İçten selam alıp, bir haber salsak;
Mesrur olup, taşar gönül dostumuz…
Aşka duçar olup, biçare kalsak,
Çare bulup, aşar gönül dostumuz…
Emsalsiz demdeyiz, ulu erenler!
Gökçek bakıp, gönlümüzü görenler…
Uçar elbet, nefsi yere serenler…
Muhabbetle coşar gönül dostumuz…
“Üçler” “Beşler” “Yediler” in huyuna,
“Kırklar” meclisinin eşsiz toyuna…
Biz mihmanız “Gül Ahmet” in soyuna;
Gülistana düşer gönül dostumuz…
Doyulmaz ki ol Nebi’nin tadına…
Hak davamız yalnız Allah adına...
Ses veririz mazlumun imdadına;
Hızır gibi koşar gönül dostumuz…
Beş vakitte “Bilâl”imi duyarız…
Mübarek çağrıya elbet uyarız.
Ne sözü unutur, ne de cayarız;
Ne de yoldan şaşar, gönül dostumuz…
Güvende, vefada tanıdık onu,
Onunla çözüldü en müşkül konu.
Soylu sevgisinin yok idi sonu…
Sevgili bir beşer, gönül dostumuz…
Niyazkâr’ım ölüm mutlak her cana…
Vuslat için katlanırız hicrana…
Umarız ki bizi gönülden ana…
Gönlümüzde yaşar gönül dostumuz…
21.05.2015
Köksal CENGİZ (Niyazkâr)