Bayraklar milletlerin bağımsızlık sembolüdür. Bayraklar hangi millete ait iseler, o milletin şahsiyetlerinin, bağımsızlıklarının, misyonlarının işaretleridir. Bayrağa saygı göstermek, o milletin devletine, insanına, inançlarına saygı göstermek demektir. Bazı bayraklarda o bayrağı başında taşıyan milletlerin tarihi tecrübeleri, yüreklendirdikleri tarihi misyonları sembolleşmiştir.
Türk Milletine tarihin yüklediği bir misyon vardır. Âleme nizam verme, insanlığa adalet ve mutluluğu götürme ülküsü, Türk Milletine tarihin yüklediği misyondur. Genç nesillere iyi bir eğitim verilmemesine, okullarımızda tarih bilincinin yeteri kadar verilmemesine rağmen, ikinci sınıf millet olarak görülmeye tahammül edemeyişleri, . tarihin;: onlara yüklemiş olduğu misyondan kaynaklanmaktadır.
Ne yazık ki yeni yetişen gençlerimize, bağımsızlık sembolümüz olan bayrağımızı, onun renginin hangi anlama geldiğini, üzerindeki hilal ve yıldızın hangi anlamları taşıdığını bile öğretmiyoruz mu? Öğretemiyor muyuz? Yoksa bilinçli bir şekilde öğretilemiyor muyuz? Bu konuyu mutlaka tartışmamız gerekiyor.
Türk bayrağının doğuşu ile ilgili bir takım hikayeler anlatırlar. Bunların içerisinde en yaygını Kosova Savaşında şehit kanlarının gölleştiği bir alana gökteki ay ve yıldızın yansıması şeklindeki bilgidir. Fakat bizim bayrağımızdaki al renk, hilal ve yıldızı bu hikâye ile sınırlandırmak gerçekçi değildir.
İsterseniz şimdi değişik kaynaklara göre bayrağımızdaki al rengi ve hilal ile yıldızı tek tek inceleyelim. Türklerde bazı renkler ön plana çıkar. Mavi (Türkuaz), beyaz (Ak), al (Kızıl) renkler önemli renklerdir.
Al renkle, Türklerde tanrısal ‘bir renktir. Kırmızıdan da farklıdır. Türkmen boylan kızıl/al renkli börkler giyerlerdi. Börkleri başka bir renk olsa bile en üst kısmı mutlaka al renk olurdu. Yani Tanrıya dönük kısım mutlaka al renkte olurdu. Bu gün efelerin,seğmenlerin giydiği başlıklarda da al renk hakim renktir.
Al rengine Türkler kutsallık atfetmişlerdir. Türk bayrağını ifade ederken, kırmızı bayrak değil, al bayrak, kan kırmızı kan değil, al kan demekteyiz. Kötülemek, aşağılamak yerine "karalamak" sözünü kullanırken, övmek, yüceltmek yerine "allamak" sözünü kullanırız. Allamak-pullamak sözü de anlam itibariyle aynıdır. "Al olsun da on kayme-fazla olsun." Diyerek giysilerimizde bile alın önemli bir renk oluşunu ifade etmişizdir.
Al, Türk dilinde "yüce, yüksek, kudret" anlamlarına da gelir. Altay Dağına bu ismin veriliş sebebi de budur. Al; ulu, yüce, tay; dağ = Uludağ demektir.
Kırmızı-kızıl kelimesi Türk lehçelerinde altın anlamına gelir. Al rengin - kızıl rengin Türk kültüründe önemli bir yeri olduğu görülmektedir. Elbette bayrağımızdaki al renle, şehitlerimizin al kanını temsil ediyor. Ancak al renk, yüce, ulu, kudretli, gururlu anlamlarını da ifade etmektedir.
Hilal ve yıldız, Uygurların bastırmış oldukları paralarda görülmektedir. Batı kaynaklarından bir bölümünde hilal ve yıldızın ilk defa Bizans bayrağında görüldüğünü zikretmektedir. İstanbul' un fethinden sonra Osmanlı Türklerinde ay-yıldızın bayrağımıza eklendiği ve o günden sonra Türklerde de kullanıldığı söylenmektedir. Yalnız Bizans'ta küllamlâri yıldızın sekiz köşeli olduğu bilinmektedir. Türk bayrağı Türk Milleti için hayati önem taşır. Bayrağı yere düşürmemek, yükseklerde taşımak, evimizin bir köşesinde kutsal bir değer olarak muhafaza etmek değişmez bir davranış biçimi haline gelmiştir. Türkler bayraklarını göğüslerinde taşırlar. Belden aşağı bir yerlerine yama yapmaz, yapıştırmazlar. Evlerimizde Kur'an-ı Kerim'in asılı olduğu yerin hemen altına da bayrağımızı asarız. Bayrak bizim kültürümüzün en önemli değerlerinden biridir. Türklerin ilk kullandıkları bayrağın rengi, şekli hakkında elde edilmiş bir bilgi yoktur.
