Yarın itibariyle yeni bir eğitim ve öğretim yılı için ders zili çalacak ve öğretmenler öğrencileriyle buluşacaklar.
Sevgili öğretmenim;
Önce iyi bir insan, iyi bir vatandaş, değerlerine bağlı bir birey olmayı öğret. Onlara erdemli ahlaklı, faziletli olmayı öğret. İyi niyetin zor olduğunu, alıcısının pek çıkmadığını öğret ki hayal kırıklığı yaşamasın. Kötülerin alıcısının çok olduğunu, gücün kötünün elinde zehirli ok olduğunu, bu yüzden zalime karşı durmanın zorluğunu ve faziletlerini öğret.
Zaaflardan sıyrılmayı, her türlü zaafın ruh kamburluğu olduğunu, insanı dik yürütmediğini öğret. İnsanların en hayırlısının yine insana en çok yararı dokunan kişi olduğunu öğret. Sevmeyi, saymayı öğret, başkalarının haklarına saygıyı, duygudaşlığı öğret.
Öğret ona öğretmenim çırak olmadan usta, kuzu olmadan koç, buzağı olmadan tosun olunmayacağını öğret. Galip köpeği, galip horozu, galip öküzü değil haklı olanı ve mazlum olanı alkışlamayı öğret. Dalkavuklukla kazanılan makamların bir anlam ifade etmediğini, hak ederek gelmeye çalışmasını öğret. Nice aslanlar gördüğünü önüne konan arpayı öğüttüklerini, tosun geçinenlerin sahiplerinin önlerine koyduğu kebaplardan yediklerini fakat eğilmekten, el etek öpmekten asla ayakta duracak mecalleri olmadığını öğret.
İltifatı layık olana layık olduğu ölçüde yapmasını, hak etmeyene hakkından fazla yapılan iltifatın rüşvet olduğunu öğret. Bir gün hayır çeşmesinden, bir gün şer çeşmesinden su içmenin, bir gün iman bir gün küfür tarlasından mahsul dermenin, bir gün doğruyu bir gün eğriyi savunmanın tutarsızlığını, dolambaçlı yollarda yürümenin mide bulandırdığını öğret ona.
Konuşmaktan çok dinlemesini, anlamasını bildiğini sanan cahillerden uzak durmasını öğret. Akbaba, Kerkes gibi hazır leşe konmasını değil kartal gibi av için bir emek vermesini öğret. Balık tutup vermeyi değil balık tutmasını öğret. Yaşamın sınırsız olmadığını hatırlat, şerefle yaşanan bir ömrün mezar taşında madalya olduğunu hatırlat, bu dünyada gücü parada pulda, makamdan-mevkiden aramaktan çok gönüllerde aramasını öğret.
Az konuşan, az bildiğinin farkına varan, düşünen idrak edenlerden olmasını öğret. Cahilin testisine ak girenin kara çıktığını, arifin testisine kara girenin ak çıktığını bu yüzden arifler meclisinde bulunmayı, sohbet etmeyi öğret. Unutmasın ki hep aynı yöne bakarsa diğer tarafların ne güzelliklerini ne de çirkinliklerini göremez. Kulağını tıkarsa hem güzel seslerden hem de çirkin seslerden mahrum kalacağını öğret. Tek doğru benim anlayışından sıyrılmasını, kulağını açmasını iyi dinlemesini öğret. Her zaman kendisine kuşbakışı bakmasını öğret, nefsi, hissi ve duygusal davranmamasını sevmeyi, saymayı öğret ona.
Bazı değerler uğruna kalabalıklar arasında yalnız yürümekten korkmamasını, onu yalnız görenlerin çoğunun ona hayranlıkla baktığını hatırlat. Doğru yaptığı, doğru durduğu sürece yalnız olmadığını öğret, yeri geldiğinde Hak için bedel ödemenin faziletlerini öğret. Dokuz köyden kovulsa dahi vefanın, sadakatin, samimiyetin güzelliklerinden vazgeçmemesini öğret.
Sonuç olarak sen öğret öğretmenim; unutma ki çoğu zaman büyüklerin kararttığı sokakları küçükler ellerindeki fenerlerle aydınlatmasını bilmişler!.. Yeter ki sen o fenere enerji olmasını bil! Kazasız belasız başarılı bir eğitim ve öğretim yılı olması dileğiyle!..