Ankara bir haftadır gri siyah…..İçimi karartıyor.
Siyasette kimin eli kimin cebinde belli değil. Doğrular her gün yanlışa, yanlış ise doğruya dönüşüyor. Herşeyden keramet arama düşüncemiz devam ediyor. Yeni bir din doğuyor. Din adamları suskun. İlim adamları makam sevdasında. Halkın kafası karışık...Her söylenen inanan bir topluluk olduk.
Değerler. ..Bilmem ki hangi değerler! Değersizlik değer olmuş. Yalan mubah... İbadetler dolap beygirinin şuuruyla ifa ediliyor.
Şafak sökmüyor. Güneş bir türlü doğmuyor. Ufku gri kara bulutlar kaplamış…
Merhametin Vicdanın sevginin ahlakın adaletin bilginin bilimin güvenin paylaşımın hoşgörünün olmadığı yerde din de yoktur. Dinin yerini zulüm, hırsızlık, vicdansızlık, ahlaksızlık, yalan, yalancılar,kin ve nefret alır.
Yeniden Ahmet Yesevi, Maturidi, Farabi, İbni Sina yoluna dönülmelidir. Bilim ve akıl olmazsa cehaletin batağında çıkmamız mümkün olmaz. Bugün bunun sonucunda her zaman adaletsiz siyaset soytarılarının esiri olmaktan kurtulunamaz ve kurtulamayız.
Adaletsiz vicdansız doğru yolun sapık yolcuları. Gece karanlığında yüzlerini kapatmış erkekler, kadınlar semt pazarlarını temizlemekle meşguller. Mutlu azınlık çok mutlu? Kemik pesindekiler paspasları yalamakla meşguller. Saray soytarıları dalkavuklukta sınır tanımaz oldular.
200 senedir çevrilen filimler aynı. Filmlere bakıp salya-sümük ağlayanlar aynı..
Gidenler mutsuz. Yeni doğanlar umutsuz. Gelecek toz bulutları içerisinde… Gönül erlerinin gönülleri darağacında asılı. Dili olanların dilleri paslı.
Titremeyi silkinmeyi unutmuşuz. Beyinler uyuşuk. Akıllar tutsak. Bizi biz yapan değerlerimizi tefecilere kaptırmışız.
Artık birbirimizi keşfetmek zamanı gelmiştir. Zamanımız kusurlarımızla kabul etme zamanıdır. Artık değerlerimize sahip çıkma zamanı gelmiştir. Şartsız Şurtsuz sevmek zamanındayız…
Kalpte yanan ateş, avuçlarında, kor, gözlerinde çıkan duman olabiliyorlar. Kahrına da, zehrine de, balına da, tebessüm edebiliyorsan korkmayın…
ACABA ! demeden Tek başına olsanız da yürüyün… Ne zamana kadar yürüyeceğiz diye soracaksanız. Ecel kapıyı çalan kadar yürüyün.
Güneş mutlaka doğacaktır.