Elbette kıskanacaklar. Nede olsa içleri dışları haset insanlar. Çok iyi biliyorlar ki, kendileri ile bizim aramızda her alanda dağlar var. Bu halimizi gören ve bilen bu ülkelerin yöneticilerin elinden bir şey gelmediği için, tek yapabildikleri bizi kıskanarak kendilerini tatmin etmek oluyor. Şunu çok iyi biliyorlar ki bizim yöneticilerimiz zevki sefa içinde krallar gibi yaşarken kendileri adeta bir sade vatandaş gibi yaşamaktadırlar. Halktan farkları olmadığı için bize bakıp bakıp vay be şunların haline bak diyerek hasetlerinden çatlayarak ortadan ikiye ayrılıyorlar. Benim yöneticilerimin bir dediği iki edilmezken, onların önüne önce demokratik halk kitlesi ve sonrasında da yasalar çıkıyor. Bizim yöneticilerimizin yedi sülalesi, hatta yandaşları, arkadaşları devletten üç, beş,on yerden maaş alırken onlar bir maaşa talim ediyor görevden ayrılınca da aç kalıyorlar. Bizde idareciler bir yere giderken veya bir yerden gelirken yüzlerle araç konvoyları eşlik ediyor. O da yetmiyor yollara dizilmiş insanlarla alkışlattırılırken, Avrupa yöneticiler metro bisiklet yada bir kaç araçlık konvoyla gidip geliyor, gidiş gelişlerinden halkın haberi bile olmuyor.
Tabi ki kıskanacaksınız. Oy uğruna kendileri lebaleb kongreler yaparken, STK'larının kongrelerini bile yasaklıyor, yandaş cenazelerine binlerle katılırlarken sade vatandaşın cenazesine katılmasına otuz kişi sırlaması getirilerek yakınlarının katılmasını bile yasaklamamız, uymayanlara ise ceza kestiğimizi ve STK kongrelerini yasakladığımızı görünce nasıl bir ileri demokrasi uyguladığımızı görüp de kıskanmamanıza hak vermiyor değilim. Yöneticilerimizin üçüncü aşıyı olup da, halkın birinciyi aşıyı dahi olmadığını görünce, halkımızın ölüme nasıl meydan okuduğunu anlayınca çekemiyorsunuz değil mi? Belli müteahhitlerin borçlarını silip, hatta bazı yandaşlara hibeler yaparken, halkın ekmek teknesini olan işyerlerinin kapatılıp işsiz kaldığı halde yaşayabilmesi sizleri elbette şaşırtıp kıskandıracaktır. Geçmediğimiz yol ve köprülerin yanı sıra gitmediğimiz hastanelerin, uçamadığımız hava alanlarının paralarını nasıl ödeyişimizi anlayamadığınızı da biliyoruz. Bazıları işsizlikten evine ekmek götüremediği için intihar ederken, Allah bilir ya yandaşların üç, beş, on yerden ballı maaş almaları da size garip geliyordur. Tabi ki milletin anasına küfreden müteahhidin daha çok ve büyük devlet ihaleleri aldığı da sizde yoktur. Kıskanmanız için alın size sebepler.
Devlet makamlarına gelince şirketler kurup dışarıya üçe verdiğimizi devlete beşe sattığımızı zaten hiç anlayamazsınız. Vekillerimizin gazetecilerimizin bazılarının mafyadan nasıl beslendiği, kimilerinin de iş yerlerine çöküşü de sizde olmayanlardandır. Öhö diyerek öyle neden hapşırıyorsun ki. bunları dile getirenlere hesap sorulurken, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı ihbar edilmesine rağmen bazılarının korunması da demokrasimizin nasıl geliştiğinin göstergesidir. Seçim kazanma uğruna mafya babalarına mitingler yaptırılarak halkın tehdit ettirilmesi de duymadıklarınızdandır. Yurt dışında kurulmuş silahlı örgütlere mafya tarafından vekiller aracılığı ile yardımlar yapılırken halk uyutulmaya devam edilmiştir. Sizin ülkenizde pandemi nedeniyle halka hibe yardımları yapılırken bizde yüksek faizlerle krediler açılması da bir reformdur. Mafya tarafından geceliği yüz bin liralık otellerde yargı ve gazeteciler ağırlanırken bunların kalem oynatmaması da yadırganmayan konulardandır.
Kıskanıyorlarmış. Bırakın kıskansınlar. Kıskandıranlar siz bunları kıskandırmaya devam edin, nede olsa bildiğinizi okumaya devam edeceksiniz. Kendinizi ve yandaşlarınızı zengin ettiğiniz Avrupa da ise bunu beceremedikleri için kıskanıyorlardır. Onlar sizin gibi itibar şatafatta diyerek saraylarda oturamıyorlar. Devlette bir iş yaparken " Çatlasalar da patlasalar da inadına yapacağım" diyecek kadar ileri gidemedikleri için bizi çekemiyorlar. Konuşanı, eleştireni darp edip veya hapse atamadıklarından hasetlik yapıyorlar. Bizim kadar paralarının değerini düşürüp enflasyon oluşturamadıklarından böyle yapıyorlardır. Onlar ki uydurulan enflasyonlara göre çalışana ücret zammı, girdilere ise o enflasyonun kat be kat üzerinde zamlar yapmayı bilmediklerinden beceriksizliklerinden dolayı bize kızıyorlar. Televizyonlarda sokak kabadayıları gibi birbirlerine hakaret edip, adap ve edep düşkünü olmadıkları için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Olan çirkinlikler karşısında istifa ederek ayrılıp halktan özür dilerlerken, bizde dünya yansa umursamayanları gördükçe şaşkına dönüyorlar.
Kıskanmayın! Kıskanma yerine bilmediklerinizi gelin bize öğretelim. Öğrendiklerinizi sizde uygulayıp mutlu mesut yaşayın. Hem de böylelikle ileri demokrasiyi de öğrenmiş olursunuz. Değiştirin siyasi organizasyonunuzu, bırakın meclisi devre dışı o zaman görün bakın neler neler yapacaksınız. Bu hantal yapınızla, doğruyum dürüstüm diyecek, kalkıp birde bizi kıskanacaksınız. Bakın bize biz "Doğruyum çalışkanım" sözünü bile yasakladık ki halk olanları yanlış anlamasın diye. Siz var ya siz bu kafayla bizi daha çok kıskanırsınız. Diyecek tek şey var çatlayın da patlayın.