İslamiyet'ten önce Türkler, tuğ adı verilen bayrak veya semboller kullanmışlardır. Mızrakların ucuna geçirilen ipekten yapılmış, değişik renklerdeki simgelere "batrak-bodruk" gibi isimler veriyorlardı. Dünyada kadın ve erkek resmi bulunan ilk bayrak Uygur Türklerine aittir. Uygur, medeni demektir. Kadın-erkek eşitliğinin, kadının yönetimde söz hakkının olduğu, devlet yönetimini
Hakanla (kocasıyla) beraber üstlendiği bir devletti Uygurlar. Uygurların kilometrelerce kanallar açarak sulu tarım yaptıkları bilinmektedir. Tahtadan yapılmış matbaayı ilk defa Uygurların kullandıkları da bilinmektedir. Uygur saraylarında Çinli prenslere devlet yönetimiyle ilgili derslerin verildiği araştırmacılar tarafından dile getirilmektedir.
Prof. Dr. Emin Işık başta olmak üzere bir çok düşünür Türk bayrağındaki hilal ve yıldızı şöyle açıklamaktadırlar. Ayın en parlak ve gösterişli hali dolunaydır. Ayın en zayıf ve az ışıklı hali hilaldir. Eğer ay şekil olarak sembol alınacak olsaydı, en parlak hali olan dolunayın tercih edilmesi gerekirdi. Hilal, şekil olarak değil, ismi dolayısıyla bayrağa alınmıştır.
Hilal kelimesinin Arapça yazılışında 1 elif, 2 lam ve 1 he vardır. Bu harflerin değeri bu harflerin değeri hem hilal hem de Allah kelimesinde bulunmaktadır. Bu harflerin ebced hesabına göre değeri 66 rakamını vermektedir. Yani hilal, Allah demektir. Yazı ile bayrağa Allah yazılmış olsaydı, pek uygun olmazdı.
Burada bir gerçeği hatırlatmadan geçemeyeceğim. Hz. Muhammed'in bayrağının rengini ve üzerinde yazı olup olmadığını sorsak, hemen genelde yeşil ve üzerinde kelime-i tevhit yazıyor deriz. Hâlbuki Hz. Muhammed'in hiçbir zaman böyle bir bayrağı olmamıştır. O sadece düz siyah ve beyaz renklerde bayrak kullanmıştır. Bu gün Hz. Muhammed'in bayrağı diye ortaya çıkarılan bayrak Suudi Arabistan'ın bayrağıdır.
Türk bayrağındaki hilal Tevhidin sembolüdür. Yani birliğin sembolüdür. İmanın şartlarından birincisi, Allah’ın varlığına ve birliğine inanmaktır. Allah'ın tekliğinde birleşmektir. Tevhit kelimesi tek, bir anlamındadır. Birleşmek, bir olmak, birlik altında yaşamaktır.
Yıldızımız ise beş köşelidir Bizans'ın yıldızı sekiz köşelidir. Yahudilerinki ise altı köşelidir. Türk bayrağındaki yıldız beş köşelidir. Yine aynı düşünürler; beş köşeli yıldızın Hz. Muhammet (s.a.v.) i remz ettiğini söylemekledirler. Şekil olarak Muhammet kelimesinin Arapça yazılışında beş köşe vardır. Sayı zamanda beş köşeli yıldız İslam'ın "şartlarını sembolize etmektedir.
İstiklal marşımızda; Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal, Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet, bu celal. Allah'a bir serzeniştir. Artık bu milletin yüzünü güldürmesi için dua edilmektedir.
Claude Farrere " Türklerin Manevi Gücü" adlı eserinde hilalin Türk Milletinin hayatında çok önemli bir yeri olduğunu söylemektedir.
Savaş düzenimiz genelde hilal biçimindedir. Mehter takımı hilal şeklide dizilir. Medreselerde hilal şeklinde oturma düzeni vardır.
Neden bayrağımızdaki sembollerin hangi anlama geldiğini çocuklarımıza öğretmiyoruz?
Bir Kazak Türk'ü öğrencime Kazak bayrağındaki sembollerin anlamını sordum. Öğrencim, "İlkokula başlarken ilk önce bayrağımızdaki sembollerin anlamım öğretirler" dedi. Daha sonra da eğitimin bütün safhalarında bayraktaki sembollerin anlamını, her sınavda soru olarak çıktığını söyledi.
Başımızda gururla taşıdığımız/bayrağımızın anlamı milletimizin bütün fertlerine öğretilmelidir. O zaman ben Müslümanım diyen insanların, Türk'e düşmanlık ederken, Türk'ün bayrağına bakarken daha saygılı olacağını düşünüyorum.'
Türk bayrağına düşmanlık, bilerek veya bilmeyerek Allah ve onun elçisine düşmanlıktır. Hele hele bazı gafiller, bayrağımızdaki derin anlamı bilmediklerinden, onu sadece bir bez parçası gibi sözlerle ifade etmektedirler. Allah ve Muhammet yazısı bir yazı parçası mıdır? Onları yerlere atabilir misiniz? Türk Milletinin bayrağı sadece Türk Milletinin bağımsızlık sembolü değil, Tevhit inancına sahip her milletin bayrağıydı. Ben Türk bayrağına yapılan her hakareti, Allah ve resulüne yapılmış hakaret olarak kabul ederim. Ona hakaret edenlerin de imanından, inancından şüphe ederim.
Türk bayrağı daha sonra bağımsızlığını kazanan Müslüman devletlere örnek teşkil etmiştir. Hilal ve yıldızımız, ya tek tek ya da beraberce ufak tefek değişikliklerle birçok milletin bayrağında yer almıştır.