Ya Rabbi, zatından dileğim odur ki;
Bu dileğimi, bu vatan toprakları üzerinde yaşayan milyonlarca körpe yavrularımızın her birinin masum, sabi ve günahsız oluşlarının yüzü suyu hürmetine kabul eyle.
Büyükler günah çukuruna batmışlar, riya- haset ve dünyalık peşindeler. Bu yüzden duayı hak etmiyorlar.
Benim niyazım, körpe, masum ve günahsız bebelerimiz içindir, kabul et Ya Rab!
Etrafımızda yakılan ateşin çemberi her gün biraz daha daralmakta!
Fi tarihinde dünyaya gökten yağan 100 çuval hainin neredeyse 95 çuvalı bizim topraklarımız düşmüş.
Bu 95 çuval hainden çoğu helen medya ve siyâset dünyasında.
Diğer 5 çuval hain ise dünyanın muhtelif ülkelerinin paylarına düşmüş.
Hainler, ihanetin en büyüğü ile 24 saat tam mesai çalışmaktalar.
Başımıza baş yaptıklarımız ha bire cüzdanlarını doldurmakta, kimileri ise soy özürlü oluşları sebebiyle Türk’e kinlerini kusmakta.
Güvendiklerimiz ise, koltuklarını bırakmamak uğruna birer çirkef olup çıktılar ve edep- ahlâk- haya dışı iğrenç sözlerle acımasızca saldırmaktalar davanın gerçek gönül ve hal ehli sahiplerine. Balgat kulesinden ağız dolusu kir boca etmekteler masum ülkücülere.
İnen bayrak,
Çökertilen devlet,
Tehlikede olan namus,
Vatan darda,
Aman sen de kimin umurunda!
Ne yana baksan;
Her taraf ihanet,
Her taraf zulmet,
İnliyor,
İnliyor koca bir millet!
AK’IZ dediler, lâkin zifiri karanlık her yan.
Bu mu kaderimiz Ya Rabb?
AK değil bunlar, azgın bir tufan,
Bunlar düşman başına, düşmandan da yaman!
BOP’ muş, BOK’muş, bak vatan ne hale geldi,
M. Âkif olsa bu hale ne derdi?
''Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...''
Ey yüce Yaratan! Her birimiz bir Âkif olduk
Ve O’nun lisanıyla yalvarıyoruz sana;
Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!
Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!
'Yandık! ' diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!
YALVARIYOR VE SON OLARAK NİYAZ EDİYORUZ ZATINDAN;
Kâbe'yi yıkmak üzere büyük bir fil ordusuyla yola çıkan Yemen valisi EBREHE'NİN ordusunu, Ebabil kuşlarının attıkları pirinç tanesi büyüklüğündeki taşlarla yok ettiğin gibi, bugün de; Türk Devletini yıkıp, Türk milletini parçalamak için her türlü ihaneti yapanları helâk eyle Ya Rabbi.
YA RABBİ!
Günümüz Ebreheleri, en müstahkem mevkilerimizi ellerine geçirmişler ve Mâide sûresi âyet 54 de övdüğün, dinine hadim ve bekçi kıldığın Türk milletine karşı top yekûn taarruza geçmişler. Bu Ebreheleri imha edecek olan Ebabil kuşlarını bekliyoruz.
(El-Fil, 1I5/1-5)
"Görmedin mi Rabbin fil sahiplerine ne yaptı?
Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
Üstlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.
Onlara çamurdan sertleşmiş taslar atıyorlardı.
Nihâyet onları yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptı."
20 Aralık 2015
ORHAN KILIÇOĞLU