49 YIL BOYUNCA
VATAN DEDİK
BAYRAK DEDİK
MİLLET DEDİK
DEVLET DEDİK
ALLAH DEDİK
KUR-AN DEDİK
PEYGAMBER DEDİK
İSLAM DEDİK
HAK DEDİK
HAKİKAT DEDİK
NAMUS DEDİK
HUKUK DEDİK
TÜRK DEDİK
CUMHURİYET DEDİK
ATATÜRK DEDİK
ALPARSLAN DEDİK
ERTUĞRUL GAZİ DEDİK
FATİH DEDİK
ALP ARSLAN TÜRKEŞ DEDİK
AMA BİR DEFA DAHİ OLSA PARA DEMEDİK,ÇALMADIK,HIRSIZLIK YAPMADIK... DEVLETİN MALINA EL SÜRMEDİK..ZİNDANLARA DA BİNLERCE KARDEŞİMİZ ÇÜRÜDÜ...BEŞ BİN ŞEHİT VERDİK.....YA SİZLER NE YAPTINIZ EY SAHTEKAR,RİYAKAR,ALLAH'A EŞ KOŞAN İFTİRACI SOYSUZLAR..HAYDE SÖYLEYİN...
Bu günlerde ise ülkücü Hareketin bünyesinde korkunç yarılmalar var.. Türk-İslam Ülkücülerin siyasi hareketinin merkezinde ilginç sapmalar var.. Bir kaç kendini kaybetmiş MHP yöneticisi ,kendileri gibi düşünmeyen, konuşmayan, yazmayan, okumayan ülküdaşlarımıza hakareti, küfrü, iftirayı söylem haline getirdiler.. Bu yöneticilerin geçmişlerine bakıyorsunuz, ülke için, Türk Milletinin bekası için ve ülkücü hareket için ellerini sıcak sudan ,soğuk suya sokmayan sözde ülkücüler oldukları görüyorsunuz..
MHP 'nin içinde ülkücülere yer yok.. Ülkücü olmadığını yıllar önce söyleme cüretini gösteren hatta RAHMETLİ BAŞBUĞ'A “”BUNAK “” diyen birisinin bu teşkilatta tek söz sahibi olması da sosyolojik olarak incelenmelidir..
MHP nin başında olan kişinin “”ben ülkücü değilim.. Bu iş ülkücülükle olmaz.. Daha da ileri giderek o dönemde Genel Başkan olan Ülkücü Hareketin Lideri Merhum Alparslan TÜRKEŞ'e “”BUNAK “” diyecek kadar çirkinleşmiş ve bu sözleri yüzünden ülkücü camiadan dayak yediği iddia edilen MHP Genel Başkanlık koltuğunda oturan sayın Devlet Bahçeli'nin söz ve eylemleri ülkücü tabanda hiç bir mana ifade etmediğini görmekten de asla memnun değilim..
Mevcut MHP YÖNETİMİNİN Hepimize hayal kırıklığı yaşattığı ,hiç bir dönem İKTİDAR OLMA gayesinin olmadığı artık açıkça görülmüştür..
MHP Genel Başkanının son anayasa değişikliğinin “” sistem değişikliği olduğunu ,rejim değişikliği olmadığını” söyleyerek aklımızla alay edercesinde kendisini savunmasını da ayrıca sosyolojik tahlile muhtaçtır..
Sistem ne demektir?
Rejim ne demektir? Bu iki kavramın kısaca tanımına bakalım..
SİSTEM; parçaları ,öğeleri arasında karşılıklı ilişki, etkileşim, bağlantı bulunan tutarlı bir bütün içinde ortak hukuk kurallarıyla ,evrensel hukuk değerlerinin milli bünyemize adaptasyonuna sistem denir.. Demokratik parlamenter Yönetim sistemi gibi..
REJİM; Kısaca devletin yönetim biçiminde de rejim denir.. Sistem ve Rejim aynı manaya gelmektedir.. Bilgi sahibi olmayan toplumlarda kafa karışıklığına neden olan bu iki kavramın ayrı ayrı şeyler olduğunu söylemek halkı kandırmaktır.. Özellikle az okuyan hatta okumayan toplumları yönlendirmek çok kolaydır..
Kısa bir bilgi ;57 İslam Ülkelerinde basılan kitap sayısı İSPANYA'da basımı yapılan kitap sayısı kadardır.. İslam Ülkelerinde yaşayan 1.600.000.000 insanın yaşadığını düşündüğümüzde basımı yapılan kitap sayısının ne kadar az olduğunu her halde söylemeye gerek yok.. Bu açıklamayı yapmanın nedeni bilgi eksikliğine vurgu yapmak içindir..
Bir başka bilgi ise 57 İslam Ülkesi arasında tek demokratik ülkenin TÜRKİYE olduğunu da söylemem doğru olsa gerek.. Demokrasi konusunda eksiklikler olmasına rağmen en insani yönetim şekli Demokrasidir..
Demokratik yönetim sistemlerinde ne var ki diyebilirsiniz?..
Erkler ayrılığı var..
Yasama;(TBMM)
Yürütme;(Hükümet)
yargı (EN ALT VE EN ÜST MAHKEMELER)..Bu üç erk ve ya güç başka hiç bir rejimde ayrı değildir..
Özellikle bu üç erkin tek elde toplanması yönetim sistemleri için felakettir.. Denetimi olmayan sistem henüz dünyanın hiç bir yerinde uygulanmamaktadır..
Hukuk var.
Adalet var.
İnsan hakları var..
Düşünce hürriyeti var.
İnanç hürriyeti var..
Ekonomik hürriyet var.
Tam bağımsız ülke olma ülküsü var..
Kişi hak ve Hürriyetleri var.
Çevre bilinci var..
Değerlere saygı var..
Birlikte yaşama ideali var..
Bütün bu değerlerin ortak adı olan “”MİLLET”” olma şuuru var.
Biat kültürü;
İradenin başkalarına terk edilmesi
Egemenlik hakkının devredilmesi
Milli iradeye saygısızlık ise demokrasilerde yoktur..
Ülkücü Dünya görüşü ise var olan değerlerle birlikte Türk Milleti'ne hizmet etme mücadelesidir..
Anadolu Topraklarında tam bağımsız bir millet olarak yaşamamız Türk-İslam Ülkücülerinin iktidar olmasıyla eş anlamlıdır..
Türk-İslam Ülküsünün siyasi hareketi hem yerlidir ,hem de Millidir..
Yerli ve Milli olmayanların Ülkücü hareketi iktidara taşıması asla mümkün değildir..
Ülkücü Türk Dünyasının bu günkü sıkıntısı da Milli ve yerli olmayanlar tarafından yönetilmesidir..
49 yıllık siyasi bir hareket olan MHP ve Türk İslam Ülkücüleri davası; tüm çilelere, işkencelere ,zalimliklere, iftiralara, karalamalara, ihanetlere rağmen bu gün dimdik ayaktadır.. Türk Milleti ve Dünya Türklüğü var oldukça Türk İslam Ülkücüleri de var olacaktır..
Türk-İslam Ülkücülerinin siyasi hareketi olan MHP'nin kuruluş yıl dönümü kutlu olsun..
Allah Türk Milletini her türlü iç ve dış düşmanlarımızdan korusun ve Yüceltsin..
Ne mutlu Türk'üm ve Ülkücüyüm diyebilenlere...