Özgürlük, hürriyet ya da birinin engellenmeden ya da sınırlanmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket debilmesi durumudur(http://tr wikipedia.org- wiki. Özgürlük) Hem toplumsal hem de bireysel olarak tarih özgürleşme üzerinedir. Çünkü
özgür olmadan bireylerin beklentilerini gerçekleştirmeleri mümkün değil. Kuşkusuz özgürlüğün sınırları çocuklukta atılmaktadır.
Anlatılanlar, ebeveynlerin tutum ve davranışlarında amaçlı ve bilinçli olmaları gerektiğini gündeme getirmektedir. Başka bir ifadeyle, ebeveynlerin tutum ve davranışlarında nasıl olmalıdır ki çocuk özgürleşebilsin
Aile yaşamında ebeveynler, çocukların temel ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak durumundadırlar. Temel ihtiyaçlar içerisinde yeme içme, gelmektedir. Psikolojik ihtiyaçlar arasında sevgi, işbirliği, empati vb. sayılabilir.
Diğer taraftan, çocuğun gelişiminde sevme ve sevilme ihtiyacının karşılanması gerekir. Yine çocuğa kazandıracağı özsaygı yetişkinlik yaşamında kendini gerçekleştirmede ve yaşamında önem taşımaktadır.
Yine çocuğun tuvalet eğitimi bilinçli olmalıdır. Bu dönemde çocuğun hazır olduğunu gösteren işaretler aranmalıdır; bebeğin tuvalet eğitimi için uygun zaman belirlenmelidir. Uygun lazımlık bulunmalıdır. Yine çocuklarda farkındalığın sağlıklı bir şekilde
arttırılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, oyun çağında bazı niteliklerin kazanılması özgürlük için önem taşımaktadır. İşbirliğinin kazanılması bu dönemin belirgin özelliklerindendir. Yine, çocuk girişimcilik ve liderlik özelliklerini bu dönemde kazanmaktadır.
Tabii ki öğrencilik yaşamı da çocuğun özgürlük ruhunun gelişimi önemlidir. Bu anlayışa göre öğretmenin tutum ve davranışı demokratik olmalıdır. Öğretmenin demokratik tutum ve davranışının niteliği şu şekildedir:
1- Öğrenciler karara katılmalıdır.
2- Grup sürecine ağırlık veren öğretim yöntemleri kullanılmalıdır.
3- Öğrencilere sözlü ve fiili şiddet uygulamamalıdır.
Hepsinden önemlisi müfredat proğramı özgürlükçü olmak zorundadır. Ancak; 1970’lerden beri, müfredat proğramlarındaki değişikliklerle değil özgürleşme bu anlayıştan uzaklaşmışdır. Çünkü müfredat proğramları neoliberal kaygılarla düzenlenmiştir