Bireysellik, diğerleriyle ilişkilerde ne denli hür ve özgün hareket
edebilmesi anlamına gelmektedir. Tabii ki kişinin bireyselleşmesi
zaman almaktadır. Aslında kişilerin bireyselliği ana rahminde çıkmakla
başlamaktadır.
Erikson’a göre benlik ve dolaylı olarak bireyselliğin gelişiminde
özellikle ilk 5 yıl ve ergenliğin yeri ve önemi bulunmaktadır. Bilindiği
üzere bireyselliğin temeli ilk olarak güven duygusunun atılması ile
başlamaktadır. Bu anlayışın karşılanması için de çocuğun ilk yıllarda
temel ihtiyaçlarının karşılanmasına bağlıdır. Ancak başta ekonomik
sorunlarımız bu anlayışı engellemektedir.
Çocuğun özerk ve bağımsız davranmasına ebeveynleri tarafından
izin vermek de çocuğun bireyselliğine yol açan nedenlerden biridir.
Ancak, ülkemizde ebeveynlerin eğitim düzeyi istenen ölçüde olmadığı
için bu önemli iki etken de göz ardı edilmektedir.
Yine; bireyselliğin kazanılmasında ergenlik döneminin yeri ve
önemi tartışılamaz. Bu dönemde genç duygu ve davranışlarını
yaşamak istemektedir. Ebeveynler ve eğitimciler gençlerin bu
girişimlerini desteklemek zorundadır.
Diğer taraftan; kişilerin bireyselliğine kavuşmamasının sonuçlarına
değinmek gerekmektedir.
Eğer insan bireyselliğini yaşamıyorsa birtakım olumsuzluklarla
karşılaşması muhtemeldir. Bunların başında kişinin bağımsız tutum ve
davranışa sahip olamayacağı anlamına gelecektir. Bu anlayış da
kişinin duygu, düşünce ve davranışlarında özgür olmayıp başkalarına
bağımlı olması anlamına da gelecektir.
Bir ölçüde bağımlılık da kişinin kendi kararlarını verememesi
anlamına gelecektir. Kararlarını veremeyen bir kişi kendisini yaşaması
mümkün olmadığı gibi mutlu olması da mümkün değildir. Yine,
bağımlı kişi için davranışları kontrollü ve el elam ne der mantığına
sahip olduğu için bu kişinin kendisini yaşamaması anlamına geleceği
için mutsuz olması da kaçınılmazdır.
Pekala, insanların bireyselliğini yaşaması için eğitim sistemi nasıl
olmalıdır? İlkönce söylenmesi gereken aile eğitiminde ebeveynlerin
tutumunun nasıl olması gerektiğini ele almak gerekmektedir.
Öncelikle ebeveynlerin çocuklara karşı demokratik davranması önem
taşımaktadır. Çocuk ebeveynleri tarafından etkilendiği kararlara
katılmak zorundadır. Yine, çocukların soru sormaları vb. özendirilerek
merak duygusu kamçılanmalıdır.
Diğer taraftan, okulda verilen eğitim önemlidir. En başta
bütünüyle okul iklimi demokratik olmak zorundadır. Bu anlayışı
sağlamada ise eğitim yöneticilerine önemli görevler düşmektedir.
Ancak siyası kaygılarla atanan eğitim yöneticilerinin demokratik
tutum ve davranışa sahip olacağı da tartışılır durumdur.










