26 Ağustos Malazgirt ovasında,
Alparslan niyaz eyler, ordusu onu dinler.
Her bir Selçuklu nefer, alp-eren edasında,
Nidâ "Allah Ekber!" Yer-gök bu sesle inler.
1389, Rumelide Kosova,
Hünkâr I. Murad, çıktı salibi ava.
Sen-ben kavgası değil, billah kutsîydi dâvâ.
Kartallar yüksek uçtu, dalıp, çıktı şahinler.
1473 de Otlukbeli Savaşı,
Uzun Hasan'a hasım, Mehmed'imin telaşı.
Şu kadere bakın ki, soydaşlar karşı karşı.
Kırk bir yaşında Fatih, şu cihana hükmeyler.
Yavuz, Şah İsmail'le, harp etti Çaldıran'da,
Yıl 1514 tü, kösleri çaldıranda...
Yirmi üç Ağustosta, İran Azarbaycan'da,
Doğu Anadoludan, ta Gürcistan'a ünler.
26 Ağustos, bin beşyüz on altıda,
Osmanlı gâlip geldi, o gün Merc-i Dâbık'ta.
Selim'in özü îmân, sanmayın ki kabukta;
Ardından çil çil ordu, şehadet diye inler.
29 Ağustos, bin beşyüz yirmi birde,
Belgrad'ın fethinde, Sultanımız seferde,
1526, Macar düşmüştü derde;
Mohaç'ta hayran kaldı, Kanuni' ye yüzbinler.
1571 de, bir Ağustos sabahı,
Kılıç Ali Paşamız, sildi Kıbrıs'ta âhı.
Sadece halkı değil, şâd eyledi ervahı;
Ah ne güzel zamandı, ne haşmetti o dünler.
1578, Ağustos'un dördünde,
Osmanlı donanması, o gün Kasr'ül Kebir'de.
Hünkâr III. Murat, huzurla yat kabirde;
"Vedis Seyl" zaferiyle, kırk gün sürdü düğünler.
1921, 23 Ağustos'ta,
Düşmana korku saldık, güven sağladık dosta.
Sakarya savaşında, ayağa kalktı hasta...
İstiklâl Harbi ile çözülmüştü düğümler.
Yetiş diyordu vatan, mazlum milletim zorda,
26 Ağustos, Hâk bırakmadı darda.
Başkomutan en önde, Afyon/Dumlupınar'da
Bu meydan savaşında, şaha kalktı yiğitler.
30 Ağustos günü, erdik büyük zafere,
Hilal haça ders verdi, mağlup oldu kefere,
Niyazkâr destanını yazsa bitmez kaç kere,
Türküler Türk'ü söyler, Türk’ü söyler türküler.
(Niyazkâr)