Her Türk'üm diyen kişi mutlaka Türkçü olmalıdır, yalnız, sınırlı aklını şeytanın emrine verip, VAHYİ yargılamamak şartıyla!
Aklı, vahyin terbiye ve tezkiyesinden geçmemişlerin yaptıkları Türkçülük, sadece bir fanteziden ibaret olup, insanı küfre kadar götüren bir sapkınlıktır.
Allah yok,
Kur'an yok,
Hz. Muhammed yok.
Bu gibilerin yüzleri o kadar çirkinleşmiştir ki yüzlerinde Allah'ın nurundan zerre bulamazsınız.
Türkçü geçinen bazı şaşkınların, insanı küfre götüren ahlâk, edep, izan dışı söz ve davranışlarını gördükçe Türkçülük ve Türkçüler adına üzülüyorum. Ruhsuz ve mâneviyatsız bir Türkçünün(!) materyalist bir zavallıdan ne farkı kalır ki?
Türkçülük, bu gibi şaşkınların yüzünden toplum nezdinde telâfisi güç bir itibar kaybına uğramaktadır.
Bu gibilerin ağızlarından çıkan her söz, berrak ve tertemiz bir pınara karışan lağım suyundan farksız olup, gerçek Türkçüleri zora sokmaktadır.
Kendilerini Türkçü- Tengrici diye tanıtanların birçoğu karanlık istihbarat örgütlerinin elemanlarıdır. Kökleri İsrail'e kadar uzanır.
Benim Türk olarak dünyaya gelişim Allah'ın ilâhi bir muradıdır.
Cenab-ı Allah, benim Türk milletinin bir mensubu olarak dünyaya gelmemi murat eyledi ve ben Türk olarak doğdum.
Benim Türklüğüm, Allah'ın muradının tecellisinden ibârettir.
Allah'ın muradına saygı gösterip, bu tecelliye sadık kalarak;
Türk’ün dilini, kültürünü, tarihini, efsanelerini ve dilden dile anlatılarak bugünlere ulaşmış kahramanlarının hayat hikâyelerini muhafaza etmek, yaşatmak, gelecek nesillere anlatmak benim Türkçülük anlayışımın temel unsurudur.
Türkistan piri Ahmet Yesevi ‘’TÜRKLÜK KADERİMDİR’’ der.
‘’Amentü billahi, ve melâiketihi, ve kütübihî ve rusülihi ve’l yevmi’l- ahiri ve Bİ’L- KADERİ’’ derken, burada kadere inanıp iman ettiğimizi belirtiriz ki bu imanın 6 şartından biridir.
Yüce Allah bana Türklüğü kader biçmiştir ve de kadere inanmayı kendine iman etmenin şartı koymuştur.
Türklüğün ilâhi bir kader ve ilâhi bir tecelli olduğu bilinmesi, rıza gösterilip muhafaza edilerek yaşanması ve yaşatılması Türkçülüğün gereğidir. Dolaysıyla ''Türkçülük dini bir vecibedir'' dersek yanlış konuşmuş olmayız.
Allah ile olan irtibatını kesmiş, bu gerçekleri kavramaktan aciz Türkçü geçinen birtakım sığ akıllı, cüce beyinliler bilirkişi edalarıyla ahkâm keserler.
Kişilik zafiyeti yaşayan bu inançsızlara göre İslâm, Türkçülük için bir tehdit ve bir büyük tehlikedir.
Evet, bunlar aslında İslâm'ı Türkçülük için değil de kendileri için tehlikeli(!) bulmaktalar.
Aklı şeytanla bir olup VAHYİ yargılayabilecek kadar küstahlaşanlar bundan sonra lütfen orada burada TÜRKÇÜLÜK TASLAYARAK gerçek Türkçülerin sırtlarında asalak mantarlar gibi yük olmasınlar ve de yeni yetişen nesillerin zihinlerini çelerek kendileri gibi inançsız olmalarına sebep teşkil etmesinler.
Bu sitemim daha çok TÜRKÇÜ GEÇİNEN ve inanç zafiyeti içinde olan Akademisyen etiketli sahte pehlivanlaradır.
Bir diğeri de sözde İSLÂMCILAR!
Bunların ne din, ne iman, ne ahlâk ve ne de insanlıkla en küçük olsun bir alâkaları vardır.
Bunların ekseriyeti dış bağlantılıdır.
Görevleri akılları sıra İslâm'ı kullanarak Cumhuriyet düşmanlığı yapmak, Türklüğü kovmak ve de boğmaktır.