referanslı tarikat cemaat referanslı birini atayabiliyor. Arada tabii ki bizim arkadaşlarımız da var. Ama o da nasıl oluyor? İşte diyelim ki Denizli'de,
biyoloji konusunda bilinen, öğrencilerin sevdiği bir öğretmen. Yılların öğretmeni. Hani bu kişiyi
elediklerinde zaten o okulda da sıkıntı yaşayacaklar. Yani onun bir, muadilini bulamadıkları
için böyle bizim arkadaşlarımızdan da oluyor. Ama bir kere başta yönetici kadrosu tamamen,
bunların belirlediği isimler oluyor. Seksen bine yakın öğretmen var şu anda burada. Seksen bin! Beş binin üzerinde idareci var. Direkt bakan onayıyla atanan...