~~Sovyet dönemiydi. Moskovada, M.Lomonosov adına Devlet Universitesinde stajyer kimi eğitim görürdüm. Bir gün Rusiyalı hemkarlarımdan biri dedi: “Siz çok şanslı halksınız, Müslüm Magomayev (ecazkar ses sahibi olan sanatkarımızı nazarda tuturdu) kimi büyük sanatçınız var, siz ona çok deyer verirsiniz, sağlığında Filarmoninizi bile onun adı ile adlandırmısınız”. Anladım, demek hemkarım Bakı Filarmonisinin ses sanatçımız M.Magomayevin adı ile adlandırıldığını düşünür. Aslinda ise Filarmonimiz ses sanatçımızın dedesi, aynı zamanda adaşı – bestekar Müslüm Magomayevin ismini daşımakdadır. Men grupumuzdakı arkadaşlarıma büyük bestekar M.Magomayev hakkında bilgiler verdim. Danışdım ki, Azerbaycanın iki Müslüm Magomayevi var – birincisi büyük, yahut dede Müslüm, ünlü bestekarımız; ikincisi ise neve Müslüm, benzersiz ses sanatçımız, hem de güzel musikiler besteçisi...
...İstidatlı bestekar, pedagog ve toplum adamı Abdul Müslüm Muhammed oğlu Magomayev Azerbaycan güzel sanatları tarihinde kendine has yer tutmakdadır. O, büyük Üzeyir Hacıbeyli ile birlikde milli bestekarlıq mektebini yaratmış, milli musikimizin inkişafında ve tebliğinde evezsiz rol oynamışdır. M.Magomayev Azerbaycanda musikili tiyatronun yaradılmasına büyük katkıda bulunmuş, ilk profesyonel opera orkestra şefi olmuşdur.
M.Maqomayevin babası Muhammed Abdul oğlu Azerbaycanın güzel tabiatlı Gah bölgesinin İlisu köyündendir. Ama genç yaşlarında Guzey Kafkasyaya - önce Vladikafkas şeherine, oradan ise Groznı şeherine köçmüşdür. Müslüm de 1885-ci yıl eylül ayının 18-de Groznı şeherinde dünyaya gelmişdir. Bir olgunun altını özellikle çizmek isteyirem: bu tarihde, aynı ilde ve aynı günde Azerbaycanın diger ünlü bestekarı Üzeyir Hacıbeyli de anadan olmuşdur. Ve sonralar bu iki şahsiyet aynı seminariyada (lise) eğitim görmüş, en yakın dost, meslekdaş, hatta bacanak olmuşlar. Bir ömür boyu büyük amala – Azerbaycan musikisinin inkişafına ve tebliğine hizmet etmişler.
M.Magomayev ilk eğitimini Groznıda almış, sonra ise Gürcistanda Gori Müellimler seminariyasında tahsilini tamamlamışdır. Üzeyir beyle de bu zamanlar tanış olmuşdur. Seminariyada öyrencilere esas fenlerle beraber musikiye dair de ilkin bilikler verilirdi – burada kemanda (skripka) ve nefes aletlerinde çalmağı öyrenmek mecburi idi.
Musikiye büyük hevesi olan Müslüm hala çocukken akordeonda çalmağı öyrenmişdi ve Azerbaycan halk musikisini güzel ifa ede bilirdi. Seminariyada tahsil aldığı yıllarda da keman ve klarnetde ifa etmeyi öyrenmekle beraber musiki tarihine ve teorisine dair bilikler alır. Genç Müslümün keman ifaçılığı dikkati celb edir ve o, istidatlı ifaçı kimi çok kere konserlere davet alır. Bununla beraber o, hem de seminariya orkestrasında baş musikiçi hesab olunur ve çoğu zaman orkestra şefini evez edir.
Seminariyada tahsilini tamamladıqdan sonra M.Magomayev 1905-1911-ci yıllarda evvel Guzey Kafkasyada, sonra ise Azerbaycanın Lenkeran bölgesinde öyretmen kimi çalışır. Pedaqoji faaliyeti ile beraber öyrenci korosu, nefesli ve simli aletler orkestrası ve tiyatro derneyi teşkil edir. Bu devirde o, Tiflis Pedaqoji Enstitünde başarıyla sınavlardan keçerek şeher okullarında öyretmen kimi çalışmak hukuku da kazanmışdır.
Müslüm bey 1911-ci yılda Ü.Hacıbeylinin tavsiyesi ile Bakıya gelir, Sabunçu mintakasında tekniki okulda öyretmenlik edir ve burada da öyrencilerdən ibaret koro ve orkestra yaradaraq onların rehberi olur. Ve aynı zamanda Ü.Hacıbeyli ile sıkı iş birliyine başlayır; onun yaratdığı tiyatro trupunun rehberi olur; opera tamaşalarında kemanda ifa edir; 1912-ci yıldan itibaren ise Ü.Hacıbeylinin “Leyli ve Mecnun”, “Aslı ve Kerem”, “Şeyx Senan” operalarına ve “O olmasın, bu olsun”, “Arşın mal alan” musikili komediyalarına orkestra şefliyi edir.
