Son yıllarda eğitim ve öğretim ile ilgili alınan kararların tamamı yanlış olmuştur..O kadar hatalı uygulamalar var ki hangisini yazalım?
İsterseniz yöneticilerden başlayalım..Hiç bir deneyimi olmayan,liyakatın ne olduğunu dahi bilmeyen,tercübesiz, beceriksiz,silik kişilikli ne kadar biat kültürüne bağlı öğretmen varsa şu anda okullarda yönetici.
Üstelik bu yöneticilerin büyük bir bölümü cemaat adı verilen sözde dini kurumların bünyesinde yıllarca kalmış,kendi cemaatinin dışında hiç kimseyle bağlantısı olmayan,sadece mensubu bulunduğu cemaatin önderinin söylediklerinin doğru olduğuna inanan kişilerin yönetici yapıldığı görülmektedir.
Ayrıca okullarda başlatılan ser best kıyafet uygulamasıyla da ,öğretmenlerin saygınlığı sıfırlanmıştır..Okullarda görevli öğretmenlere dışarıdan bir vatandaş olarak baktığınızda ,çocuğunuza örnek bir kişilik kazandırmalarına asla inanmıyorsunuz..Halbuki öğretmenlik mesleği sıradan kişilerin yapabilecekleri bir iş değildir..
Örnek bir öğretmenin her davranışı .öğrenciyi etkiler..Öğretmen ;öğrencisi tarafından idöl olarak alınır..Öğrenci; öğretmeninin her hareketini taklit eder..Öğretmeni gibi olmayı kafasında hayal eder,düşünür..
Öğrenciye sorduğunuzda “”kimin gibi olmak istersiniz?””sorusuna büyük çoğunlukla öğretmeninin ismini söyler.. Çünkü o öğrenci için öğretmen;örnek insandır..Asla yanlış yapmaz..Yalan söylemez..Güvenilirdir..Saygı duyulması gereken kişidir..Bilgilidir..Akıllıdır..Dünaydaki tüm gelişmelerden haberdar olan insandır..
Biraz daha ileri giderek diyorum ki “öğretmen ;öğrencilerinin hem anasıdır,hem de babasıdır..Bir çok öğrenci , öğretmeninin söylediklerine,anasının ve ya babasının söylediklerinden daha çok inanır,değer verir..Bunan dolayı öğretmenlik mesleği kutsal meslektir,hatta bazı ilahiyatçılara göre de peygamberlik gibi kıymetli bir meslek dalıdır..Unutmayalım ki Peygamberimiz de bir öğretmendi..
Hiç kimse kusura bakmasın..Kılık kıyafeti düzgün olmayan, her davranışıyla öğrencilere örnek olmayan kişlerden öğretmen olmaz..Bana göre bu günkü öğretmenlerin büyük çoğunluğu devletten maaş alan ,geçimin sağlayan, ekmek parası kazanan sıradan memurlardan hiç bir farkları yoktur..Örnek alınacak taraflarının olmadığını da zaten öğrencileri söylüyor..
Öğretmenlerin sırdanlaştırıldğı bir ülkede eğitim sisteminin düzgün olması da mümkün değildir..Son günlerde en çok konuşulan konulardan birisi TEOG adı verilen ,orta öğretim kurumları için yapılan sınavdır..Son on beş yılda tam dört defa değiştirilen bir seçme sınav sisteminden çocuklarımıza ne hayır gelir ki?
Aklınıza şu soru gelebilir..Sınav mutlaka yapılmalı mı? Sınavsız çocuklarımız okullarda okuyamaz mı?
Bu soruların kısa cevabı var...Elbette her okula sınavsız öğrenci alınabilir..Üniversiteler dahil...Öyle bir sistem kurulur ki her öğrenci ya da okul çağındaki her çocuk;kendi özel ilgi ve yetenek alanlarına uygun okularda okuyabilir, meslek sahibi olabilir..Alanıda da kariyer yapacak konuma gelebilir..Dünya bazı ülkeler eğitim sorunlarını çözecek kalıcı ve uzun süreli proğramlar yaparak ,öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre geleceğimizi emanet edecekleri nesillerin eğitilmesi imkanını sağlamışlardır.
Almanya ya ,Finalndıya ya,Fransa'ya,İngiltere'ye Holanda'ya,norveç ve İsveç'e hatta yanı başımızdaki Yunanistan'a, bulgaristan'a Romanya ya bakınız Eğitim ve öğretimde ne aşamada olduklarını görürsünüz.
Dünyada Eğitim konusunda ör nek modeller bulmak mümkün..Tek eksik kafa yapımız..Nasıl bir insan yetiiştirmek istediğimize henüz karar vermiş değiliz..Tartışılan insan modeline bakar mısınız? Dindar bir kuşak mı;kindar bir kuşak mı? Böyle saçmalık başka ülkelerde yok..Aslında konuşulması gereken “”NASIL BİR İNSAN “” olmalıdır..Ne olursanız olunuz,iyi bir insan değilseniz,hiç kimseye faaydanız dokunmaz.
Çocuklarımızı birilerinin elinde oyuncak olmaktan kurtarmak zorundayız..Yapılacak iş tamamen eğitim alanında uzman kişilere bırakılmalıdır..Öğretmenler de uzman kişilerdir..Onların düşüncelerine de mutlaka yer verilmeli,bünyemize uygun sistem inşa edilmeli,bu sisten uzun süreli olarak planlanmalı,uygulama alanında aksaklaıkların ddüzeltilmesinde de eğitimciler yetkilendirilmelidir..
Eğitim yöneticilerinin seçiminde liyakat ,ehliyet,deneyim ve yetenek ,bilgi ve beceri ön planda yer almalıdır..Eğitimin yönetimini alanında uzamanlaşmış yönetici olarak eğitim görmüş insanlara teslim edilmelidir..En kısa sürede de okullarımızda okumak isteyen çocuklarımızın kaderine etki etmeyecek sistem bulunmalıdır..Tek kişinin emriyle düzenlenecek sistemden hiç kimse olumlu bir netice beklmesin..
Eğitim alanında uzmanlaşmış,deneyin sahibi olmuş.bilgi ve birikimi olan bir çok öğretmen, akademisyen, sosyolojisi, psikoloji eğitimi olan insanımız var..Hatta dünyadaki eğitim sistemlerini adı gibi bilen akademisyenlere sahibiz..Bunlara yetki verilmelidir..Eğitim alanında yapılacak düzenlemelerin karar organı uzmanlardan oluşacak heyet ol maldır..Başka türlü çocuklarımızı siyasilerin elinden kurtaramayız..