(An itibariyle taze çıktı fırından...Gönül dostlarına ikramımızdır!..)
Bilmem yıkılır mı bu kahpe düzen?
Yarına düşümüz karmakarışık…
Cezasız kalıyor mazlumu üzen;
Zalimle işimiz karmakarışık…
Korku sinmiş her tertemiz sineye,
Huzursuzluk girmiş mutlu haneye,
Bir hâl olmuş oğul-uşak, nineye…
Sofrada aşımız karmakarışık…
Yetmedi mi korkak gibi sindiğim?
Yekinip yekinip yere indiğim…
Altımdaki merkep midir bindiğim?
Dörtnal gidişimiz karmakarışık…
Başıboş gençliğin aklı-başı yok…
Güzel bildiğinin gözü, kaşı yok…
Nice şühedanın mezar taşı yok!
Sözde gözyaşımız karmakarışık…
Şimdi elin olmuş o bizim iller…
Hürriyete hasret ağlıyor güller…
Bağrımı oyuyor burguyla eller;
Sınırda taşımız karmakarışık…
Bunca hıyanete ne yapsın millet?
Bir iken bin oldu özümde illet…
Kaygısız olursak sürer bu zillet…
Menzile koşumuz, karmakarışık…
Dört bir yanda düşmanların tuzağı,
Beylerimiz görmüyorlar uzağı…
Niyazkar’ım, kimler çeker kızağı?
Boranla döşümüz karmakarışık…
K. CENGİZ( Niyazkâr)
26.12.2015