• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:10
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Yusuf İPEKLİ
  3. Okuma ve yazmanın seyir defteri
Yayınlanma: 27 Nisan 2024 - 23:57

Okuma ve yazmanın seyir defteri

27 Nisan 2024 - 23:57
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Eğitimci Bakış

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından arapçayı neredeyse resmileştiren “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” taslağı yayımlandı. Taslak bir hafta boyunca kamuoyunda tartışılacak(mış).

Kanımca tartışmayı iki grup, iki boyut üzerinden yapacak.

Birinci boyutta modeli kökten sahiplenenler, ikinci boyutta ise kökten reddedenler yer alacak.

Birinci grup arapça sevicilerden, din toplumu heveslilerinden; siyasi, ekonomik rant devşirmek isteyenlerden, makam / mevki peşinden koşanlardan oluşacak.

İki grubu ise haklı olarak geçmiş deneyimlerden de önemli dersler alan, bakana, bakanlığa ve sisteme güvenmeyenler oluşturacak.

İkinci grup için “haklılar mı” sorusunu maarif kavramını inceleyerek yanıtlamadan önce modelin sanki Suriyeli Araplar tarafından veya onlara yönelik hazırlanmış gibi izlenim bıraktığı rezervimizi, çekincemizi belirterek yanıta geçelim.

TDK’ya göre (ma:rif), Arapça maʿārif kavramı aynen,

1. isim, (eskimiş) Bilgi ve kültür,

2. isim, (eskimiş) Öğretim ve eğitim sistemi olarak tanımlanıyor.

Üstelik “maarif” kavramı Türkçe yazım kurallarıyla da uyumsuz.

Neden?

Çünkü Türkçe’de saat, şiir, kanaat, kainat sözcüklerinde olduğu iki ünlü harf yan yana bulunmaz.

Dakika bir gol bir!

Oysa maarif yerine kullanılabilecek eğitim gibi Türkçe bir sözcük varken arapça sevgisi, aşkı neden?

Taslak model ile ilgili elbette söylenecek çok söz var. Ancak biz eğitimci duyarlılığı içinde okuma yazma yöntemi hususundan başlayacağız.

Türkçe’de okuma yazma yöntemi çok tartışıldı ve üzerinde sürekli oynandı.

Bundan elli yıl önce hece yöntemi de diyebileceğimiz harf yöntemi uygulanırdı.

Bu yöntemde önce harflerin adı öğretilir sonra be a daha ba dedirtilirdi. Arkasından ba, be, bı, bi, bo, bö, bu, bü; ab, eb, ıb, ib, ob, öb, ub, üb heceleri ezber yoluyla öğretilirdi.

Sonra bu yöntemden vaz geçilip cümle yöntemine geçilerek önce cümle öğretildi.

“Ali bak.”,

“Ali ata bak.”,

“Emel eve gel.”,

“Işık ılık süt iç.”,

“İpek ip atla.”,

“Oya oyun oyna.”…

Cümle sözcüklere, sözcükler hecelere, heceler harflere bölünürdü. Harf ve hecelerde yeni sözcükler, cümleler….

Olmadı “ba” yöntemi uygulanmaya başlandı. Bu yönteme ilk önce ba, sa, ra, ma ile başlandı, sonra diğer ünlü ve ünsüz harfler öğretildi.

Ne olduysa bu yöntemin de bünyeye uymadığı tespit edilerek “e,l,a,k,i,n” yönteminde karar kılındı. Bu yöntemde harfler beş gruba ayrılarak ses üzerinden kurgulandı. Önce “e”, sonra “l” sesi verilip el, ele, elle okutulup yazdırıldı.

Yeni model olan “Türkiye yüzyılı maarif modeli” ile harf grupları değiştirildi.

Artık “e,l,a,k,i,n” olan birinci grubun yerine “a,n,e,t,i,l” seslerini öğreteceğiz. İkinci grupta yer alan o,m,u,t,ü,y yerine ise o,k,u,r,ı,m seslerini çalışacağız.

Değişiklikle ilgili bilimsel veri var mı, yok.

Mantıklı gerekçe var mı, yok.

İkna edici nesnel bir ölçüt var mı, yok.

Ya doktrin, yok!

Böylece yeni modelle birlikte  annesi olmayanlara inat, psikoloji ve pedegojiye aldırmadan ilk sözcükler olan “ana”, “anne” türetilecek. Sonra “illet”, daha sonra “oku” oluşacak ama pek çok eğitimci (!) oku yerine “ikra” diyecek.

Öyleyse bu değişiklik neyin nesi peki? Neden yapıldı bu değişiklik?

Yanıt çok açık aslında…

RANT!

