(Okumayan da hakkım olsun!)
Bu tehlike PKK’dan da korkunçtur, PKK karşında, onunla mücâdele etme şansın var, bunlar ise, en küçük ilçe ve köylere kadar tüm yurda dağılmış vaziyetteler.
AKP, ABD- İSRAİL- İNGİLTERE’DEN oluşan şer güçlerin gizli ve kirli planları gereği yurdumuza sokulan 13 milyon sığınmacının her biri bir işgâl gücü askeridir. AKP, bu kirli planın taşeronudur. Erdoğan’ı halen daha Cumhurbaşkanı yapmak isteyenler ise bilmeden kendi çocuklarının iffet ve namuslarına, can ve vatanlarına, istiklâl ve istikbâllerine en büyük düşmanlığı yapmaktalar.
28 Mayıs bir seçim günü değildir, Erdoğan- Kılıçdaroğlu kavgası hiç değildir. 28 Mayıs, TEK ADAM REJİMİ VE SIĞINMACI REFERANDUMUDUR.
Türk Milletinin Anadolu'da bulunduğu süre içinde karşılaştığı üç büyük tehditten sonraki dördüncü büyük tehdit ve de en tehlikelisi Suriyelilerin ülkemize göç ettirilişleridir(!)
ÇOK SİNSİ VE KİRLİ BİR SENARYO!
Mülteci- Muhacir- Ensar dümeniyle, birçoğu Ermeni asıllı olan Suriyeliler, Nesturi ve Keldaniler kalıcı olarak Türkiye'ye yerleştirilmişlerdir.
BU BİR İŞGÂL HAREKATIDIR!
İleride İkiz Yasaları ileri sürerek, ''Ekonomik, Sosyal, Siyâsi ve Kültürel'' haklar için Birleşmiş Milletlere müracaat edecekler ve de kazanacaklardır. Kısacası; devlet içinde devlet olup, kendi kaderlerini kendileri tâyin edeceklerdir.
JAMES JEFFREY NE DEMEK İSTEDİ?
''Türkiye Olmasaydı Suriye'de Yaptıklarımızı Yapamazdık'' diyen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey'e aşağıdaki soruyu sormak gerek;
''Ey Coni! AKP ile bir olup, Muhacir- Ensar bahanesi adı altında Türk milletini kandırarak Suriyeli mültecilerle ülkemizi mi işgâl ettiniz?''
BİRİNCİ BÜYÜK TEHDİT;
Malâzgirt Meydan Muharebesi'nden çok kısa bir zaman sonra başlayan ve gayesi Türklerin Anadolu'dan atılmasının yanında, Kudüs'ü zapt ederek Hristiyan egemenliğini yeniden tesis etmek olan Haçlı seferleridir!
İKİNCİ BÜYÜK TEHDİT;
1402'de Ankara Savaşı'nda, Timur Han'ın, Yıldırım Beyazıt komutasındaki Osmanlı Ordusunu yenmesi sonrasında başlayan Fetret Devri'yle dağılmanın eşiğine gelinmesidir!
ÜÇÜNCÜ BÜYÜK TEHDİT;
Mondros Mütârekesi sonrasında Anadolu topraklarının Batılı müstevli devletler tarafından işgâl edilmesidir ki şükürler olsun bu büyük tehlikeyi, ATATÜRK ve KUVAYI MİLLİYE ruhu ile bertaraf edip Türkiye Cumhuriyetini kurduk!
DÖRDÜNCÜ VE EN BÜYÜK TEHDİT;
ABD- İsrâil’in kirli Ortadoğu planı sonucu 13 Milyondan fazla olan Suriyeli, Afganlı, Afrikalı sığınmacının yurdumuza sokularak, vatanın dört bir yanına dağıtılmış olmasıdır.
Bu göç akınını sadece MUHACİR- ENSAR- MERHAMET'' gibi insani duygular şeklinde ele almak, Türk Devletini ve Türk Milletini gelecekte bekleyen büyük tehlikeleri görmezden gelmektir!
