(Turizm Yatırımları Engelleniyor mu?)
İlimiz doğasıyla, deniziyle, yaylalarıyla ve tarihi eserleriyle ülkemizin en güzel illerinden biridir.
Bu avantajlarımıza rağmen ilimizin kalkınmasına büyük katkı sağlayacak olan turizm sektörü yeterince gelişememiştir.
Komşu iller turizmde kısa sürede önemli mesafe katederken, bizim bu alanda geri kalmamız kabul edilemez.
Bu yazımda turizmle ilgili bilgilerimi ve önerilerimi paylaşmak istiyorum. Amacım kurumları ve ilgilileri itham etmek değil, acizane kendime göre bir durum tespiti yapmaktır.
Yaklaşık 40 yıldır Giresun ilinde turizmin geliştirilmesi için ilgililerce yapılan toplantılarda alınan kararların birçoğunun uygulanamadığını ve havada kaldığını görüyoruz.
Geçmişte turizm alanında yatırım yapmak için heyecanla memleketlerine gelen yurt dışındaki iş adamlarımıza önce umut verilerek masraf yaptırılmış fakat işleri bürokratik engellere takıldığından hüsrana uğramışlar ve geldiklerine pişman olarak geri dönmüşlerdir.
Konuyla ilgili 2 anekdotu aktarmak istiyorum.
Yaklaşık 10 yıl önce Almanya'da ve Türkiye'de yatırımları bulunan Giresunlu iş adamı Harun Cici, Defterdarlık binası arkasından Kale'ye inişli çıkışlı asansör ve seyir teraslı döner restaurant yapılması teklifi ile ilgili dönemin valisiyle ön görüşme yapmıştı. İş adamı Cici görüşme sonucunda kendisinden istenilen projeyi hazırlattırarak valiliğe sunmuştu. İl Özel İdaresi'ne havale edilen teklife maalesef bugüne kadar cevap bile verilmemiştir.
Günümüzden yaklaşık 12 yıl önce Amerika'da yaşayan bir iş adamı hemşehrimiz Harun Koç, o zaman boş bulunan, şu anda Gençlik Merkezi olarak kullanılan yaklaşık 3 dönümlük araziye Uçak Kafe ile ilgili projesini uygulamak istiyor ve ilgili makamlar nezdinde girişimlerde bulunuyor. Her ne hikmetse sonu hüsranla bitiyor. Olayı teyit etmek için iş adamı Harun Koç'la yeniden görüştüm. Koç feryat ederek bana olayın iç yüzünü anlatıp şunları söyledi. "Şu an Hazine ve Maliye Bakanı olan Sayın Mehmet Şimşek Amerika'ya gelmişti. Bizlerden memleketimize yatırım yapmamızı istedi. Amerika'da gördüğü uçak Restauran- Cafe Projesinin Türkiye'de olmadığını belirterek bu projenin Türkiye'de uygulanması konusunda bana öneride bulundu ve her türlü desteği vereceğini söyledi. Konuyla ilgili sayın bakanımızla daha sonra hem Amerika'da hem de Türkiye'de birebir görüşmelerim oldu. Projeyi hayata geçirmek için Giresun'a gelerek dönemin valisi Sayın Dursun Ali Şahin'le çok kez görüştüm. Sayın valimizde bu projenin uygulanması yönünde çok istekliydi. Yer olarak Gençlik Merkezinin bulunduğu 3 dönümlük alanı uygun görmüştü. Bu konu ve proje Giresun basınında da yer almıştı. Bana uçağı almamı söylediler. Ben de İstanbul'da hangarda bulunan Rus Airbus A310 uçağını o zamanın parasıyla 500 bin liraya satın aldım. Kanatları ile nakliyesi zor olacağı için bir firmaya kanatlarını Giresun'da monte ettirmek üzere kestirdim. Giresun'a nakliyesi için dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım ile 2-3 kez görüşmelerim neticesinde sayın bakanımız nakliye konusunda yardımcı olacağını söyledi. Fakat sunduğum projeye tahsis edilecek 3 dönümlük arazi anlam veremediğim bir şekilde aniden 1.5 dönüme indirildi. Bu kadar küçük alanda projeyi uygulama imkanım kalmadı. Bu değişiklik sorununu aşmak için Vali bey dahil Ankara'da gitmediğim kapı kalmadı. Bana proje için başka yerden arazi tahsis edeceklerdi. Onu da yapmadılar. Beni yarı yolda bıraktılar. Satın almış olduğum uçağı hurdaya vermek zorunda kaldım. Bu uzun mücade beni maddi ve manevi olarak çok yordu ve yıprattı. Başıma gelen bu olaylardan sonra gerekli ortam sağlanana kadar Giresun'a yatırım yapma gücünü kendimde bulamamaktayım."
Turizm alanında yatırım yapmak isteyen bu iki iş adamı başta olmak üzere ilimize her alanda yatırım yapmak isteyipte çeşitli nedenlerle küstürülen başka iş adamları var ise acilen helallik ile gönülleri alınmalı ve yatırım konusunda teşvik ve ikna edilmelidir.
Merhaba Hocam