Çocukken söğüt ağacının altına oturur, kırlangıç dağına bakar hayal kurardım....
Şu dağın ardında Mucur diye kocaman bir şahar varmış, bir gün oraya gidip şahar ekmeğinin içine halva koyup yemek. Birde gazoz denilen bir içecek varmış ondan içmek...
Bir gece yola çıkıp güneş doğarken mucur geldiğimizi hatırlıyorum. Helva ekmeği yedim ama gazoz biraz acı geldi. Benzime kaçtı.
Hayaller.. Giderek büyüyen ve peşinden kostugum hayaller.
Şimdi 70 ine merdiven dayadım.
Geçenlerde beraber hayal kurduğum Canım dediğim bir cana gittim.
Sana bak ne ikram edecegim.dedi. Helva ekmeği önüme koydu. Duygulandım.. ve çocukluğuma gittim.
O günden bu yana hep hayallerinin peşinden koştum. Olmayacak dediğim hayallerim oldu.
Rusya dağıldı.Kıbrıs'a girildi.Okulumu bitirdim.
Milli devlet güçlü iktidar dedik...Olmadı. istemediler.Tabiki bir gün olacak.
Olacak dediğim hayallerinde olmadı.
Ben hala bir umudu bin yapıp hayallerinin peşinden koşuyorum.
Nar ağacı çiçek açtı,kınalı güvercinler kanat çırpıyor, dağların zirvesinde kartal, kurt evcillesmis, ve ben herşeye rağmen hayallerinin peşinden kosuyorum.
Galiba son nefesimde, nefesim hayallerimi mezar taşıma yazarmi ?