KORONA VE ÖLÜM KORKUSU!
''Yazdıklarım, milletimin, tüm İslâm âleminin ve siz değerli sayfa arkadaşlarımın adına içimde kopan fırtınaların, hüznümün ve endişelerimin ifâdesidir. Kimsenin yazmaya cesaret edemediği acı gerçekleri dile getirerek ''Varlığım Türk varlığına armağan olsun'' diyorum. Lütfen bir iki dakikanızı ayırıp okuma zahmetine katlanın ve sakın okumadan beğeni yapmayınız''
Öncelikle bilelim ki, en büyük felâket ve en büyük şanssızlığımız; İnsanların salgınlar karşısında ölümle burun buruna yaşadığı, evlâdın babadan, ananın kuzusundan, dostun dosttan kaçtığı, Cumaların kılınamadığı, cenâzelerin ancak birkaç kişiyle defnedildiği böylesi günler de bile siyâsetçilerin bütün bunlara aldırış etmeden daha da saldırgan, mide bulandıracak kadar tiksindirici sözler sarf edip, toplu ölümlerden siyâsi rant edebilmenin çirkin gayreti içinde olmalarıdır!
EY GAFLETE DALAN SİYÂSİLER!
''Milletimi çalıyorlar- Tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını yiyorlar- Hırsız var'' diyenleri hapsedip, hırsızı affedenler, bilesiniz ki mahşer günü mizân terâzisinin başına, cehennem zebânileri tarafından boyunlarınıza takılı lânet halkalarından yüzleriniz üstü sürüklenerek getirileceksiniz!
BU AZGIN SİYÂSİLERE ÖLÜMÜ HATIRLATIRIM!
Ölüm!
Kim bilir;
Hangi gün,
Hangi yaş,
Ve saat kaçta?
Tabutun belki de her gün bahçende yaslandığın ağaçta!
ÖLÜMLERİMİZ BİLE FARKLI OLACAK!
Vatanseverler ölüm döşeğinde Âzrail’in gelişine aldırış etmeden, ‘’Ah vatan, seni çerisiz- sahipsiz- savunmasız koyup gidiyorum’’ diye gözyaşları dökerlerken…
Sizlerin ise, ‘’Gemiciklerinizi- Saraylarınızı- Uçaklarınızı- Altın kaplama, ceylân derisi koltuklarınızı- Kabarık banka hesaplarınızı- Koylardaki villalarınızı’’ bırakıp gitmenin üzüntüsüyle kahrolacağınızı çok iyi biliyoruz!
GEL BİRLİKTE DÜŞÜNÜP KARARA VARALIM!
Dünyayı saran korona salgını karşısında şimdilik aciz kalan insanoğlu ölüm korkusuyla evine kapanarak üzüntülü günler geçirmektedir.
İnsanın felâket, sıkıntı ve şer olarak gördüğü şeyler, insanı Allah’a sığınmaya ve O’nun emirlerine uymaya, yasakladıklarından kaçmaya sevk eden sebeplerdir.
Allah, kendisini unutan toplumlara, kendisini hatırlatacak çeşitli dert, sıkıntı ve musibetler yaşatarak onları bir imtihana tâbi tutar. Bu imtihan Allah’ın kullarına karşı olan merhametindendir.
Yâni, Allah’ın, bu imtihan neticesinde kulunun kulluk notunu yükselterek, yükselen bu notunun karşılığı olarak ona her iki dünyası için bir takım maddi ve mânevi nimetler vermeyi arzulamasıdır.
Bu şuna benzer;
Devlet, memuruna bir ek ödeme vermek için, branşıyla hiç ilgisi olmayan iki yıllık bir Yüksek Okul bitirmesi şartını koyar.
İnsanoğlu, hayatını tehdit eden bir musibetle karşılaştığında, bütün hayatı safha safha bir sinema şeridi gibi gözünün önünden geçer ve o anda çeşitli pişmanlıklar, hayıflanmalar içinde defalarca ‘’keşke bunu yapmasaydım, keşke şunu söylemeseydim’’ diye hayıflanır.
Keşkelerin ve hayıflanmaları en büyüğü, Allah'a karşı sırtını dönen ve O’nun dininden uzak yaşayanlarda görülür ve bu tip insanlar, hayatı boyunca kendisinden çok uzak gördüğü ölümün, ölümün kendisine şah damarından bile çok yakın olduğunun farkına varır.
En isyankârı bile, ölüm anında inanacak amma, iş işten geçmiş olacak!
İnsan daima Allah’a sığınmalı, yüzünü ve kalbini O'na dönmeli, O'nu her an yanında hisstmeli, O’nu hatırlamalı, hayrı da, şeri de O'ndan bilmelidir.
KORONA FELÂKETİNDEN DERSLER ÇIKARTALIM!
Salgın hastalıklardan, azgın nefsimizden, şeytanın şerrinden, şeytanlaşmış insanlardan, musibetlerden, hastalıklardan, kötülük ve şerlerden, haramlardan, günahlardan, çeşitli güç yetmeyen belâlardan, cehennem ateşinden Allah’a sığınalım ve O’nun Kur’an’da bildirdiği şekilde yaşamaya gayret gösterelim. Bu çok mu zor?
Merzifon İlçesinin seçkin, asil ve soylu ülkücü âbidelerinden olan dert ortağım, sırdaşım Sayın SABRİ HELVACI Bey kardeşim, dün paylaşımında dostlarından ‘’HELÂLLİK’’ istiyordu. Bugün de ben sizlerden helâllik istiyorum!
BANA HAKLARINIZI HELÂL EDER MİSİNİZ?
HAKKIM VARSA BENDEN YANA HELÂL OLSUN
8 Nisan 2020
ORHAN KILIÇOĞLU