Elbette, bu biyografi bilgileri indi çok kolayca yazmaq mümkündür, ama o dönemlerde – çar Rusiyasının baskısı altında, mövhumatın, cehalet ve savadsızlığın üstün olduğu bir devirde milli musikili tiyatro yaratmaq ideyası bile tehlükeli idi. Üzeyir bey, Müslüm bey ve meslekdaşları ilk opera ve musikili tiyatro tamaşalarını hazırlayarken çoksaylı maddi ve manevi çetinliklerle karşılaşmış, hadsiz takib ve hakaretlere uğramışlar. Ama bütün bunlara rağmen aydınlarımız, sanat fadailerimiz cesaret ve şerefle Azerbaycan opera tiyatrosunu yarada bildiler.
M.Magomayevin teşkilatçılıq kabiliyeti sonralar onun bir sıra sorumlu vazifelerde çalışmasını sağlamışdır. O, Sovyet döneminde Azerbaycan SSR Halk Maarif Komissarlığında sanat şubesinin müdiri ve Azerbaycan Radyo Merkezinde musiki rehberi kimi faaliyet göstererek, milli musikinin inkişafında ve tebliğinde büyük röl oynamışdır. Bundan başka, M.Magomayev Türk Devlet Tiyatrosunun direktörü, Azerbaycan Devlet Opera ve Balet Tiyatrosunun direktörü, bedii rehberi ve orkestra şefi ve d. görevleri de başarı ile yerine yetirerek sanat sahasına büyük hizmetler göstermişdir.
M.Magomayev bestekar ve musikiçi kimi Azerbaycan musikisi tarihinde layıklı yer tutur. Ona bir bestekar kimi şöhret getiren ilk büyük hacimli eseri “Şah İsmayıl” operası (1916-cı yılda yazılmışdır) olmuşdur. Her halde bu operanı yazarken bestekar hiç düşünmemişdi ki, eserdeki Aslan şahın aryasını ne zamansa öz nevesi, dünyaca meşhur ses sanatşısı Müslüm Magomayev ifa edecekdi...
Maqomayev “Şah İsmayıl” operasında Azerbaycan muğamlarından, halk mahnılarından ve oyun havalarından geniş ve ustalıkla istifade etmişdir. Bestekar operanın musikisi üzerinde bir neçe defa yeniden işlemiş, milli operanı Avropa operasının tekniki formaları ile bağlamak sahesinde ilk teşebbüs göstermişdir. Burada bestekarın operaya has esas ünsürleri—aryaları, duetleri, çoksesli koroları ve s. tatbik etmek isteyi açık şekilde özünü göstermektedir. Eserde seslenen senfonik musiki epizodları milli senfonizmin ilk örneklerinden biri kimi deyerlendirile biler. “Şah İsmayıl” operası bu gün de Azerbaycan Devlet Opera ve Balet tiyatrosunda uğurla oynanılmakdadır.
M.Maqomayevin yaradıcılığında “Nergiz” operası da önemli yer tutur. Eserin ilk tamaşası 1935-ci ilde oynanılmışdır. Dünya musiki medeniyetini, klasik opera irsini menimseyen bestekar halk musikisinden de yaradıcılıkla istifade ederek “Nergiz” eseri ile muasır musiki teknolojisi esasında yeni üsluplu bir opera ortaya koya bilmişdir. Bu operaya göre bestekar Azerbaycan Respubilkasının emekdar incesanat hadimi fahri ünvanına layık görülmüşdür.
Bu operalardan başka Müslüm beyin el yazısı halında “Horoz bey” hicvi musikili komedisi, “Deli Muhtar” baleti ve “Mehebbet” (tamamlanmamış) operası da saklanılmakdadır.
M.Magomayev milli senfonik musikimizin inkişafında da önemli röl oynamışdır. Onun bu janrda yaratdığı eserler - “Azerbaycan çöllerinde” ve “Ceyran” rapsodileri, “Azad olunmuş Azerbaycanlı kızının dansı”, “Şelale” piyesi, “Tesnifi-şur”, “Radyo marşı” ve d. musiki tarihi hazinesine dahil edilmişdir.
M. Maqomayevin yaradıcılıq diapazonu geniş olmuşdur. O, bir sıra tiyatro tamaşalarına ve kinofilmlere musiki yazmışdır; mahnı janrında eserler yaratmış, oyun havaları bestelemişdir.
M.Maqomayev muğamlarımızı derinden bilirdi. Onun Azerbaycan halk mahnılarının nota salınmasında büyük emeyi olmuşdur. 1927-ci yılda Müslüm bey Ü. Hacıbeyli ile birlikde “Azerbaycan türk el nağmeleri” mecmuasını tartib etmiş, 300-den fazla halk mahnısını ve oyun havalarını nota almışdır. Azerbaycan musikisinde muğamın nota yazılmasında ilk tecrübe de Müslüm beye aiddir - o, "Rast" muğamını nota yazmışdır.
M.Maqomayev yaradıcılıq imkanının olğunlaşdığı bir vaxtda - 1937-ci yıl temmuz ayının 28-de vefat emiş ve Bakıda Fahri Hiyabanda defn olunmuşdur. Onun musiki irsi Azerbaycan incesanatında layıklı yer tutmakdadır.
M.Magomayevin yaradıcılığına en doğru deyeri onun büyük dostu ve meslekdaşı, medeniyetimizin evezolunmaz temsilçisi Üzeyir bey vermişdir: “Bestekar M.Maqomayev Azerbaycan musiki sanatının inkişafı yolunda duran bütün manileri amansızcasına mahv eden cesaretli novator, hakiki realist, öz mahiyeti ve maksadı itibarile sırf halk bestekarı idi”.