(Ahmet Kabaklı'yı, 1969'da Devlet'deki Türkeş ve Yetiştirdiği gençlik konusundaki yazısı ile rahmetle analım mı?)
- Karabekir Paşa Ve Komandolar
- Lord Kinross'un «Atatürk» kitabını okuyunuz.
-...İşte o kitabın ilk cildinde 275-276 sayfalardan iki paragraf:
«Kurtuluşu hazırlayanlardan Kâzım Karabekir, Erzurum'da, güçlü bir askerî kuvveti kurtarıp ayakta tutmayı başarmıştı. Halkın «Büyük Ermenistan» tehdidi altında şahlanan hürriyet duygularını besleyerek, bölgeyi tatlılıkla idare eden Karabekir Doğu'da bir baba gibi sevilir ve sayılırdı.
Karabekir Paşa, babalık şefkatiyle binden fazla öksüz çocuğu evlât edinmişti. Dörtle ondört yaş arasındaki bu çocuklara üniformaya benzer elbiseler giydirmiş, subayları da onlara bir çeşit asker eğitimi vermekle görevlendirmişti. Paşa, açtığı mekteplerde, bunlara gerekli bilgilerle beraber, müzik sanat terbiyesi de verdiriyordu.
Küçükler ona «Paşa baba» derler ve kendisini o kadar sever ve sayarlardı ki, Karabekir hemen hiç ceza vermeksizin onlara sözünü dinletir; «hür» birer insan olarak yetişmelerini teşvik ederdi.»
Müttefiklerin. Türklerden silâhları teslim almak ve «Büyük Ermenistan’ın plânlarını hazırlamak üzere Erzurum’a gönderdikleri Albay Ravvlinson, bu eğitim faaliyetinin o derece tesiri altında kaldı ki:
«Bu iş, bütün memlekette böyle devam edecek olursa, zaten doğuştan cesur ve dayanıklı olan Türkler; yalnız Doğu'da değil belki Batı'da da büyük kuvvet haline geleceklerdir. Bu, Müttefiklerin Barış Konferanslarında önemle gözönünde bulundurmaları gereken bir husustur» diye rapor gönderdi.
….Şimdi sayın Türkeş, Türk Ordusunda Kâzım Karabekir ve Fevzi Çakmak'ların, hiç tükenmeyen (ve inşallah eksilmeyecek) bir benzeri olarak, (siyasî hayata geçtiğinden beri) temiz mayalı yüksek tahsil gençliğimizi Türk - İslâm geleneğinde yetiştirmek rehberliğini omuzuna almış bulunuyor.
Millet hizmetine hazır, bilgili ve nefse hâkimiyet sahibi insanlar olmaya içleri tutuşarak bekleyen, fakat ekserisi, bir takım kızıl ve hazin şebekelerin tuzağına düşürülüp harcanan Türk gençliğini, yurdun her yanında kurtarıcı teşkilâtlara bağlayan Alpaslan Türkeş'in yalnız bu himmeti bile sonsuz teşekküre lâyıktır.
Solcu ve anaforcu basının «Komando» adını takarak, umacı gibi gösterdiği bu gençler, üniversite tatilleri dolayısiyle, yurdun birçok yerlerinde kamplara toplandılar. Oralarda «Beş vakit namaz» la birlikte, eski Türk terbiyesinin icaplarını yerine getiriyorlar. Şafakla kalkıyor, «yatsı» da yataklarına çekiliyorlar. Osman Gazi'nin Söğütlü yiğitleri gibi... KAFA-RUH - VÜCUT eğitimini birlikte görüyorlar.
Kitaplar okunup tartışılıyor.. Halaylar, zeybekler, barlar, türküler şarkılar ile «daha Türk» olunuyor. Pazuları düşman beli bükecek arslanlar yetişiyor.
Aydın ihanetlerinden bıkan ve kendi evlâtlarını özleyen halkımız, o gençleri bağrına basmalı, kamplarına hep türlü yardım yapılmalıdır.
Komünizmi göğüslemeye hazırlanan bu gençlerin, yarın öğretmen, din adamı, doktor, ziraatçi, mühendis, hukukçu v.s. olarak yurdun kaderini değiştirecekleri unutulmamalıdır.
Ahmet Kabaklı
Devlet/11/Ağustos/1969 * Sayı: 19 Sayfa: 1