İlk Okullar,Orta Okullar ve Liseler bir Eğitim ve Öğretim yılına başlıyorlar..Toplumda Eğitim ve Öğrettimin tartışılmaz bir değeri var..
Kişinin yaşadığı toplum içinde kıymeti olan ,yetenek ,tutum ve diğer daavranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüne birden Eğitim diyoruz..
Gelişmiş ülkelere bakıldığında Eğitimin ne kadar önem arz ettiğini görüyoruz.
EĞİTİM ;önceden belirlenmiş temel esaslara göre insanların daavranışlarında ,söz ve eylemlerinde,meslek hayatlarında belli gelişmeler sağalamaya yarayan planlı etkiler sürecidir..
Planlı diyorum ,özellikle ülkemiz için Eğitimin planlamasının ,kişisel yaşamımızı ve ya toplumsal yapımızı sağlam temel üzerinde inşa etmek ,aynı zamanda da genç kuşakların geleceğini şekillendirmek için şuurlu planlamanın önemine vurgu yapmak amacındayım..
Eğitim ;bireyin davranışlarındaki yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak ve isteyerek değişim meydana getirme süreci olduğuna göre ,Eğitimi akılcı ve bilimsel yöntemleri kullanarak planlanması çok önemlidir..
Ülkemizde Eğitimin planlanması yıllardan beri maalesef uzun süreli ve kalıcı yönetmlerle yapılmamaktadır..Adeta Türk Eğitim Sistemi “”YAZ-BOZ””tahtasına döndürülmüştür.
Bir gerçeği daha ifade etmeliyim..Okullarımızda uygulanan değişik eğitim ve öğretim medotları “”affedersiniz””vahşi hayavanları ehilleştirmek için kullanılan yöntemin bir benzeridir..Bu kadar Eğitim Fakültelerimiz ,bu Fakültelerde onlarca Unvanları Eğitim Uzmanı olan akademisyenler olmasına rağmen uzun ve kalıcı bilimsel eğitim planlanması yapılmamaktadır..Bu kusur ülkemizi yöneten siyasi iradeye aittir..Eğitim hatalı planlama sadece günümüz için geçerli değildir..Cumhuriyetimizin ilk kuruluş yıllarından sonra çok partili siyasi hayata geçilmesiyle başlamış,günümüze kadar sürüp gelmiştir.
Son yıllarda ise aklın ve bilimin dışında ne oldukları belli olmayan gruplara ve ya cemaatlere Eğitim ve Öğretim alanının serbest bırakılması neticesinde ülkemiz çok büyük zarar görmeye başlamıştır..Her cemaatin ve ya Eğitimle ilgilenenlerin kafa yapıları farklıdır..Bunların hiç birisinde ortak değerleri amaç edinen bir plan ve proğram yoktur..Kafalarına göre plan yapılıyor..Denetimde olmadığı için Eğitim ve Öğretimde birlikteliği,ortak hedefi,ortak değerleri,ortak kişisel değişimleri asla göremezsiniz..
Bir somut örnekle Eğitimin içinde bulunduğu içler acısı durumu anlatmak istiyorum..Cevrenizde “”CEMAAT”” adı verilen bir sürü kurumlar var..Bunların hepsinin din anlayışı,hayat anlayışı;kültür anlayışı,yaşam tarzları,dünya ya bakışları farklıdır.Hatta konuştuğunuzda hepsinin ayrı bir islam dini bakışı vardır..Bu durum diğer gruplar için de geçerlidir..Bunlara çocuğu teslim ettiğinizde yarın karşınıza değişik düşünce yapısına sahip insan canavarları çıkar..Nitekim 15 Temmuz Darbe girişiminde hep birlikte canavarların birisiyle karşılaştık..Üzülerek söylemiliyim ki devlet aklını kullananlar hala uyanmış değillerdir..Yarın Türk Milleti'nin karşısına onlarca farklı kılıkta canavar çıkmayacağını hiç kimse garanti edemez.
Bir başka vahim durum ise Eğitimi ticaret aracı haline getirmektir..Yani Eğitimi özelleştirmektir..Özel okullar asla kişisel gelişimi düşünmüyorlar..Bu kurumlar ticaret amacıyla kuruldukları için öncelikli hedefleri para kazanmaktır.Kişisel değişim ve dönümüş onlar için en son plan bile değildir.
Böyle olunca da çocuklarımızın kazanmaları gereken ;onur,haysiyet,şeref,şuur,gurur,milli ve maanevi değerler,kişi hak ve hürriyetleri,adalet,hukuk,hak ve demokratik değerler ,insan hak ve hürriyetleri,çevre bilinci;birlikte yaşama şuuru ,karşılıklı sevgi ve saygı,hoş görü gibi bir çok insani vasıflar çok arka planda kalmaktadır..
Yıllarca okullarda görev yaptım..Hiç bir meslaktaşımın ağzından “”yalan söyleyin,hırsızlık yapın,devletin malına sahip olmak için her yolu deneyin,rüşvet alın..Yolsuzluk yapın..Çalışmayın..Kitap okumayın..Büyüklere saygı göstermeyin..Milli ve Manevi değerleri yok sayın..Gibi sözler duymadım..İstisnalar hariç..
Peki o zaman toplumumuzdaki yozlaşmanın,ayrışmanın,tembelliğin,höş görüsüzlüğün,saygısızlığın ,aile hayatımızın yok olmasının nedeni nedir? Diye bir soru sorma hakkı var..
Bu soruyu kısa ve net cevaplıyorum..Eğitimde var olan ve yukarıda da açıkca ifade ettiğim ,okullarımızda uygulanan yol ve yöntemlerdir..Bu yol ve yöntemleri milletimize uygulatan da maalesef siyasi iktidarlardır..
Eğitimde var olan yanlış uygulamalardan öğretmenler elbette sorumludurlar..Emme basma tulumba gibi her alınan eğitimle ilgili karar karşısında susarak sessiz kalan eğitim camiası mensupları da en az siyasi iktidarlar kadar suçludurlar..Öğretmen konusu bir başka yazımda yazacağım..Ancak son yıllarda öğretmenler siyasilerin emrinde adeta onların emir subayları gibi davranıyorlar..Özellikle okul yöneticilerinin bir çoğu niteliksiz,liyakatsız ve deneyimsiz oldukları için Eğitim ile ilgili alınan her yanlış karara karşı seslerini çıkaramıyorlar..
SBS,OKS VE SON OLARAK TA TEOG SINAV SİSTEMİ olarak okullarımızda uygulanan ve TEOG'unda kaldırılmasını önerenlere söylenecek çok söz var ama yazımın çok uzun olması nedeniyle düşüncelerimi sonra ya bırakıyorum..Bu konu da da hiç bir öğretmen ya da okul yöneticisi ses çıkarmıyor..
Bu tip idarecilere soruyorum;Devletimizin kurcusu
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ““Öğretmenler; Cumhuriyet sizden fikri hür – vicdanı hür – irfanı hür nesiller ister.” SÖZÜNE SADIK MSINIZ DEĞİL MİSİNİZ?
BU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILININ BAŞTA VATAN SEVER ,ATATÜRKÇÜ,MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERE BAĞLI ÖĞRETMENLERE,ÖGRENCİ KARDEEŞLERİME,TÜRK MİLLETİ'NE HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM..