Aslında islamın meseleleri çok.
Konu hakkında Rahmetli Erol Güngör hocam bir kitap da yazmıştı.
Muaviyeden sonra, İslam dinini Arap milliyetçiliği şekline çevirdikleri için, Muaviye’den sonra dünyada da islam gönüllülük esasına göre değil güç ve zulümle yaygınlaşmıştır. (Daha doğrusu yaygınlaşmamış) Arap olmayan milletleri bile müslüman olsalar bile, mevali (köle) olarak görmüşler. Ve gayri Müslim vergisi almışlardır. Türk’lere de mevali diyorlardı.
Dolayısıyla Arap alimler kendinden olmayan islam alimlerini de görmezden (İmam-ı maturidi gibi) gelmişlerdir. Onun için istisnalar hariç tüm islam alimleri Arap kökenlidir, yada Araplaşmış olanlardır.
Zaten biz Türkler de her ne kadar maturidiyiz diyorsak da Selçuklu’yu yıkan imamı Gazali ve onun başında bulunduğu, kendisi bir fars olan Nizmül Mülk’ün kurduğu nizamiye medreseleri ile uygulamada Eşari olmamızdır.
Bu düşünceler sarayı da etkisi altına almış ve İstanbul’da ki rasathaneyi yıkmıştır.
O günden sonrada ne Türk milleti nede islam alemi ilimde fende teknikte bir adım bile ileri gidememiştir.
İslam dini Arap milliyetçiliğinden kurtulamadığı sürece ne gerçek islamı öğrenebiliriz, nede islamı dünyaya anlatabiliriz.