Türk milliyetçileri olarak önemli bir imtihandan geçiyoruz.
Gerçekten Türk milletinin teminatı mıyız? Yoksa kuru gürültüsü müyüz yakında anlayacağız.
Çi Çi Yabgu gibi bozkurt olup tarihe şan ve şerefle geçmekte var.
Ho Han Yeh gibi teslim olup yok olmakta. Tercih sizin.
İster kabul edelim ister etmeyelim. Ciğerimizi delecek hançer, canımızı yakacak ateş kapıda.
Parti, ocak, bucak, yan kuruluş, oda, sendika, gazete, dergi ne varsa hepsi toz duman.
Dağıtıla dağıtıla, bölüne bölüne, parçalana parçalana BIÇAK NİHAYET GELİP DAYANDI ÜLKÜDAŞLIĞA.
40 yaşında 50 yaşında 55 yaşında omuz omuza vermiş omuz omuza vuruşmuş ülkücüler bile,
birbirine girmenin, birbiriyle selamı sabahı kesmenin eşiğinde. Ama zat-ı muhteremde hala bir pişmanlık hala bir sorumluluk emaresi yok daha
Peki! Ülkücüleri bu hale getiren kim? Peki! Bütün bunlara sebep ne?
MHP her önüne gelenin karıştıracağı kadar sıradan, MHP her önüne gelenin yıkacağı kadar zayıf bir partimi? Elbette değil.
Topu hiç bizim üstümüze atmasınlar. MHP ne senle ne de benle yıkılmaz.
Ne CİA ile ne KGB ile ne de başka bir güçle de yıkılmaz.
MHP yıkılsa yıkılsa bir tek şekilde yıkılır o şekilde de yıkılıyor zaten.
Canımızı verdiğimiz kanımızı döktüğümüz koskocaman bir hareket başkanlık ve koltuk hevesiyle hepimizin gözü önünde çatır çatır çöküyor.
Düşünün İlk defa ülkücü ülkücüye karşı kaşını kaldırıyor.
İlk defa ülkücüler kendi sendika ve gazetelerini basıp karşılıklı sloganlar atıyor.
İlk defa ülkücüler kendi ülküdaşlarına kurşun sıkıyor.
İlk defa ülkücüler Türk milletinin geleceği ve beka konusunda iki zıt düşüncenin tarafı oluyor
İlk defa ülkücüler dost ve düşmanlarını karıştırıyor
İlk defa ülkücüler olmazsa olmazları olan asgari müştereklerde vatan, millet, devlet, namus ve şeref konusunda ayrılığa düşüyor.
Bunların hiç birisi hayra alamet şeyler değil. Makam ve mevki ne olursa olsun hiçbir kimsenin, Hiç bir liderin ülkücülere bunları yapmaya hakkı yoktur.
Ülkücüler doğu ve güney doğu olaylarında hükümeti destekledin de niye hükümeti destekliyorsun dedi mi sana? Hayır.
Ülkücüler PKK ve BDP konusunda hükümeti destekledin de niye destekliyorsun dedi mi sana? Hayır.
Ülkücüler Suriye ve Irak konusunda hükümeti destekledin de niye destekliyorsun dedi mi sana? Hayır.
Ülkücüler AB ve ABD ye karşı Türkiye’nin duruşu hakkında hükümete destek oldun da niye oluyorsun dedi mi sana? Hayır.
Demek ki ülkücüler dün olduğu gibi bu günde hep birlik ve beraberlikten yana.
PEKİ! Durum buyken bu konuda bir birlik ve beraberlik var iken durduk yerde bütün ülkücüleri bölüp parçalamak nereden geldi aklına?
Ne yaparsan yap, ne kadar uğraşırsan uğraş Türkeş ülkücülüğü yerine Devlet ülkücülüğü, Ülküdaşlık yerine yol arkadaşlığını asla kabul ettiremezsin bu camiaya.
Çünkü ülküdaşlıkta beş bin şehit, yol arkadaşlığında üç beş çapulcu vardır.
Ülküdaşlıkta milyonlarca ülkücü, yol arkadaşlığında bir avuç çıkarcı vardır.
Ülküdaşlıkta bir destan, yol arkadaşlığında bir masal vardır.
Ülküdaşlıkta bedel, yol arkadaşlığında çıkar vardır.
Ülküdaşlıkta heyecan ve ruh, yol arkadaşlığında miras yedilik vardır.
Ülküdaşlıkta bir ülkü, yol arkadaşlığında ise menfaat vardır.
Yani amacı menfaatperestlik yağcılık, dalkavukluk, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik olan insanlar aynı yolda yol arkadaşı olabilir; ama asla ülküdaş olamazlar.
Türkeş’in icat ettiği ülkücülükte Edirne’deki ülkücü Kars’takini seviyordu. Türkiye’nin neresine giderse gitsin arkasında da dağ gibi ülkü ocakları vardı.
Ama senin icat ettiğin ülkücülükte ne yazık ki kimse kimseyi sevmiyor. Arkalarında da ne dağ var ne de tepe. Öyle bir ayırdınki milleti kimse işin içinden çıkamıyor.