Suriye, Afganistan, İran ve Irak'tan vatanımıza yapılan ardı arkası kesilmeyen kitlesel göçler, ''TOPLU İMHA SİLAHLARI'' kadar etkili olup, Türk milletini yakın bir gelecekte, terör- Gasp- İç kargaşa- İsyan- Toprak tâlebi- Siyâsal ve ekonomik haklar isteme gibi çok büyük tehlikelerle karşı karşıya getirecektir!
Bu göçlerle sanki birileri içimize, ileride Türk milletine karşı kullanacağı TRUVA ATLARI sokmaktadırlar!
YÖNETİCİLERİMİZ BİLMİYORLAR MI Kİ;
Mülteci adı altında gelen ne oldukları bilinmeyen Suriyeliler, zaman içinde Türkiye'nin millî, kültürel, ekonomik, siyâsal, politik, sosyolojik, güvenlik ve jeopolitik yapısını değiştirecek kadar büyük bir tehdit oluşturmaktadırlar.
HEDEF, TÜRK'Ü AZINLIK YAPMAK!
HEDEF TÜRK DEVLETİNİ PARÇALARA BÖLMEK!
Bu nedenle yurdumuza yapılan mülteci akınları, Türk Devletini parçalamaya ve Türk milletini azınlığa düşürmek gayesiyle yapılan büyük bir operasyondur!
BİRİLERİNİN AKP'YE SORMASI GEREKMEZ Mİ?
Böyle muhacir mi olur?
Muhacir karı satar mı?
Muhacir hırsızlık yapar mı?
Muhacir parti kurmak ister mi?
Muhacir, karnını doyuran Ensar'a silâh çeker mi?
Muhacir, mahallelerde elin günün malına, canına, namusuna göz diker mi?
Muhacir, Ensar'a ''Bu topraklar bizim, sizler defolup gidin'' der mi?
Muhacirin kadınları müşriklerle bir olup, onların vakıflarında isyan provaları yapar mı?
BATI BİZİ ENAYİ YERİNE KOYMAKTADIR!
ABD ve Avrupa'nın, Türkiye'yi Suriyeli sığınmacılar konusunda övmesi, sırtını sıvazlayıp âferin diyerek teşvik etmesi büyük bir oyun ve aldatmacadan ibârettir ki yöneticilerimiz de bu övülmeleri ciddiye alarak geleceğimizi tehlikeye atmaktalar!
NE KORKUNÇ BİR AKIBETLE YÜZ YÜZEYİZ!
2040 yılında Türkiye'nin nüfusunun yaklaşık %10'unu oluşturacak Suriyeli göçmenlerin dil, eğitim, toprak istemeyeceklerini düşünmek saflık olur!
Sığınmacılar üzerinden Türk toplumuna şırınga edilecek SELEFİ- CİHATÇI gibi İslâm dışı aşırı görüşlerin neticesinde, 1000 yıllık Türk yurdu olan Anadolu parçalanıp dağıtılmak istenmektedir!
YAPILMASI GEREKEN;
Suriyelilere Türkiye'de yerleşmeleri ve vatandaşlık vaadi değil, kendi vatanlarına dönme umudu verilmelidir!
YÖNETİCİLERE DİYORUZ Kİ;
Sizlerin asıl meseleniz ve öncelikli sorumluluğunuz, Suriyeliler değil, Türk Milletinin huzur, güven ve geleceğidir!
BUNU BİLENİNİZ VAR MI?
1915 tehcirinde Suriye'ye gönderilen ERMENİLER, gizlice Suriyeli mülteci kılığında Türkiye'ye girdiler ve de bu Ermeniler'e maaş ödüyoruz.
ESAD NİÇİN ESED OLDU VE KİRLİ TEZGÂHLAR!
Kardeşim ESAD, sebebi meçhul bir şekilde bir gecede aniden düşman ESED olunca;
Suriye karıştı, bu karışıklıktan en büyük zararı Türkiye gördü ve bunun neticesinde, Tarihte bir eşi ve benzeri görülmemiş bir mülteci akınına uğradık.
Şu an Türkiye'de yaşayan Suriyeli, Afganlı, Pakistanlı, İran ve Iraklı sığınmacılardan oluşan 13 Milyonluk büyük bir külfetle karşı karşıyayız.