Nasıl olacak, fiili olan bu durum rantın kapısını nasıl açacak.

Harf grubu değişikliği demek yeni ders kitabı, yeni yardımcı kaynak, yeni video, yeni görsel demek.

Milyonlarca sayfa kitap. Milyonlarca sayfa yardımcı kaynak. Binlerce video. Yüz binlerce görsel…

Oysa mevcutta basılı kitap var. Yardımcı kaynak var. Video var, görsel var.

Peki bu mevcutlar ne olacak? Yerli kağıt fabrikalarımızdab SEKA da bedava satılıp özelleştirildiğine göre önemli bir kısmı çöpe, çok azı geri dönüşüme.

Yeni müfredat yeni rant demek. Yeni pazarlıklar, önlenemez rüşvet, milyonlarca ton kağıt, dışa akan döviz, kağıdın daha da zamlanması yanında yüz binlerce ağacın kesilmesi demek. Dolayısıyla gazete, dergi, kitap basılamaması…

Hoş ne demişlerdi? Bize okuyandan zarar gelir. Çünkü okuyan düşünür, düşünen üretir, üreten cesur olur, cesur olan etkiler, etkilenen değiştirir.

Her neyde biz şu rant meselesine dönelim.

Minareyi çakan kılıfını hazırlar.

Müfredatı değiştirenler yeni ders kitaplarının yazımı için sistemi çoktan kurmuş, işe başlamış, belki ilk parti kitaplar basılmıştır bile.

Yazık…

Ey Milli Eğitim Bakanlığı hani bütçe kevgire dönmüştü. Hani bir kuruş para olmadığı için öğretmen ataması yapamıyordun. Madem yoktu da yeni müfredatın kitaplarını, materyallerini hangi parayla, nasıl temin edeceksin?

Ey hazine ve maliye bakanı hani emekliye verecek paran yoktu. Hani kamuda tasarruf adına gereksiz harcamaları kesecektin.

Ey çalışma ve sosyal güvenlik bakanı asgari ücret için kese boş diyordun.

Ey Milli Eğitim Bakanı al takke ver külah misali çıkmış bir de  arapça bilmeyen diyanet işleri başkanı, aylık 1.400.000 maaş alan Türk Hava Yolları Genel Müdürü yetiştiren sistemin modelini değiştiriyorum diyorsun.

Peki bu değişiklik neye, kime veya ne işe yarayacak?

Laf olsun torba dolsun değil mi?

Sadece laf olsun torba dolsun…

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Araç muayenesi - 29 Haziran 2025
  • Hobi Bahçeleri - 05 Mayıs 2025
  • MEB çareyi buldu: "CEZA! " - 16 Mart 2025
  • Milli eğitimde neler ol(m)uyor?.. - 01 Ocak 2025
  • Öğretmenim - 23 Kasım 2024
  • 24 Kasım aşkına, 24 kritik soru(n) - 21 Kasım 2024
  • Bir şiirin öyküsü: "Nasıl müdür oldum?" - 22 Eylül 2024
  • Milli Eğitimin Üç Önemli Meselesi - 07 Eylül 2024
  • Geleneklerimizden günümüze tasarruf - 22 Ağustos 2024
  • Duyduk duymadık demeyin... - 06 Ağustos 2024
  • Milli Eğitim Bakanı Çam Devirdi - 16 Temmuz 2024
  • Kelin İlacı Olsa Kendi Başına Sürerdi - 14 Temmuz 2024
  • Şehir hasta(neleri) - 26 Haziran 2024
  • Orta(k)lık - 24 Haziran 2024
  • MEB'in fonu Tekin mi, değil mi? - 19 Haziran 2024
  • Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli - Göç İlişkisi - 12 Haziran 2024
  • Erken seçim şart mı öğretmenim? - 05 Haziran 2024
  • MEB'in çayı - 02 Haziran 2024
  • Sevgi - 27 Mayıs 2024
  • Kurban bayramına çeyrek kala... - 21 Mayıs 2024
  • 1
  • 2
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türk Kültür Coğrafyası-1
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Emeklisi Cezalı mıdır?
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Hayatın Satır Araları: Gündelik Anların Derinliği
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Orhan KILIÇOĞLU
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Hoca Ahmet Yesevi'yi Anarken
Ali Kemal Gül
Hoca Ahmet Yesevi'yi Anarken
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL Olmuşken Refah Payı Şarttır!
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL...
İstanbul Emniyeti'nde yeni atamalar!
İstanbul Emniyeti'nde yeni atamalar!
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde 69
Haziran enflasyonu TÜİK'e göre yıllık yüzde 35, ENAG'a göre yüzde...
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim