(1869- 4 OCAK 1927)
(Vali, şair, yazar, cesur bir mücadele adamı)
Diyarbakır’da doğdu; birçok âlim, şair ve devlet adamı yetiştiren köklü bir aileye mensuptur. Babası Diyarbekirli Mehmed Said Paşa, kardeşi Servet-i Fünûn devri şairlerinden Faik Âli Ozansoy’dur.
İttihat ve Terakkî iktidarını ağır bir dille eleştiren yazıları yüzünden İstanbul’dan uzaklaştırılarak Basra (1909), Kastamonu(1910), Trabzon(1911), Musul(1913) ve Bağdat(1914) Valiliği görevlerine tayin edildi.
1918’de Cenab Şahabeddin ile birlikte Hâdisât gazetesini çıkarmaya başladı. Anadolu’da Millî Mücadele hareketinin başlamasında büyük rolü bulunan Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasına ön ayak oldu (Aralık 1918). 1920’de işgalci İngilizler tarafından Malta’ya sürüldü ve orada 20 ay kadar kaldı. Ekim 1921’de İstanbul’a döndükten sonra bazı gazetelerde yazdığı siyasî ve edebî yazılarla hayatını zor şartlarda sürdürmeye çalıştı.
Son yılları maddî sıkıntılarla geçti ve 4 Ocak 1927’de vefat etti.
ÖLÜMÜ
İbrahim Alâettin (Gövsa), vefatı sonrasını şöyle anlatıyor:
"Cenazenin teçhiz ve tekfin masrafı Tayyare Cemiyeti tarafından verilmiştir. Merhum Türk hava mecmuasına âteşin makaleler yazmak suretiyle cemiyete manen yardım ederdi. Zaten Cenap Şehabettin Beyin söyledikleri veçhile vefatında yeleğinin cebinde bulunan üç nikel kuruştan maada parası çıkmamıştı.
Tabut Şehramanetinin cenaze kamyonuyla Ayasofya Camiine, oradan Edirnekapı haricine naklolundu”. Cenazesine dostları ve kalabalık bir halk topluluğu katılmıştır.
Mezarı İstanbul Belediyesi'nce anıt şeklinde yaptırılmıştır. Mezar taşına kardeşi Fâik Âli’nin şu beyti yazılmıştır:
“ŞİMŞEK MÜREKKEP OLMALIDIR, YILDIRIM KALEM
TAHRİR İÇİN KİTABE-İ SENG-İ MEZARINI.”
Allah rahmet eylesin. Rûhu şâd, mekânı cennet olsun!