Şehir savaşıyordu ......
Hocalı Türklerin oluşturduğu eski maddi kültür merkezlerinden biridir. Tarihselliği ve kültürel zenginliği parallel olarak özünde yaşatan şehrin adının toponimi de bu görüşü teyit etmektedir. Öyle ki, "Hoca" Türkçe “aksakal”, “büyük” anlamını taşıyarak saygı belirtisini bildirir. Şehirlerin Hocası son yüzyılda birkaç kez Ermeni terörünün kurbanı oldu. 1992 yılının 25 fevralından 26'sına bağlayan gece yaşananlar ise bir terör olayı değildi, bu gerçek anlamda şehrin işgali ve nüfusunun soykırımı idi. Q soğuk, soğuk Şubat gecesinden bizleri 25 yıl ayırır.
Aylarca Ermeniler tarafından ablukaya alınmış şehir bu gece ilan edilmemiş bir savaşa maruz kaldı. Tepeden tırnağa modern silahlarla donatılmış Ermeni işgalcileri 366. Rus motorize diviziyasının havadarlığı ile şehre saldırıya geçti. Şehrin kendini savunma desteleri kuvvetlerin eşit olmadığı savaşlarda işgalcilere kahramanca direniyor, uykuda olan halkı seferber ederek şehirden üretiyordu. O gece Hocalı'nın savunmasına sonraları isimleri diller ezberi olmuş, vatanın en yüksek kahramanlık rütbesini kazanmış yedi Milli Kahraman katıldı.
Hocalı havaalanı reisi olan Elif Hacıyev ve onun destesi sabah saat beşe kadar düşmana ciddi direniş göstermiş, yüzlerce kişiyi şehirden çıkarmıştı. Elif gece sakinleri ormanda yola düşürüp geri döndüğünde, küçük bir oğlan çocuğuna papağını hediye ederek: "dönersem, papağımı qaytararsan. Yok, eğer qayıtmasam, papağımı yadigar saxlayarsan. "Demişti. Hemin gece Elif kahramanca helak oldu.Tofiq Hüseynov 1991 yılında Hocalı'da gönüllülerden oluşan özünümüdafie taborunu yaratmıştı. Onu Hocalı'da "Mixaylo" adlandırırdılar. O gece komutanı olduğu taborla düşmanın sayıca ve teknik olarak güçlü ordusuna kahramanca direniş göstermişti. Elesger Novruzov, Araz Selimov, Hatip Ahmedov, isimleri ve gösterdiği igidliklər halkımızın hafızasında hep yaşayacaktır. O gece XX yüzyılın sonlarında Azerbaycan Türklerine karşı bir Xatın, SonQimin Soygırımı yaşandı .Xocalı soykırımı sonucunda 63'ü çocuk, 106'sı kadın, 70'i yaşlı ve karı olmak üzere 613 Hocalı sakini öldürüldü, 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ebeveynlerinden birini kaybetti.
Düşman güllesinden 76-sı çocuk, 487 kişi yaralandı. 1275 kişi yakalandı. Rehin götürülənlərdən 150 kadarının da dahil olmak üzere 68 kadın ve 26 çocuğun kaderi bu güne kadar bilinmemektedir. Azerbaycan'ın Milli Kahramanı Allahverdi Bağırovun yardımı ile üç gün boyunca 1003 Hocalı esiri Ermenilerin elinden kurtulmuştu. Hocalı soykırımının hakikatlerinin toplumumuza ve dünyaya ulaştırılması Azerbaycan'ın Milli Kahramanı Çingiz Mustafayevin adı ile bağlıdır. Ağır şartlar altında onun Hocalı'da filme aldığı görüntüler, hazırladığı belgesel Ermenilerin sivil halka karşı yaptığı vahşetleri içeren inkarolunmaz olgulardır.
Dünya basını bu trajedi hakkında yazdı: "Ermeniler Hocalı'ya hucum etmişlər.Bütün dünya vahşice öldürülmüş cesetlere şahit oldu. Azerbaycanlıların çok sayıda öldüğünden bahsediyor "" Krual Eveneman "dergisi -Paris, 26 Şubat 1992." Sandı Times "gazetesi (Londra) 1 Mart 1992 tarihli: Ermeni askerleri binlerce aileyi yok etmiştir. İngilizlerin diğer bir gazetesi "Financial Times" gazetesi ise Ağdama doğru giden 1200 kişilik grubun Ermeniler tarafından gülləbəran edildiğini yazıyordu.
Daha sonra gazete Lübnanlı kameramana dayanarak Lübnan'ın zengin Ermeni Taşnak topluluğunun Karabağ'a silah ve asker gönderdiğini yazıyor. Moskova'nın "İzvestiya" gazetesi de Hocalı faciasını geniş aydınlatarak kulakları kesilmiş, sıfatları vahşice öldürülmüş, skalpları alınmış yüzlerce cesedin olduğunu yazmıştı. Dünya basınından bile sitatları çok getirilebilir. Bugün tarihte olmayan "Ermeni soykırımı" nı tanıyan Avrupa'nın birçok parlamentoları, ülkeleri Ermeni terrorizminin mahiyetini bütün olarak ortaya koyan uluslararası suç olgusu olan Hocalı katliamını tanımak istemiyor. Hukuktan, adaletten konuşan bu kişiler beş bin nüfusu olmuş bir eski şehrin başına getirilen faciayı görmezden gelir, onun hak bağıran sesini duymazlar.
Ama bütün bunlara rağmen "her haksızlıktan bir hak doğar" diyerek şehir hakkı için bugün de savaşıyor ....