Türk Tarihini okuyarak 22. yüzyıla yaklaştıkça gönlümü büyük bir yas ve sızı kaplıyor... Ruhumu teskin edecek ve hepimize gerekli olacak önemli bir bağımız var...Sevgi....İhtiyacımız olan bir duygu...Su,hava,ekmek kadar önemli bir ihtiyaç...
Her gün yeni bir oyun sahneleniyor..Oyuncuların kimler olduğunu biliyoruz..Özellikle son yıllarda takip edilen dış siyaset sonucu dost komşumuz yok... Son asrın acılarını sanki tekrar yaşar hale geldik..Tehlike büyük...Anadolu toprakları kuşatılmış....Kan,göz yaşı,dram Coğrafyamızın kaderi mi ?
Tarihe dönelim, mazimizde neler yaşanmış bir bakalım...Türk Milleti'nin dostu dün de yoktu, bugün de yok... Ne güzel söylemişler.. ""TÜRK'ÜN TÜRK'TEN BAŞKA DOSTU YOK.."" Bu sözün doğruluğu tartışılmamalı.. Aslında cevremizdeki dönen dolaplara bakıldığında Türk'ün düşmanı dün ne düşünüyorsa bugün de aynı şeyleri düşünüyor...Sadece araçlar ve yöntemler değişmiş..Kalleşce terör destekleniyor..Tek amaç var..Çikarlar...Vahşi batı ve Okyanus ötesi mazlum milletlerin ellerinde ne varsa alıp çıkarları doğrultusunda kullanma peşinde..
Ücyüz yıldan beri devam eden göçler... Açlıktan,yokluktan,soğuktan,bakımsızlıktan ,susuzluktan, gıdasızlıktan perişan olup giden milyonlraca göçmenler..Kemikleri sayılacak seviyede kahpe dünyanın gözü önünde kıvranan çocuklar...
Günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için karın tokluğuna çalıştırılan milyonlar..Öte yanda zevk ve sefa içinde yaşayan çok küçük bir mutlu azınlık..Adalet -Hak -Hukuk kavramlarının yok sayıldığı bir dünya..
Ahlaksızlığın sınır tanımadığı bir dünya..
Sevginin unutulduğu bir dünya..
Haksızlığın bedelinin ödenmediği bir dünya.
Haklının değil,güçlünün haklı sayıldığı bir dünya..
Kısaca kahpeliğin zirveleştiği bir dünya..
Bu kadar olumsuzluğun hüküm sürdüğü zaman diliminde son vatan parçası Anadolu'da sonsuza kadar yaşayan bir devlete ve millete sahip olmamızın tek yolu var...Sevgi ....
Sevgiyle birbirimize sarılmaktan başka çaaremiz yok..
Ailemizden başlaayarak ,kan bağımız olan bütün insanları sevmeliyiz..
Bu da yetmez..
Aynı değerlere sahip herkesi sevgiyle kucaklamalıyız..
İnancı,etnik yapısı,meşrebi ve mezhebi ne olursa olsun insanımıza sevgiyle yaklaşmalıyız..
Canlı ve cansız tüm varlıkları sevmeliyiz..
Bizden farklı düşünenleri de ,bizim gibi düşünenleri de ve ya bizim gibi düşünmekten uzak olanları da sevmeliyiz..
Kapımızda yürüyen karıncaları,kuşları,köpekleri,kedileri,meyveli ya da meyvesiz tüm ağaçları,bitkileri,nefes almamızı sağlayan havayı, yağmuru,güneşi,ayı,yıldızları ,bir yudumuyla yirmi dört saat yaşamamızı sağlayan suyu,denizlerimizi,dağlarımızı,yaylalarımızı,ovalarımızı kısaca yaşadığımız Anadolumuzu her şeyi ile sevmeliyiz..
Hem dinimiz hem de kültürümüz de sevgiyle yaşayın demiyor mu?
Gelin ..Birbirimizi sevelim ...AYRILIKTA AZAP VAR...SEVGİ DE SONSUZ MUTLUKLUK ....TEK KURTULUŞ RECETEMİZ;SEVGİ...SON VATAN PARÇASI ÜZERİNDE SONSUZA KADAR VAR OLMAMIZI DA SAĞLAYACAK OLAN DA SEVGİ......