Öyle bir toplum olduk ki bütün değerlerimiz sıfırlandı…Herkes her konuda uzman sanki…Olayları tahlil ederken hep başkalarını suçluyoruz…Kendimiz ile iç hesaplaşmayı hiç düşünmüyoruz..
Önemli olayların etkisi bir kaç hafta sonra unutuluyor..Yaşadığımız olayları mantıklı bir şekilde ,mantık ve akıl süzgecinden geçirmeyi maalesef yapmıyoruz..
Abartı,gurur,kuşku,güvensizlik ve bencillik hastalığı olan paranoya özellikle aydın adı verilen ,sözde alimleri kuşatmış..Hezeyanlarla özelleşen ruh hastalığının yaygınlaştığı “”paranoya”” millet olduk..
Kişi kendinde ve çevresinde meydana gelen vahim hadiseleri aklını kullanarak ,bilgi süzgecinden geçirerek doğru sonuçlara ulaşabilir..Aklı kullanmak elbette bilgi ister..Bilgi sahibi olmanın tek yolu okumaktır,düşünmektir ,tefekkür etmektir..Bu yeteneğinin bozulması halinde ortaya çıkan duruma “”paranoya”” denir.Bu aynı zamanda bir ruhsal hastalık halidir..Paranoya değişik açıdan sınıflandırılabilir..bazı paranoyalar ,olası ama doğru olmayan özellikleri kişide belirir..Böyle bir durumda kişi kendisinin çok üstün vasıflara sahip olduğunu ve rakipleri tarafından her zaman baltalandığını öne sürer..Üstünlük psikolojisine sahip bir kişinin çevresindekilerde belli bir süre sonra aynı moda girebilir..O zaman tehlike başlamış demektir..Çünkü bu hastalıklı hal toplumda yaygınlaşabilir..Halkın önemli bir kısmı bu durumdan etkilenebilir..Mantık ve akıl dışı davranışlar her alanda kendisini gösterebilir..
Bundan daha tehlikelisi kişinin imkansız ve doğru olmayan özelliklere sahip olduğunu iddia etmesidir ki insan için en tehlikeli hastalık hali başlamış demektir..
Küçük bir örnekle kişinin bu durumun İzah edelim..Bu örneği başkaları üzerine almasın diye kendimden vermek istiyorum…
Diyelim ki ben;Süpermen olduğumu söylüyorum..İstediğim zaman uçabileceğimi,Dünyayı tüm kötülüklerden kurtaramaya geldiğimi,bundan dolayı çok güçlü ve yetenekli olduğuma inanıyorum…Çevremdekiler de bana aynı doğrultuda telkinlerde bulunuyorlarsa ,bir de önemli bir makamda isem ,hükmettiğim kişilerin halleri nice olur?
Felaketler,musibetler,vahim olaylar,ölümler peş peşe sıralanmaz mı?
Akıl ve mantık sıra dışı hale gelmez mi?
Toplumsal drahomalar yaşanmaz mı?
Alimlerin yerini,cahiller almaz mı?
Halk sıradanlaşmaz mı?
Doğrular kaybolmaz mı?
Birlikte yaşamak hayal olmaz mı?
İnsani değerler kaybolmaz mı?
Millet olma vasfımız yok olmaz mı?
Gerçekler,yerini Hayalcılığa terk etmez mi?
Maddi ve manevi dünyamız yıkılmaz mı?
Toplumsal cinnet haline dönüşmez miyiz?
Güvensizlik,itimatsızlık hayatımızın önemli bir kısmını kapsamaz mı?
Mantık ve akıl devre dışı kalmaz mı?
Umulmadık olaylar yaşanmaz mı?
Ülkemizin her alanında fırtınalar kopmaz mı?
Diyelim ki “”PARONAYAK “”değiliz amma BİZ NEYİZ Kİ………….GELİN BİRLİKTE DÜŞÜNELİM VE TEFEKKÜR EDELİM……