Bazıları, ''Esed gidecek, Şam'da Cuma namazı kılacağız'' derken, ''MUHACİR- ENSAR'' kandırmacası neticesinde 13 milyonluk bir mülteci ordusuyla yurdumuz resmen işgâl edilmiştir.
BU MUHACİR- ENSAR ALDATMACASIYLA;
Türkiye'de korkunç bir demografik operasyon gerçekleştirilerek, nüfus yapımızla oynandı ve şu an birçok şehrimizde Türk nüfusu azınlık durumuna düşürüldü. Bütün bunlar bilerek ve kasten yapılan ‘’Türk nüfusunu azınlık durumuna düşürme ve Anadolu’ya yabancıları ortak etmek senaryolarıdır.
BU 13 MİLYONLUK SIĞINMACI ORDUSUYLA;
İleride Türkiye’nin başına büyük çoraplar örülüp Türk milleti canından bezdirilerek doğup büyüdükleri İlleri- İlçe ve kasabaları, geniş ve verimli tarlalarını mültecilere bırakıp huzur aramak için Batı bölgelerimize doğru göç etmek zorunda bırakılacaklardır.
SIĞINMACILARIN ARKASINDA Kİ GÜÇLER!
Ülkemize olan bu sığınmacı akınına zemin hazırlayanlar, sığınmacı akınını teşvik edip Türk milletine ve Türk Devletine bu kirli MÜLTECİ TUZAĞINI kuranların birkaç yıl sonra PKK olayının benzeri projeleri hazırdır, hatta düğmeye basmış vaziyetteler!
ABD ve emperyalist güçler, sığınmacılar üzerinden "KİMLİK İNŞA ETMEYE" başlamışlar bile!
İŞTE İLK SİNSİ TEZGÂH!
İstanbul Arel Üniversitesi'nde, 31 Ekim 2018 tarihinde "SURİYELİ KADINLARI GÜÇLENDİRME" ismi altında bir proje başlatıldı. 1 Kasım 2018 / 1 Mayıs 2019 tarihleri arasında görüşülecek olan bu kirli projenin sinsi gayesi;
"Türkiye'de yaşayan Suriyeli göçmen kadınların kadın hakları- Mülteci kadın hakları- Toplumsal cinsiyet ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet- Kadın sağlığı gibi başlıklar altında düzenlenecek çalıştaylarla toplumsal farkındalığın artırılarak bilinçlenmenin sağlanması" şeklinde olduğu beyan ediliyor.
BU SİNSİ PROJEYE DESTEK VERENLER;
Norveç,
HayatSür Derneği,
Arel Üniversitesi Radyo'su,
Kadınlarla Dayanışma Vakfı,
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu,
Uluslararası Mavi Hilal Derneği.
Bu projeyi destekleyerek hayata geçirmek isteyen ve yukarıda isimleri zikredilen kuruluşların dikkatleri çeken dış bağlantıları mevcut olup, SOROS VAKFI ve daha başka karanlık güçlerde devrede olup harıl harıl harıl çalışmaktadırlar.
HAYATSÜR DERNEĞİ!
Bu derneğin parası, GEORGE SOROS'un ''Açık Toplum Vakfı'' tarafından karşılanıyor!
Projenin diğer destekçilerinden biri olan ''Kadınlarla Dayanışma Vakfı'' (KADAV) ın Vakıf sitesine girince, Kürtçe "BİJİ YEKİTİYA JİNAN" (Yaşasın Kadın Dayanışması) cümlesini okursunuz.
BU KURULUŞLAR MÜLTECİLERE;
BİR DAHA SURİYE'YE DÖNMEYİP, TÜRKİYE’DE DEVAMLI KALMALARINI TELKİN ETMEKTELER!
BU TEHLİKEYİ GÖREMEYİP HÂLEN DAHA ABD- İSRAİL PLANININ TAŞERONU OLAN ERDOĞAN DA VE BAŞKANLIK SİSTEMİNDE ISRAR EDENLER BİLSİNLER Kİ, YARIN EVLÂTLARI TARAFINDAN LÂNETLE ANILACAKLARDIR: