1883 yılında bu günkü adıyla Demokratik Kongo Cumhuriyeti olan Belçika Kongo’sunda dünyaya geldi. Ota Benga ismi dost anlamına geliyordu fakat ona yaşatılanlar hiçte dostça değildi. Günlerce süren bir fil avından döndüğünde köyünün yakılıp yıkıldığını, eşinin ve iki çocuğunun öldürüldüğünü gördü. Katiller, kendisini de köleleştirmek üzere rehin aldı.
Onun için kötü günler başlamış oldu. Böylece Vernel St Louis Dünya fuarında sergilenmek üzere Hristiyan misyoner Samuel Philips Verner tarafından satın alındı. Para karşılığı Ota Benga’yı görebilmek için o yıl tam 20 milyon insan fuarı ziyaret etti!...
Fuar bitikten sonra Afrika’ya geri döndü ve tekrar evlendi. İkinci eşi de bir yılan tarafından sokulup öldürülünce Afrika’daki Batwalılar onun lanetli olduğunu düşündükleri için oradan göç etmesine sebep oldu.
New York’a dönen Ota Benga, Bronx hayvanat bahçesinde yeniden sergilenmek üzere götürüldü. “Maymun Evi” olarak adlandırılan bölgede eğitimli bir Orangutan’la sergilendi. İlk iki günde yine tam tamına 40 bin kişi tarafından ziyaret edildi.
Din adamlarının gösterdiği tepki sonucu bu olay sona erdi. Fakat din adamlarının tepkisi ırkçılık karşıtı oldukları için değil ama Darwinizm’in daha çok taraftar bulacağından korktukları için karşı çıkmışlardı. Ne garip değil mi? Din sanki insanlar için değil de din adamları için var.
Ota Benga daha sonra bir Tütün fabrikasında çalışmaya başlamıştı. Fakat bu Amerikan hayatına adapte olamıyor ve yeniden Afrika’ya dönebilmek için can atıyordu. Bu arada 1. Dünya savaşı çıkınca asla evine dönemeyeceğini anlayan Ota Benga nereden bulduğu tesbit edilemeyen bir silahla kalbine ateş ederek intihar etti.
Daha sonra vahşi batı sağlığında hayvanat bahçesinde sergileyerek kazandığı para yetmiyormuş gibi Ota Benga adına iki adet filim yaparak ölümünden de para kazanmayı başardı.
Man to Man (2005) Régis Wargnier
The Fall (2006), Tarsem Singh tarafından yönetilen 2006 yapımı Hindistan / Birleşik Krallık / ABD filmi.
Birileri Ermeni soykırımından mı bahsetmişti?
Acımasız Avrupa ve Amerikan emperyalizmi Doğu toplumlarında aradığı soykırım suçlamasına bakacağına, kendi elindeki kan’a bakması gerekiyor.
Ancak bu gün güç Avrupa ve Amerika’da. Bu denge değişmediği sürece Doğuya huzur gelmeyecek.
Doğu toplumları da ancak Türk’ün yeniden güç kazanmasıyla ayağa kalkabilir.
Tarih Türk’ü her zaman haklı çıkarmıştır.
Kahrolsun emperyalizm ve yerli işbirlikçileri.
Yaşasın Türk milleti.
Ne mutlu türküm diyene.