"SENDİKAYI ELEŞTİRMEK
Eleştirinin faydalarıyla ilgili binlerce cümle kurmak mümkün. Her bir cümlenin ayrı bir önem ve değeri var. Makul, mantıklı, iyi niyetli, zamanında ve yerinde yapılan tüm eleştirilerin başımızın üzerinde yeri var.
Birtakım insanlar var ki kendi yanlışlarını düzeltmek yerine, kamufle ediyor; hedef saptırıyor, birilerini günah keçisi ilan edip kendisini pir ü pak göstermeye çalışıyor.
Bazılarının durumu yumurtadan çıktığı halde kabuğunu beğenmeyen civcive benziyor. Hele dur bakalım sen önce yumurta yapacak seviyeye gel de ondan sonra görüşelim.
Bazıları mücadelenin nimet dönemlerine yetişmiş, külfeti ve getirdiği tecrübeyi hiçbir şey sanıyor; bol keseden atıp tutuyor, az bir zorlukla karşılaşınca da apışıp kalıyor. Sanki dünya yıkılmış da altında kalmış zavallı...
Başarı öyküsü ortaya koyamayanlar, eleştirinin gölgesinde bir süre serinleyip kendilerine yönelecek oklardan kurtulduklarını zannetseler de zamanla kendi vicdanlarını dahi tatmin edemezler.
Bir kimse hep başkalarını kötüleyerek kendisine alan açamaz aksine alanını daraltır.
Aslında bu tür insanları kendi haline bırakmak ve yok saymak gerekir. Çünkü kısa zamanda kendi kendisini bitirir. Karakteri binbir olumsuzlukla yoğrulmuş birisinin çarşafa dolanması anlık meseledir.
Bütün bunlardan sonra tekraren söylüyorum: Dostlarımızın büyük mücadelemizin daha sağlıklı devamı noktasında usulünce, yerinde ve zamanında söyledikleri her şey bizim için çok değerlidir. Biz bunların gereğini seve seve yaparız. Ancak kendini akıllı; herkesi kör, alemi sersem sanan bazı cambazlar da şunu bilmelidir: Sendika gibi örgütlü yapılar sizin gibi çook balon gördü hayatın iniş ve çıkışlarında. Kendinde güç vehmeden Don Kişot ve Sanço Pançoları çook gördük çook. Bir vuruşta yedi sinek öldürüp oradan kahraman olmak ancak masallarda oluyor. Sendika size yüz beden büyük gelir...
Yetenek ve gücü gölgelerinden ibaret olan zavallılar, kendinize yol açacak başka yöntemler bulun. Yoksa başınızı kayaya çarpıp elinizdeki bulgurdan da olacağınız günler yakındır."
Eleştirinin faydalarıyla ilgili binlerce cümle kurmak mümkün. Her bir cümlenin ayrı bir önem ve değeri var. Makul, mantıklı, iyi niyetli, zamanında ve yerinde yapılan tüm eleştirilerin başımızın üzerinde yeri var.
Birtakım insanlar var ki kendi yanlışlarını düzeltmek yerine, kamufle ediyor; hedef saptırıyor, birilerini günah keçisi ilan edip kendisini pir ü pak göstermeye çalışıyor.
Bazılarının durumu yumurtadan çıktığı halde kabuğunu beğenmeyen civcive benziyor. Hele dur bakalım sen önce yumurta yapacak seviyeye gel de ondan sonra görüşelim.
Bazıları mücadelenin nimet dönemlerine yetişmiş, külfeti ve getirdiği tecrübeyi hiçbir şey sanıyor; bol keseden atıp tutuyor, az bir zorlukla karşılaşınca da apışıp kalıyor. Sanki dünya yıkılmış da altında kalmış zavallı...
Başarı öyküsü ortaya koyamayanlar, eleştirinin gölgesinde bir süre serinleyip kendilerine yönelecek oklardan kurtulduklarını zannetseler de zamanla kendi vicdanlarını dahi tatmin edemezler.
Bir kimse hep başkalarını kötüleyerek kendisine alan açamaz aksine alanını daraltır.
Aslında bu tür insanları kendi haline bırakmak ve yok saymak gerekir. Çünkü kısa zamanda kendi kendisini bitirir. Karakteri binbir olumsuzlukla yoğrulmuş birisinin çarşafa dolanması anlık meseledir.
Bütün bunlardan sonra tekraren söylüyorum: Dostlarımızın büyük mücadelemizin daha sağlıklı devamı noktasında usulünce, yerinde ve zamanında söyledikleri her şey bizim için çok değerlidir. Biz bunların gereğini seve seve yaparız. Ancak kendini akıllı; herkesi kör, alemi sersem sanan bazı cambazlar da şunu bilmelidir: Sendika gibi örgütlü yapılar sizin gibi çook balon gördü hayatın iniş ve çıkışlarında. Kendinde güç vehmeden Don Kişot ve Sanço Pançoları çook gördük çook. Bir vuruşta yedi sinek öldürüp oradan kahraman olmak ancak masallarda oluyor. Sendika size yüz beden büyük gelir...
Yetenek ve gücü gölgelerinden ibaret olan zavallılar, kendinize yol açacak başka yöntemler bulun. Yoksa başınızı kayaya çarpıp elinizdeki bulgurdan da olacağınız günler yakındır."