Nitekim en son icat ettiğin evet hayır da bunlardan biri. Sayende evetçi hayırcıdan hayırcı evetçi den artık selam bile almıyor. Şimdilik böyle tabi, Allah korusun ilerde daha ne olacağımızı kimse bilmiyor.
Bunca yıllık ülkücüyüm
Hırsızın, arsızın, uğursuzun, dincinin, ümmetçinin, bedevinin, bağnazın, yobazın, yağcının, yandaşın LİDERİMİ ve PARTİMİ bu kadar çok övdüklerini hiç görmedim.
Bütün kanallar ülkücüleri konuşuyor. İltifatların övgülerin biri bin para
Özellikle de yandaş medya. Akılları sıra kekiz ya kekliyecekler.
Hala, bir aydın hareketi olan milliyetçileri bir cahil hareketi olarak görüyor salaklar.
Bu kadar yağın, bu kadar methiyenin, bu kadar sırıtıp bu kadar komikleşmenin başka bir açıklaması yok çünkü.
Kusmadan isyan etmeden, küfretmeden seyredemiyor insan.
Sabrın, hakkın, hukukun, haysiyet ve şerefin sınırlarını o kadar zorluyorlar ki övgüleri bile küfür gibi geliyor insana.
Milliyetçiler ömrünün hiçbir döneminde Türk’e düşman Türk’le kavgalı, bir zihniyetin oyuncağı olmadı.
Milliyetçiler ömrünün hiçbir döneminde Atatürk ve cumhuriyet hazımsızlarıyla da aynı safta olmadı
Ülkücülere Tarihin hiçbir yerinde bu kadar büyük bir bozgun bu kadar büyük bir zafer diye yutturulmadı.
Tarihin hiçbir döneminde ülkücüler bu kadar ezilip bu kadar horlanmadı.
Ama en önemlisi
Milliyetçiler cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde devletten bu kadar çok dışlanmadı.
Ataların dediği gibi huylu huyundan vazgeçmez. İmansız imana gelirde, siyasi ümmetçi gelmez.
Hala bunlarda bir Türk bir Müslüman denize düşse ilk önce hangisini kurtarırsın mantığı geçerlidir.
Hala Arap’ın kanı kutsal, Türkün ki ise sebildir.
Gavuru sever Türkü Türkçüyü bir türlü sevmezler bunlar. Allah dedi diye bölücüyü sever de ülkücüyü sevmez bunlar.
Ellerinden gelse Türk kelimesini değil TC den yeryüzünden bile silerler.
Ülkücünün her şeyde yanlış yapma hakkı vardır; ama TÜRK milletinin ve Türk milliyetçiliğinin geleceği gibi hayati konularda yanlış yapma hakkı yoktur.
YOL bir yere kadar gider ve orada biter. Türküm diyemeyeni Türk’e başkan yapmak Türk milliyetçilerinin işi değildir. Hele onların siyasi parti ve liderlerinin işi hiç değildir.
Bütün dünya alem özellikle de sayın genel başkan bilsin ki, kime Türküm demek zül gelirse ona başkan demek, onu başkan yapmakta ülkücüye zül gelir. Bu böyle biline.
Peki! Ülkücülük kıtır kıtır kesilirken en hayati konuda bile bir kararı olmayanlara, ya da aldığı kararla saçımızı başımızı yolduranlara hiç bir cevabımız olmayacak mı? Olacak elbette.
Küfür ve hakaret olmadığı müddetçe kim ne derse desin bana göre ülküdaşlık hukuku içinde her sitem anasının ak sütü gibi helaldir ülkücüye. Kanarya sevenler partisi değiliz çünkü. Anlı şanlı geçmişi olan bir fikir partisiyiz. Edebimizle adabımızla tartışmasını da, edebimizle adabımızla bir birimizi uyarmasını da bilmeliyiz.
Biz yanılmışsak sorun yok ülküdaş!
Sonuçta milletimiz kazanmışsa eğer özür dileriz olur biter.
Ya sen yanılmışsan, ya siz yanılmışsanız?
Telafisi tamiri özrü var mı bunun?
Kolay değil ülkücü hareketin tarihine, ülkücü hareketin ipini çeken insan olarak geçeceksiniz.
Tercih sizin.
Bu saatten sonra başkanı maşganı, lideri mideri yok bu işin; çünkü ortada öyle bir vebal, öyle bir vicdan var ki, artık başkan da lider de üyede sensin.
Ve sen ülküdaş! Aldığın kararla hem ülkenin hem de ülkücü hareketin geleceğini belirleyeceksin. Gafleti, ihaneti, menfaati, dalaleti, hakareti, rüşveti, utancı, günahı elinin tersiyle itecek ve bu köprüden dün olduğu gibi bu günde mazine yakışır bir vakarla şan ve şerefinle geçeceksin
Kararın Türk milletine HAYIR lı olsun
Hasan GÖMLEKSİZ