Feryatla dahil olduk, dünyadaki oyuna,
Beyhude dönüp durduk, bu hayat girdabında.
Çile ve mihnet düştü sevenlerin payına,
Beyhude dönüp durduk bu hayat girdabında.
Ne aşka değer verdik, ne de gönüle girdik,
Sevdayı esir ettik, sevgisiz devran sürdük,
Huzuru umuyorken, tonlarca hüzün derdik,
Beyhude dönüp durduk, bu hayat girdabında.
Düzeni berbat etti, düzene yön verenler,
Gerçeği göremedi nice aklı erenler,
Uyandırmadı çalan acı acı sirenler,
Beyhude dönüp durduk bu hayat girdabında.
Bir hayal âleminde nice hayale kandık,
Verilen emaneti sanki bizimmiş sandık,
Serapların peşinden koşa koşa usandık,
Beyhude dönüp durduk bu hayat girdabında.
Ömrümüzün sayılı nefesi azalırken,
Şerre dizgin çekmedik, nefs atı yüzalırken,
Sonradan görme zengin, sarayı baz alırken,
Beyhude dönüp durduk bu hayat girdabında.
Ne yetimi gözettik, ne kul hakkı var dedik,
Doyumsuz ihtirasla binlerce herze yedik,
Açıldı ruhumuzda, kapanmaz kara delik,
Beyhude dönüp durduk bu hayat girdabında.
Bir pagan ayininde yitirdik özümüzü,
Harami meşalesi kör etti gözümüzü,
Niyazkâr'ım unuttuk Mevlâ'ya sözümüzü,
Beyhude dönüp durduk bu hayat girdabında.
(Niyazkâr)