Bugün - 28 Mayıs da Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 96. yıldönümü oluyor .
Her bir milletin en büyük arzusu kendi bağımsız devletini kurmak , özgür bir ülkeye sahip olmaktır. Ve yüz yıldan fazla sömürge altında yaşayan, milli kimliği tehdit altında olan, kültürü, dili, dini sıkıştırılan Azerbaycan türkü bu tarihi şansı - bağımsız devlet kurmak şansını yirminci yüzyılın başlangıcında kazandı. Halkımızın milli uyanışının ve büyük mücadelesinin, Mehmet Emin Resulzade'nin önderliği ile Alimerdan bey Topçubaşov, Feteli Han Hoyski, Hasan Bey Ağayev, Nesip Bey Yusifbeyli, Samet bey Mehmandarov, Aliağa Şıhlinski ve başka seçkin yurtsever aydınların etkinliğinin sonucu olarak Azerbaycan Halk Cumhuriyeti - tüm Doğu'da ve Türk dünyasında ilk demokratik halk cumhuriyeti oluşturuldu. "İstiklal Bildirisi" ile 1918 yılı 28 Mayıs da Azerbaycan bağımsız devlet ilan edildi. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin ilk hükümet başkanı Feteli Han Hoyski 1918 Mayısın 30-da teleqrafla tüm dünya ülkelerine Azerbaycan'ın bağımsız devlet olması haberini ilan etti.
28 Mayıs Azerbaycan Türkünün kan hafızasına altın harflerle yazıldı.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti toplam 23 ay yaşadı. Ülkemize esen siyah kuzey rüzgarı bağımsızlığımıza son verdi.
Sovyet Rusyası 1920 yılı 27 Nisan'da XI Altın orduyu yeriderek Azerbaycan'ı işgal etti.
Fakat bir devletin tarihi için çok kısa olan 23 ay içinde Azerbaycan'da çok çalışmalar yapıldı. İlk olarak 1918 yılı haziran ayının 4-de kardeş Osmanlı devleti ile barış ve dostluk anlaşması bağlanarak, Osmanlı Devleti'nden askeri yardım alındı. Ve 1918 yılı 26 Haziran Azerbaycan'ın milli ordusu oluşturuldu.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Avrupa'nın demokratik değerleri ile Doğu kültürünün özelliklerini organik şekilde birleştiren yeni devlet örneği idi. Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen eylemler bağımsız devletçiliyimizin esaslarının oluşturulması ve gelecek gelişme yolunun belirlenmesi açısından önem arz ediyordu. Demokratik hak ve özgürlüklerin sağlanması, etnik ve dini mensubiyyetden bakılmaksızın tüm vatandaşların eşit haklarının tanınması, birçok Avrupa ülkesinden daha önce kadınlara seçim hakkının verilmesi, Azerbaycan dilinin devlet dili ilan edilmesi, eğitim ve kültürün gelişmesine özel özen gösterilmesi, nizami milli ordunun, güvenlik yapılarının kurulması vb. işler Halk Cumhuriyeti hükümetinin izlediği politikanın kapsamı ve mahiyetini net tasavvur etmeyi sağlar ...
Geçtiğimiz yüzyılın sonlarında tarih halkımıza kendi milli kimliğini anlamak, bağımsızlığını kurtarmak için, manevi-ahlaki değerlerini, örf ve adetlerini ikame ve geliştirmek, "milletlerin imzası içinde kendi imzasını" koymak için yeniden fırsat verdi. Halkımız bağımsızlık uğruna mücadeleyi sürdürdü ve Sovyet İmparatorluğu'nun 70 yıllık esaretine son verildi. Bu mücadelede çok şehitler verdik. 1990 yıl 20 Ocak faciası töredildi. Sonunda 1991 yılında bağımsızlığımızı yeniden elde ettik.
Fakat özgürlük mücadelesi henüz bitmemiştir. Ne kadar ki, üç renkli, hilallı-yıldızlı bayrağımız Karabağ üzerinde dalğalanmayıb, Güney Azerbaycan'ın istiklali elde edilmeyip, Azerbaycan'ın birliği ve bütünlüğü sağlanmayıp - Azerbaycan türkü mücadelesini sürdürecektir. Bir kere yükselen bayrak bir daha inmeyecektir.