Milliyetçilik.
Ülkücülük.
Ahlakçılık.
Toplumculuk.
İlimcilik.
Köycülük.
Hürriyet ve Şahsiyetçilik.
Gelişmecilik ve Halkçılık.
Endüstri ve Teknikçilik.
Bunlar neydi, hatırlayan var mı?
Artık burada yazanlara ihtiyacımız kalmadı.
Milliyetçilik milletini sevene derler. Ama Türk olmaktan kurtulduk diyenlere gıkımız çıkmadı.
Ülkücülük deseniz onu da bitirdiler.
Ahlak’ı olmayanın zaten dini de olmayacağına göre ve ortalık yerde din de kalmadı. Cuma günü bile camiler bomboş.
Toplumculuk ise bir hayal oldu. Yerine yandaşlık, particilik, adam kayırmacılık, ve rüşvet geldi.
İlimcilik derseniz hak getire. Onların tabiriyle eski Türkiye’de dünya sıralamasında ilk yüze giren iki üç üniversitemiz vardı. Şimdi ilk beşyüze giren üniversitemiz kalmadı. Bilim adamı dediklerimizin de yüzde doksanı torpil ve hırsızlıkla ünvan almışlar.
Köycülük mü dediniz. Köylerin nüfusunu yüzde ikiye düşürdünüz. Saman ithal. Et ithal.
Hürriyet’in ne demek olduğunu bilmeyenlerden de şahsiyetli olmalarını beklemiyoruz. Allah’a kul olacaklarına herkes yeni bir Tanrı bulmuş, kula kulluk ediyor. Halkı düşünen yok herkes kullarını düşünüyor. Kullarını düşünen yöneticilerin de zaten şahsiyeti olmadığı gibi, kulların da şahsiyeti yok.
Gelişmeciliği düşünerek fabrika yapanlarında, fabrikalarını sattılar. Ülkeyi betona gömmeyi gelişme sandılar. Halkını düşünen de kalmamış. Ortalık yerde halk kalmamış Güruh var.
Ve gelinen son noktada ne Endüstrinin E’si var elimizde, ne de Tekniğin T’si.
Ülkücüler mi dediniz. Onlar şimdilik Tayyibin bekasını düşünüyor.
Muhabbetle.
Son cümle, ülkücülerin hepsine genellenemez.Daha doğrusu,belirtilenler "türkücüler "