İran'da Fars ırkçılığına maruz kalarak yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri çeşitli etkinlikler, nümayişler ve gösterilerle İran'da mevcut ırkçılığı protesto ettiler. Güney Azerbaycan Türkleri bütün eylem, protesto ve nümayişlerinde Türklük şuuru doğrultusunda Türk kimliği üzerine vurgu yaptılar. 2015 yılı Güney Azerbaycanlılar için İran'ın Urmu Gölünün kurutma çabasına itirazla başlar. Güney Azerbaycanlıların yaşadığı bölgedeki bu gölün kuruması demek, bölgede yaşayan Türklerin yurtlarını terk etmesi demektir. Bilim adamlarına göre gölün kurumasıyla 30 milyon tuzun açığa çıkacağının açıklanması üzerine bölgede önlem alınmasını isteyen kampanyalar başlatılır. Bu kampanyalar doğrultusunda Güney Azerbaycanlılar kamera karşısına geçerek başlarına tuz dökerler. Bu kampanyanın toplum içinde yankı bulması İran tarafından Türk bölücülerin kampanyası olarak ele alınır.
18 Mart'ta Güney Azerbaycan Urmiye Belediye voleybol takımı ile Peykan Tahran voleybol takımı Tahran'da final maçı oynarlar. Bu maçta Güney Azerbaycanlılar yaşasın Azerbaycan pankartı açarak, "Yaşasın Azerbaycan" sloganı atarlar. Bunun üzerine İran polisi taraftarlara saldırarak döver ve onlarcasını tutuklar. İranlı milletvekili Nadir Gazipur'un da olayın peşini bırakmayacağım ifadeleri üzerine olaylar daha da büyür. Türk taraftarların maça giderken açtıkları" Ne mutlu Türküm diyene" pankartı ve bunu Facebook sayfalarında paylaşmaları İran'ın tepkisine neden olur. Bunları yapanlar Pantürkist olarak değerlendirilerek kınanır. Eski İran İstihbarat Başkanı Ali Yunesi bunları yapanların İranlı olamayacaklarını, İranlı düşüncelerinin olmadığını, dışarıdan olan Pantürkistler olarak tanımlayarak, Türkçe diye bir dilin Azerice ile ilgisinin olmadığını ve Azericenin İran dilinin bir şivesi olduğunu söyler.
10 Mayıs 2015 tarihinde Tahran'da Tebriz futbol takımı Traktörsazi ile Tahran futbol takımı İstiklal arasında bir maç oynanır. Maç Tebriz takımının 4-1 galibiyeti ile biter. Ancak İran televizyonu Güney Azerbaycanlı taraftarların Türkiye bayrağı ile stadyuma giderek orada Türk bayrağını açtıklarını yayınlar. Bu olay İran Devrim Muhafızlarının tepkisine neden olur. Devrim Muhafızı komutanı general Asker Kerimiyan bu olay üzerine milli birliğimize karşı hareketleri sert bir şekilde bastırmaya hazırız ve hiçbir zaman fırsatçılar ile yabancı severlere fırsat vermeyeceğiz diye beyanat verir.
Güney Azerbaycan Türklerini temsil eden Traktörsazi futbol takımı, Tahran'ın Neft-e takımı ile 15 Mayıs 2015 tarihinde şampiyonluk finali için karşılaşır. Maçın bitiminde İran Futbol Federasyonunun haksız ve baskıcı tutumundan dolayı Türklerle Fars şovenistleri arasında çıkan olaylarda iki kişi hayatını kaybeder. Bu olaylar üzerine Güney Azerbaycanlı siyasiler kırmızı kart kampanyaları başlatır. İran Cumhurbaşkanının Tebriz ziyaretinde halk Ruhani'yi kırmızı kartla karşılar. Ruhaninin konuşması sırasında halk "Azerbaycan Var Olsun, İstemeyen Kör Olsun", "Azerbaycan Ayaktı, Traktöre Dayaktı" ve " Yaşasın Azerbaycan, Yaşasın Traktör" sloganlarının yanında "Urmu Gölünü Kurtarın" ve "Türk Dili İstiyoruz" pankartları açılır.
2015 yılının Ramazan ayında Çin hükümeti onlarca Uygur Türkünü öldürüp göz altına almışlardı. Bu yaşananlara karşı Güney Azerbaycan halkı sessiz kalmayarak Çin'i protesto ederek İranlı din adamlarına sessiz kalmalarını istediler. Doğu Türkistan halkının bağımsızlığını destekleyerek İran, Azerbaycan ve Türkiye'yi yanlarında yer almaya çağırdılar. Ramazanın son cuma günü İran'da yaşayan Türkler sokaklara çıkarak ellerinde Doğu Türkistan bayraklarıyla protestolar başlattılar. Polisler protestocuları göz altına aldılar.
İran'da herkesin Farsça eğitim alma zorunluluğu var. Bu nedenle ülkede yaşayan 35 milyon Türk, Türkçe eğitim yerine Farsça eğitim almak zorundadır. Böylece Türkler Farslaştırılarak asimle edilmeye çalışılmaktadır. İran'daki Türkler ise "Türkçe Eğitim Dili Olsun", Hani Benim Ana Dilim" ve "Türkçe okul istiyoruz" pankartları ve sözleri, 24 Eylülde açılan okulların önüne asıldı.
9 Kasım 2015 Güney Azerbaycan Türkleri, İran TV2 kanalında yayınlanan bir çocuk programını protesto için sokaklara çıktılar. Türk öğrenciler ise ellerinde "Biz Türk'üz", "Fars Irkçılığına Hayır" ve "Azerbaycan Var Olsun, İstemeyen Kör Olsun" pankartları ile rektörlüğe yürüyerek önünde bir açıklama yaptılar. Protestolar kısa zamanda İran'ın değişik şehirlerinde yayılarak halk "Haray Haray, Ben Türküm", "Türklere Karşı Irkçılığı Durdurun", " Azerbaycan Milleti Çekmez Bu zilleti", "Türkçe Eğitim Dili Olsun", "Biz Ölmeye Hazırız", "Zencanlılar Kan Verir, Türk Diline Can Verir" vb sloganlarla yürüdüler. Bunu gören İran polisi Halka şiddet kullanarak, gece evleri basarak ve yüzlerce kişiyi tutuklayarak olayları bastırdı.
Sınırlarımızı ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi sonucu oluşan kriz de, Güney Azerbaycan Türkleri ellerindeki haber siteleri, TV ve radyolar vasıtasıyla Rus mallarına karşı boykot başlatır. Bu durum İran hükümeti tarafından bir psikolojik savaş ve sivil itaatsizlik olarak değerlendirilir. Ayrıca 1046 Güney Azerbaycan Türkü değişik dillerde yayınladıkları bildiride Rusya'nın Suriye'deki Türk varlığını tehlikeye düşürdüğü, Bayır- Bucak Türklerinin yanında olduklarını deklare etmişlerdir.
Hülasa, 2015 yılı Güney Azerbaycanlılar için Fars ırkçılığına karşı ve Türklüğün şahlanışı için uyanışa vesile olan bir yıl olmuştur. Bu da göstermektedir ki Güney Azerbaycan Türklerinin geçmiş dönemlere göre örgütlü ve düzenli bir süreç yaşamalarını öne çıkarmıştır. Bu gidiş er veya geç Güney Azerbaycan'ın tıpkı Kuzey Azerbaycan gibi bağımsızlığının öncüsü olacaktır.