(Allah’ım! Gazâbından rızâna, azâbından affına, Senden yine Sana sığınırım. Zâtın ve şânın çok yücedir. Seni övmek için kelime bulmakta âcizim. Sen kendini övdüğün ve senâ ettiğin gibisin.')
VAR MI "BERAT"IN?
Rabb'ine beş vakit hâlin arzedip,
Gönlünü açmaya var mı "Berat"ın?
İblisle, nefsini düşman farzedip,
Günahtan kaçmaya var mı"Berat"ın?
Mevlâ'nın bir kâmil kulu olarak,
Kur'ana, Sünnet'e bağlı kalarak,
Dağarcığı hasenatla dolarak;
Îmanla göçmeye var mı "Berat"ın?
İki melek kitabını yazanda,
Amellerin tartılırken Mizan' da,
Mahşer günü can darlanıp, kızanda;
Sırat'ı geçmeye var mı "Berat" ın?
Münadiler ad okuyup, ananda,
Âşık, maşuk bâdesine kananda,
Ciğerlerin büryan olup yananda;
Kevser'i içmeye var mı "Berat"ın?
Ruh çekilir, çürür her bir yanımız,
Mâzi olur ömür denen ânımız.
Ya nirandır ya cinandır sonumuz;
Yerini seçmeye var mı "Berat"ın?
Kıyl-ü kâli, nâhoş sözü boş eyle!
Vakit varken amelini hoş eyle!
Niyazkâr'ı sevinçten sarhoş eyle!
Kanatsız uçmaya var mı "Berat"ın?
(Niyazkâr)